Ailem aidiyet ve huzuru gençken dini bir tarikatta bulmuş

Merhaba herkese, bir süredir burayı okuyorum ve ben de artık açılma düşüncelerimin son aşamalarına gelmişken içimdekileri yazmak istedim. 25 yaşındayım, imam hatip lisesi bitirip İstanbul’da devlet üniversitesi mezunu oldum. Ailem aidiyet ve huzuru gençken dini bir tarikatta bulmuş ve iyi insanlar olmak için bu tarikatı takip etmiş kişiler. Sonradan tarikatın gerçek yüzünü görünce oradan ayrılıyorlar ama dinden uzaklaşmıyorlar. Ben ve kardeşim küçükken de bu sebeple bazen dini baskı gördük (zorla namaz kılmak, giyimimize dikkat etmek gibi) ve bazen yatılı kuran kurslarına gittik. Oraları hiç sevmem. Sonradan kendi isteğimle imam hatip lisesine gittim çünkü dini sorumluluklarımı yerine getirmem gerektiğini düşünüyordum. İmam hatip boyunca da kimi zaman çok dindar oldum. Asla yalan söylemediğim, dedikodu yapmadığım bir dönemim bile vardı.

Ayrıca o zamanlar felsefeden hoşlanıyordum ve kendi kendime varlığımı sorguluyordum. Varlığımı sorgularken öyle bir noktaya geldim ki bildiğim (bana öğretilen) her şeyi reddederek ve sıfırdan başlayarak hayatı gözlemlemek gibi bir akıl oyunu oynuyordum. Bu şekildeki algının farkına varınca aslında bildiklerimin doğruluğuna nereden emin olduğumu sorgulamaya başladım. Bana bunlar öğretildi, ben kendim keşfedip emin olmadım ki? Sonra kendi başıma yaratıcıyı bulma arayışına girdim. Hedefimde allahı bulmak vardı zaten ama kendim bulmak istiyordum. Birinin bana öğrettiği yoldan ilerlersem hangi toplumda doğduysam o dini takip edecektim zaten. Arayış içinde olduğum dönemde İslam’ı iyisi ve kötüsüyle görmeye başladım ve bazı noktaları kendime açıklayamadım. İnternette de zaten hep yaşlı erkek hocaların anladığı din vardı.

Bir noktadan sonra o kadar bunaldım ki arayışımdan ve gittikçe dinden uzaklaşmaktan aramayı bırakmaya karar verdim. Müslümanım diyelim ve burada şimdilik kapatalım bu konuyu dedim kendime. Bu süreçlerde arada anti-depresan kullandığım dönemler oldu o zamanlar biraz daha farklı bir karakterim oluyordu. Daha sığ biri oluyordum. Üniversite süresince hoşlandığım kişiler de oldu ama başörtülü olduğum için onlarla bir şansım yoktu. Benden sadece sınıfın en sağcı ve geleneksel erkekleri hoşlanıyordu. Üniversitenin son yılında korona virüs salgını oldu ve online eğitime geçtik. O süreç beni çok etkiledi. Başörtüsüyle alakalı olarak beni en çok rahatsız eden şey kameranın önünde evdeyken başımı örtmem gerekmesiydi. Herkes çok kolay ve rahat şekilde saçını tarayıp kamerayı açabiliyordu ama ben sıcakta başımı örtmem, uzun kollu giymem gerekiyordu. Ayrıca kamerada saçım açıkken bile çok çirkindim, hiç bir çekiciliğim yoktu. Ben neden ekrandaki çirkin saçımı örtmek için bu kadar zahmete giriyorum diye çok rahatsız olduğumu hatırlıyorum.

O süreçte annem ve babam da ayrı ayrı bir takım hastalıklar geçirdi ve ikisi de beni çok etkiledi. Babamın hastalığı sonrası psikolojisinin bozulması daha agresif olması ve evin huzurunun kaçması da beni asileştirdi ve kendimi daha iyi hissetmek için erkeklerle daha samimi konuşmaya başladım. Bana bakmaz dediğim üniversitede hoşlandığım kişilerden biri ile flört etmeye başladık ve ben ona açık halimi gösterdim. Zaman içinde onunla çok daha samimi olduk ve birçok ilki yaşadım. Yıllar geçtikçe başörtülü biri gibi bir hayat yaşamamaya başlamıştım. Artık inanarak dua edemiyordum bile. Edebilmeyi isterdim ama. İnsana çok iyi gelen bir şey sonuçta. Arada başka şeyler de oldu ancak kısacası şu an aradan 3 yıl geçmiş şekilde hala açılmak istiyorum ama özellikle babamdan çekindiğim için gerçekleştiremiyorum. Anneme ilk söylediğim zamanlar benim or*spu olacağımdan korktu ve sinirlendi. Hala arada ben çok ciddi şekilde açılmaktan bahsetsem bana kızar ve sabretmemi ileride açmamı söyler. Ailenin huzurunu bozmak istemiyormuş. Babam kesin onu suçlarmış.

Şu an 1 yıldır bir şirkette çalışıyorum ve yavaş yavaş ekonomik özgürlüğümü kazanmaya çalışıyorum. Ekonomi o kadar kötü ki hala kazanamadım. Ama yakında babama sadece ne istediğimi söylemek istiyorum. Belki herkesin korktuğu kadar büyük bir tepki vermez kim bilir?.. Belki de çok büyük bir tepki verir ve hayatım zehir olur. Ben çevresindekileri (özellikle ailesini) memnun etmeye çalışan ezik bir kızım. Büyük gerginlikler beni çok üzer. Ama başörtülü biri gibi de hissetmiyorum ve artık rol yapmak istemiyorum. İleride ne olacak merakla bekliyorum.

“Ailem aidiyet ve huzuru gençken dini bir tarikatta bulmuş” için bir yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir