Öncelikle herkese merhaba. Uzun olursa kusura bakmayın, bu benim hikâyem. Belki aranızda beni anlayan çıkar diye yazmak istedim. Şu an bir çıkmazın içindeyim.
Ben 9 yaşındayken, çevremde gördüğüm her şeyi doğru sanan, kimse tarafından uyarılmadan kapanan bir kız çocuğuydum. O yaşta daha hayatın ne olduğunu anlamadan örtündüm. Sonra her şey yavaş yavaş sarpa sardı.
Ortaokulda imam hatip okuluna gittim. O zamanlar başörtüsü yasaktı. Bir gün hocam, başörtümü sınıfın ortasında çıkardı ve attı. Sırf kendisi istemediği için… 7. sınıfta yasak kalktı, özgürlük geldi ama bu kez ben kapanmak istemedim. Annem “Başta yaptın, artık farzı yerine getirmelisin. Bu bir oyuncak değil,” dedi. Ailem ve çevrem çok muhafazakârdı. 1. sınıf bitti, notlarım kötüydü.
Annem beni bir tarikat yurduna verdi. İlk başta orada benim yaşımda çocuklar vardı, beni anlayan insanlar sandım. Ama sonra fiziksel ve psikolojik şiddet başladı. Hocalar tarafından baskı, mobbing… Dayanılmaz bir hale gelmişti. Ama yine de katlandım. Çünkü eve döndüğümde ailem benim orada olmamdan mutlu oluyordu. Onların gözündeki o gurur, o “aferin” beni ayakta tutuyordu.
Bir gün dizlerim yara içindeydi, sürüklenmiş gibiydim. O kadar canım yanıyordu ki, “İntihar etsem biter mi?” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ama Allah’a olan inancım beni bu adımdan alıkoydu.
Sonra hoca oldum, istemediğim halde… Arkadaşlarımla gizli gizli kaçamak yapıyorduk, nefes almak gibi bir şeydi bu. Üniversite sınavını kazandım, istediğim şehre gittim. Pardösüyü çıkarmak için ayrı bir savaş verdim. Kazandım.
Pantolon giydim. Üniversite hayatım tam da istediğim gibiydi, çok mutluydum. Sonra işsizlik süreci, zorluklar derken sonunda mesleğimde atandım.
Ama şimdi… Açılmak istiyorum. Lisede de istemiştim ama “Suratından utanırmışsın, cehennemlik olursun,” gibi sözlerle bütün özgüvenim kırılmıştı. Şimdi yine aynı baskılarla karşı karşıyayım.
Herkes karşı çıkıyor. Sanki adam öldürmek istiyormuşum gibi tepki veriyorlar. “Bunu nasıl düşünürsün?” diyorlar.
Oysa 9 yaşından beri saçlarımda rüzgarı hiç hissetmedim. Yağmurda hiç saçlarım ıslanmadı. Hiç şort giymedim. Hiç makyaj yapmadım. Hiç kısa kolla dışarı çıkmadım. Hiç tenime güneş değmedi.
Belki o yaşta kapanmasaydım, böyle olur muydu, bilemiyorum. Belki yargılanırım şimdi bunları söylediğim için. Ama artık düşünmekten kafayı yiyeceğim gibi hissediyorum.
Arkadaşlarıma danıştım ama daha çok kırıldım. Daha çok suçlu hissettim. Aileme bu konuyu nasıl açacağım, nasıl bir tepkiyle karşılaşacağım, bilmiyorum. Sadece içimi dökmek istedim. Bir kusurum olduysa affola.