Merhaba. Bu yazıyı uzun zamandır içimde taşıdıklarımı paylaşmak için yazıyorum.
Ben 14 yaşındayken kapandım. O yaşta bunun ne kadar büyük ve kalıcı bir karar olduğunu tam anlamıyordum. Ailem “Adet olduktan sonra kapanılır.” diyordu ve çevremden de hep böyle duymuştum. Küçüktüm ve “Böyle olması gerekiyor.” diye düşündüm. Yani kapanmam bilinçli bir tercih değildi.
Zaman geçti, büyüdüm. 20 yaşına geldiğimde içimde bir şeyler değişti. Kendime “Ben gerçekten bunu istiyor muyum?” diye sormaya başladım. Ablam da bana açılmak istediğini söyledi, ikimiz de istiyorduk; sadece dile getiremiyorduk. Ablam 22 yaşında açıldı ama onun için de çok zor, yıpratıcı bir süreç oldu. Ailem ona da asla izin vermedi ama o aniden dışarı açık çıktı ve açılmış oldu. Ama en azından o üniversiteyi başka bir şehirde okuyordu yani onlardan uzaktı neyse ki. Fakat ailem çok tepki gösterdi.
1 yıl sonra ben de açılmak istediğimi söylediğimde “Bizden uzak ol, açılıyorsan eğer bu eve gelme, nereye gidersen git.” dediler. Bir kere de “Açıldığın gün inşallah öldüğünü görürüz.” dediler. Bu sözleri duymak çok ağır geldi. Sonrasında ben söylediğimde bir kere fiziksel şiddet de yaşadım; babam vurdu. Evde bu konuyu açmak bile gerginlik demek artık.
Uzun süre psikolojik olarak zor bir dönem geçirdim, bu nedenle üniversite sınavına bir türlü iyi hazırlanamadım. Tıp istiyordum, yıllarca çok yüksek bir sıralama hedefledim ama yapamadım. Üç kere mezuna kaldım.
En son bir üniversiteye gitmeye karar verdim fakat doktorum psikolojik durumum nedeniyle şehir dışında yapamayacağımı söyledi, ben de yine ailemin yanını tercih ettim. Zaten istediğim bölümler gelmiyordu. En son girdiğimde başka seçeneğim olmadığı için ailemin yaşadığı şehri yazmak zorunda kaldım. Psikolojik sürecim ağır geçtiği için ben de evde kaldım ve mecburen ailemin kurallarına uymaya devam ettim. O yüzden başımı da açamadım.
Üniversiteye başladım ama iki yıl okuduktan sonra bıraktım, çünkü içimde hep “ben daha iyisini yapabilirim” hissi vardı. Hep iyi bir derece yapmak, iyi bir üniversiteye yerleşmek istedim. Başaramayınca içimde kaldı. Bu yüzden bu sene tekrar sınava gireceğim ama artık tıp istemiyorum. Bir yandan eğitim hedefim var, bir yandan da hala açılmak istiyorum. Ama ailem buna kesinlikle izin vermiyor. Gerçekten çok sıkışmış hissediyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Ben tesettürü inkâr etmiyorum. Farz olduğunu biliyorum. Ama artık psikolojik olarak taşımakta zorlanıyorum. Bone taktığımda başım sıkılıyor, nefes alamıyormuş gibi hissediyorum. Çok açık giyinmek istemiyorum. Sadece başımın açık olmasını, sade ve rahat giyinebilmeyi, kendimi daha iyi hissetmeyi istiyorum. Bu bir isyan değil, sadece kendimi rahat hissetme isteği.
Ben yıllardır namazlarımı düzensiz kılarım ama son 2 haftadır hiç aksatmadım çok şükür, mümkün olduğunca teheccüde bile kalkmaya başladım fakat bu içimdeki başımı açma düşüncesi gitmiyor. Her dışarı çıktığımda bu düşünce geri tazeleniyor.
Sadece kendi hayatımı kendi tercihlerimle yaşamak istiyorum. Zorlama ruhu yıpratıyor. Bir birey olarak kendi kararımı verebilmek istiyorum.
Bu mektubu paylaşmamın sebebi yalnız olmadığımı bilmek. Sadece kendi hayatımı, kendi hislerime göre, huzurla yaşamak istiyorum.
Bu süreç hâlâ devam ediyor. Umarım bir gün gerçekten kendi içimde huzur bulurum ve herkes kendi kararını korkmadan verebilir.