Tekrardan merhaba, bu siteye tam 7 ay önce ailemin baskılarından kurtulmak için bir girişim göstermeden hemen önce hislerimden bahsetmek için bir mektup yazmıştım. Bugün tekrar yazıyorum ama bu benim başarımın bir habercisi değil maalesef ki.
Okula gitmek için hazırlanıyordum. Başörtümü takmadan yemek masasına oturdum. Annem tabii her zamanki gibi başörtümü takıp hazırlanmış bir şekilde masaya gelmemi beklemişti. Neden takmadığımı sorduğunda artık takmayacağımı söyledim. Durdu, dondu kaldı. Şaka yaptığımı sandı, gülmeye başladı. Donuk ifademle tekrar aynı şeyi söyledim “Artık kapanmak istemiyorum.”
Belki de söylediğim anda en büyük yaygaraları koparabilecek cümlelerden birisiydi bu annem için, öyle de oldu. Hayatımda annemden hiç işitmediğim ve muhtemelen hiç işitmeyeceğim bedduaları, sövgüleri ve bana hayal kırıklığıymışım gibi hissettiren o cümleleri o gün annem bana sarf etti.
Bir tepki almayı beklemiştim ama bu kadarını hiç beklememiştim. Her ne kadar dinin bir sembolü olsa da bana göre bir kumaş parçası için yıllarca sevdiği saydığı kızına ağıza alamayacağım hakaretlerde bulundu, dayak da cabası.
O gün babam, annemi tutmasaydı belki de çeşitli yerlerimde morluklarla hiçbir yere varamadan kalakalacaktım. Bunu söylediğim gün annem “Ya başörtünü takar okula gidersin ya da ben seni okula göndermem.” demeye devam etti. Okula gitmedim, günün çeşitli zamanlarımda annem bağırıp bana kızmak için odama geldi. Bazen dövdü, bazen de sanki hiç bir zaman kızı olmamışım gibi beddua etmeye devam etti.
Gün sonunda tekrar yanıma geldiğinde biraz duruldu ve liseyi bu şekilde bitirmem gerektiğini, üniversitede ne yaparsam yapabileceğimi ama şayet açılırsam artık kızı olarak görmeyeceğini söyledi.
Ertesi gün yine aynı şeyler yaşanacaktı, bu durumdan çok bunaldığım için başörtüsü takarak okula gitmeye devam ettim. Okulun o dönemini başörtüsü ile bitirdim ve yaz tatiline girdik.
Yazın bu sıkıntımdan haberdar olan sanal arkadaşlarımla zaman zaman buluşma fırsatım oldu. Evden kapalı bir şekilde ayrılıp metro tuvaletlerinde başörtüsünü çıkartmak her ne kadar işkence gibi hissettirse de saçlarıma rüzgarın değmesi hissini, tokalar takıp hazırlanmayı tatlı küpeler takmayı ne kadar özlediğimi hissedince hiçbiri aklıma gelmiyordu.
Özellikle erkek arkadaşım bana bu konuda çok destek olmaya çalıştı. Her ne kadar kız olmasa dahi beni anladığını derinden hissettiğim tek insan oydu.
Şimdi 12. sınıfa geçmek üzereyim, sınava gireceğim bu sene. Derslerime odaklanabilmem için bu konuyu bir rafa kaldırdım ama üniversiteye geçtiğimde özgür olmayı dört gözle bekliyorum. Başkalarının günlük olarak yaptığı şeyi yapmak için halen daha çok heyecanlıyım evet. “Dışarıda saçlarını açmak.”
“Üniversiteye geçtiğimde özgür olmayı dört gözle bekliyorum” için bir yanıt
ben de çok istedim sınava hazırlanırken bu konuları rafa kaldırmayı ama ben başaramadım. sen başar olur mu? sayısaldan 60bin civarı bir sıralama yaptım ve istediğim bölüm olan tıp tutmuyordu. başka alternatifler vardı aklımda ama babam %50 burslu eczacılık yazdırdı. ona hala bağlıyım ekonomik olarak. ve okul bitene kadar böyle de olacak. açılırsam ve bunu öğrenirse okuldan alır ve ben kendi başıma o ücreti asla ödeyemem. yani çok korkuyorum. demem o ki sen kimseye muhtaç olmayacak şekilde dersine çalış ve güzel bir bölüme git. ailen maddi destek vermezse de yurt parası ve okul harçlığını çalışarak bir şekilde çıkarabilirsin. ilerde kimseye muhtaç olmaman dileğiyle hoşça kal