Sanırım ben sıradan olmayı istemişim

Şimdi buradaki tüm yazıları tekrar gözden geçirdim de, hayatımın yarısından fazlasını başörtülü olarak geçirmiş biri olarak onlara kocaman sarılmak istedim. Benim için dışarı çıkmak, rutin bir şekilde başını örtmekti. Son zamanlarda aynaya bakıp bunu neden yapıyorum ki derken buluyordum kendimi.
Öğretmendim, öğrencilerim kapandıklarında tebrik etmem için gözümün içine bakıyorlardı, etmiyordum. Çünkü onların bununla anlam kazanmalarını değil kendileri oldukları için zaten anlamlı olduklarını görmelerini istiyordum. Zamanla artık kendimden yabancılaşmış ve uzaklaşmıştım. 31 yaşındaydım, başörtümden rahatsız da olmuyordum aslında ama o kadar süredir beraberdik ki bir yerden sonra sorgulamadan, onunla varolduğum bir metaya dönüştüğünü hissettim. Dolayısıyla neden rahatsız olayım ki?

Bana neden diye sorsalar tam bir açıklama hala bulamıyorum. Sadece böyle istedim diyebiliyorum. Geçmişi düşündüğümde vaktinde üniversitede başörtümden dolayı devamlı ayrımcılığa maruz kalan biri olduğum aklıma geliyor, sonra evlendiğim gün tüm sevdiğim fotoğraflarımda başörtülüydüm. Beni ben yapan anıların hepsinde başörtülüydüm. Yani aslında başörtümü çıkarmak geçmişime de ihanet gibi geliyordu. Benim için bir isteksizlik, baskı değildi. Ben hatıralarım ve deneyimlerimden ibarettim ve bunların hepsi başörtümleykendi. Başörtümü çıkarmak bir yandan kendimi de kendimden çıkarmak gibi geliyordu. Ama içimde devamlı bitmek bilmeyen tanımlayamadığım bir duygu.

Birkaç ay önce yurtdışında master yapmaya geldiğimde başörtümü çıkardım. Sınıftaki arkadaşlarıma o şekilde kendimi tanıttım. Sıradandım. Sanırım ben sıradan olmayı istemişim. Şimdi Türkiye’ye gittiğimde nasıl olacağımı düşünüyorum. 31 yaşında bi insan karakter sorunu yaşar mı? yaşıyorum. Demek ki geçmişte bitiremediğim, halledemediğim, cevaplandıramadığım ve bugüne dek devam eden bir şey varmış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir