Merhaba, ben 2019 yılında buraya mektup bırakmıştım. İstemeyerek bana taktırılan başörtüsünü çıkarmayı başarabilmemle alakalı. Şimdi dört yıl geçti çok güncellemek, içimi dökmek istedim. O zamanlar o anın sevinciyle hiçbir detaya girmemişim. Şu an daha detaylı bir şeyler anlatabilirim. Bu dört yılda çok şeyler yaşadım. Başörtüsünü çıkardım diye ev içerisinde kardeşim tarafından bıçakla kovalandım. Benim babam, abim yok. ilk başta her türlü arkanda dururum diyen annem sırf erkek kardeşimin psikolojisi bozulmasın, tedirgin olmasın diye benim karşımda yer aldı. Çok şeyler yaşadık uzaklaştırma almak zorunda kaldım. Üst üste olaylar geldi aşırı stresten saç diplerimde egzama oluştu ve saçlarım döküldü. Dışarı çıkamayacak kadar saçlarım azaldı ve şu an peruk takıyorum mecburen. Özgüvenim altüst oldu. Evde sürekli öldürülme korkusuyla 3 sene yaşadım. Son bir yıldır da ayrı evde yaşıyorum. Yalnızım. Annem şu an yaptıklarından aşırı pişman ama fayda etmiyor.
Kendime de küstüm zaten ben böyle biri değildim. Gelecekten hep bir umudum olurdu ama son bir yıldır hayattan hiç zevk almıyorum. Kendime küsüm. Sadece diğer dünya diye bir yer varsa eğer, neyle karşılaşacağımı bilmediğim için intihar etmiyorum ama yaşıyorum da sayılmaz. Bu süreçte affedemediğim kişiler var. Her ne kadar artık onlar benimle konuşmak istese de asla gülemiyorum. İçime kapandım affedemiyorum. Bu yaşımda bunları yaşamış olmamı anlamıyorum. Dışarıda herkesin artık saçlarına bakıyorum, imreniyorum. Girdiğim her ortamda sadece peruk takan benim. Artık sanki daha da sevilmezmişim gibi geliyor. Bazı geceleri durmaksızın ağlıyorum. İki gün önce psikiyatri gittim bana Prozac verdi ama bilmiyorum, istemeyerek bana taktırılan başörtüsünü çıkarmamın bedeli hayattan kopmam olmamalıydı. Artık nasıl mutlu olurum bilmiyorum.