Merhaba. Aylardır buradan bir sürü mektup okudum ama günün birinde ben de yazarım diye hiç düşünmemiştim nedense. Ama şimdi buradayım. Sabahın 6’sında.
Ben 23 yaşındayım ve liseye geçtiğim yaz kapandım. En büyük keşkemdir… Keşke kapanmasaydım. 5. sınıftan itibaren babam beni hep yatılı Kur’an kursuna gönderdi yazları. Pazartesi gidip cuma eve geliyordum. Yaklaşık 1 buçuk ay sürüyordu hep. 8’den çıktığım yaz kursa gidince “Ben bu yaz kapanıyorum, eğer kapanmazsam bir daha hiç kapanamam.” düşüncesiyle kapandım.
Hocalar beni yıllardır tanıyorlardı ve “Gerçekten kapandın mı bak, eve gidince sakın açılma.” vs. gibi şakalar yapıyorlardı ama ben de “Asla açılmayacağım hocam.” diyip gülüyordum. Çocukluk işte. İşin doğrusu ailem beni hiç zorlamadı kapan diye, ama tipik muhafazakâr aile oldukları için giyimime de hep karışırlardı. 7’ye geçtiğim yaz dışarıda giydiğim tişört omuzlarıma biraz yakın diye babam o tişörtü üstümde parçalamıştı ve bana vurmuştu.
Neyse, kapandığımda tabii ailem çok sevinmişti. Sanki dünyadayken cennetle müjdelenmişler gibi. 🙂 Ben de sevinmiştim çünkü ailem benim sayemde çok mutluydu. Şu an farkına varıyorum zaten kapanma sebebimin “Allah” değil “ailemin mutluluğu” olduğunun. Lise 1 bir şekilde geçti. 2’den çıkınca Antalya’ya tatile gittik ve ben o yaz kapalı olmaktan nefret ettim.
O güzel sokakları dolaşırken tek düşündüğüm bonemin altından saçlarımın dibinden akan terlerin beni ne kadar bunalttığıydı. O yazki fotoğraflara hiç bakmak istemiyorum çünkü hiçbir fotoda mutlu değilim. Giydiğim kıyafeti tüm tatil boyu dirseklerime çekmiştim en azından kolumun yarısı nefes alabilsin diye. Ama o zamanlar açılabilme gibi bir ‘ihtimal’ bile hiç aklıma gelmedi çünkü yoktu.
Lise sondayken pandemi geldi ve ben o zaman artık açılmak istediğimin farkına vardım. Artık hedefim belliydi; YKS’ye çalışıp üniversiteye şehir dışına gidince açılmak. Tabii hiç planladığım gibi olmadı. Uzaktan eğitim vs. derken evden de okumak istemediğim için 2 sene boşa sınava girdim. 2022’de bir gün annemle yürüyüş yaparken anneme açılma düşüncemi söylemek istediğim için dışarıdayken “Anne eve gidince sana çok önemli bir şey söyleyeceğim.” dedim, heyecanlandı tabii.
Eve gittik, kahve yaptım oturduk masaya, gülerek sordu ne söyleyecektin diye. Başta kem küm ettim ama o lanet cümle çıktı ağzımdan; “Anne ben artık kapalı olmak istemiyorum.” bu cümlem sonrası tam bir kaos. Annem resmen delirdi. Öyle kötü şeyler dedi ki ben dakikasında “Anne tamam açılmayacağım, tamam söz veriyorum.” diyip ağlamaya başladım. O da bana vurmaya… Bir sürü tehdit etti, “Babana söylerim, seni diri diri toprağa gömer.” dedi. “Üniversiteyi unut, en iyi okulu da kazansan göndermeyeceğim.” dedi.
Ben de korkumdan sindim kaldım, daha üstelemedim. Üstünden 3 yıl geçti, hâlâ şok oluyorum kendime nasıl cesaret edip anneme söyleyebildim diye.
Yıl oldu 2023 ve ben sınavda ortalama bir sıralama yaptım, tercih verdim kavga dövüş. Onların istediği, benim istemediğim yerleri yazdık ama ben ne olursa olsun gideceğim, açılacağım kafasında olduğum için mutluyum. Ama yaşadığım şehirdeki kötü bölüm geldi. Ve ben kayıt yaptırıp gitmek istemedim. Yine evde kaldım. 2024’te sıralamam kırık obp’yle 100k geri attı, tekrar tercih vermedim ve bu yıl en sonunda ilk 20 bine girdim.
Öğretmenlik yazdırdılar zorla ve o da yine yaşadığım şehir… İl dışına asla bırakmadılar. O kadar dil döküp ağladım ki. Babam “Niye il dışı istiyorsun, başını açıp açık mı giyineceksin?” diyip vurdu bana. Korkumdan “Hayır baba.” diyebildim sadece. Ben de artık yaşım da ilerledi ve daha fazla sınav stresi çekemem deyip aynı şehirde öğretmenliği kabul ettim.
Günlerdir açılma umutlarım tükenmişti ama sonra “Ben ne yapıyorum ya?” dedim. Babam beni hiçe saydı. İyi derece yapmama rağmen küçük şehirde onların dizinin dibinde kalmaya zorladı. Gidince açılacağım diye ikisinin de ödü kopuyordu. Ve ben onlara bir kez zaten istediklerini verip burada kalıyorum ve açılmayarak yine aynı şeyi yapmış olacağım diyip bu gece buradaki mektupları da tekrar okuyup açılmaya cesaretlendim tekrardan. Ama nasıl yapacağım hiç bilmiyorum. Okulun ilk günü evden kapalı çıkıp okulda başımı açıp gün sonu eve açık gelip yaşanacaklar bir an önce yaşansın diye düşünüyorum.
Kapalı olmaktan nefret ettirdiler beni. Balkona çıktığımda bile “başını kapat” diye bağırıyorlar. Pencereden rahat rahat bakamıyorum bile. Niyeymiş? Karşı apartmandan beni görürlermiş. Kendi evimde bile istediğimi giyip dolaşamıyorum. Öyle bunaldım ki. Sanki kafamda başörtü değil tuğla taşıyorum. O kadar ağır geliyor artık. İkisi de istemeyerek taktığımı biliyorlar ama sırf açılırım korkularından iyi derece yapmama rağmen beni burada kalmaya zorladılar. Biraz da onları üzmek için de tekrardan açılmaya cesaretlendim sanırım. Bilmiyorum ya umarım başarırım, hepimiz başarırız.
Artık istemediğim şekilde yaşamak istemiyorum. Her şeyi öyle kısıtlıyor ki. Özgüvenim kapalıyken yerlerde, ama kendi odamda dünyanın en güzeliymişim gibi. Aynaya bakıp “keşke bu saçlarımla post atabilsem” diye iç geçirdiğim gün sayısını hiç bilmiyorum… Bunu okuyup bana bir şeyler yazmak isteyenler olur umarım. Hep birbirimize destek olalım çünkü bizim bizden başka kimsemiz yok kızlar <3
Çok uzun bir yazı oldu, buraya kadar okuyan herkese teşekkürler.