Sözlerime şunu belirterek başlamak istiyorum: Bu dünyada asla ama asla yalnız yürümüyorsunuz. Yollar ne denli karanlık olursa olsun, uzaklardan da olsa adımlarınıza eşlik eden bir ses her zaman vardır. Ne kadar duymanızı istemeseler de, kanaatimce savaşımızın ilk adımı bu sessiz çığlıklara dikkat kesilmektir. Yaşınız, cinsiyetiniz, sosyo-kültürel durumunuz, cinsel yöneliminiz bir kenera, bu dünyada renklerimizle hep beraber yürüyelim istiyorum.
Aslına bakarsanız benim hikayem oldukça karışık. Birçok noktasında kendinizden bir parça bulacağınızdan şüphem yok. Ancak vaktinizi almak istemiyorum. Savaşınız her ne ise kolay olmayacağını biliyorum. Benim mücadelem 8 yaşımdan beri, 12 yıldır devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda 12 yıllık bekleyişimin en büyük adımını attım. Şimdi hayalimden bile fazlasını yaşıyorum. Beylik laflardan uzak durmaya çalışsam da, ben yeni bir ben artık! Bu sayfaya defalarca yazdım, çeşitli şekillerde sesimi duyurmak istedim. Kedi arkadaşlarım bile bana kulak asmadı… İçinde doğup büyüdüğüm ev ve beni yetiştiren aile beni ötekileştirirken, beni tanımayan, gerçek adımı dahi bilmeyen insanların desteğiyle yürüdüm bu zorlu yollarda. Karşınızda kim olursa olsun, bu hayata bir kez geliyorsunuz; bir kez doğuyor, bir kez yaşıyorsunuz. Kimsenin yıllarınızı çalmasına, sizi bir başka bedene, bir başka insana sığdırmasına izin vermeyin.
İnsan yara aldıkça güçlenmemeli. Yaralarınızı sarın ve yola devam edin.
Bu son mektubum, her şey için teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın…