Merhabalar ben Aydın’da yaşayan
bir kızım. Annem ve tarafı muhafazakar. Babam Diyanet İşlerinde çalışan bir
memur. Yaşadığım şehir aileme göre biraz farklı ve bu beni çok etkilemişti.
Annem ben 6. sınıfa giderken
kapamamı istedi, ben de kurtulmak için liseye giderken kapanırım, dedim. Demez
olaydım. Babam görevi için yurt dışına çıktığında ve ben liseye geçtiğim zaman
beni okula göndermemekle ve verdiğim sözle tehdit ederek kapattı.
Sevmedim, istemedim çünkü
etrafımdaki tüm arkadaşlarım açıktı. Bir tek ben kapalıydım. İçimi acıtan en
büyük şeyler küçüklüğümde bile giyemediğim şeylerdir. Anneme şort giymek
istiyorum dediğimde bana hep “Sen bunu giyersen Allah sana değil bana
günah yazar ve senin yüzünden ben cehennemde yanarım, beni yakmak ister
misin?” cümleleri olmuştu. Denize tişörtle girip bol pantolonlar giyerek büyüdüm.
Asla bir şortum olmadı, asla bikini giyemedim ki 8-9 yaşlarından bahsediyorum.
Hep içimde ukde kaldı. Hala düşündükçe içim acır çünkü tüm kız arkadaşlarımın
çeşit çeşit vardı.
Neyse ben 15 yaşında anne ve
teyze baskıyla kapandım. Bunu Allah rızası için yapmadım. Zamanla kendi
düşüncelerim oldu, kendi fikirlerim oldu ve bunu Allah rızası için yapmam
gerektiğini anladım. Onlar bunu asla anlayamıyorlar. Bir insan bir insanın
zoruyla ibadet ettiğinde Allah rızası için yapmış olmaz. Bir sevabı da yoktur.
Aynı şekilde tesettür de böyle. Kendileri bizzat yobaz denen kişiler.
Gittiğim lisede yemediğim laf
kalmamıştı çünkü tek kapalı bendim, çok zorlandım. Hiç sevmedim. Bana bunu
güzel bir dille anlatmadılar. Ben kendi hayatımı kendim seçemedim, çocukluğumu
yaşayamadım. Keşke bana bıraksalardı da zamanı gelince kendim isteyerek, Allah
rızası için kapansaydım ama olmadı.
Şimdi aynı şeyi kız kardeşime yapmaya çalışıyorlar ve hepsinin ağzının payını veriyorum. Benim yaşadığımı kız kardeşim yaşamayacak. İzin vermeyeceğim. Tesettürlü olmam annem ve teyzem gibi beynimi de kapatmama sebep olmayacak. 18 yaşındayım ama onlardan çok daha büyüğüm.
Merhabalar ben Aydın’da yaşayan bir kızım. Annem ve tarafı muhafazakar. Babam Diyanet İşlerinde çalışan bir memur. Yaşadığım şehir aileme göre biraz farklı ve bu beni çok etkilemişti.
Annem ben 6. sınıfa giderken kapamamı istedi, ben de kurtulmak için liseye giderken kapanırım, dedim. Demez olaydım. Babam görevi için yurt dışına çıktığında ve ben liseye geçtiğim zaman beni okula göndermemekle ve verdiğim sözle tehdit ederek kapattı.
Sevmedim, istemedim çünkü etrafımdaki tüm arkadaşlarım açıktı. Bir tek ben kapalıydım. İçimi acıtan en büyük şeyler küçüklüğümde bile giyemediğim şeylerdir. Anneme şort giymek istiyorum dediğimde bana hep “Sen bunu giyersen Allah sana değil bana günah yazar ve senin yüzünden ben cehennemde yanarım, beni yakmak ister misin?” cümleleri olmuştu. Denize tişörtle girip bol pantolonlar giyerek büyüdüm. Asla bir şortum olmadı, asla bikini giyemedim ki 8-9 yaşlarından bahsediyorum. Hep içimde ukde kaldı. Hala düşündükçe içim acır çünkü tüm kız arkadaşlarımın çeşit çeşit vardı.
Neyse ben 15 yaşında anne ve teyze baskıyla kapandım. Bunu Allah rızası için yapmadım. Zamanla kendi düşüncelerim oldu, kendi fikirlerim oldu ve bunu Allah rızası için yapmam gerektiğini anladım. Onlar bunu asla anlayamıyorlar. Bir insan bir insanın zoruyla ibadet ettiğinde Allah rızası için yapmış olmaz. Bir sevabı da yoktur. Aynı şekilde tesettür de böyle. Kendileri bizzat yobaz denen kişiler.
Gittiğim lisede yemediğim laf kalmamıştı çünkü tek kapalı bendim, çok zorlandım. Hiç sevmedim. Bana bunu güzel bir dille anlatmadılar. Ben kendi hayatımı kendim seçemedim, çocukluğumu yaşayamadım. Keşke bana bıraksalardı da zamanı gelince kendim isteyerek, Allah rızası için kapansaydım ama olmadı.
Şimdi aynı şeyi kız kardeşime yapmaya çalışıyorlar ve hepsinin ağzının payını veriyorum. Benim yaşadığımı kız kardeşim yaşamayacak. İzin vermeyeceğim. Tesettürlü olmam annem ve teyzem gibi beynimi de kapatmama sebep olmayacak. 18 yaşındayım ama onlardan çok daha büyüğüm.
(Görsel: Sasha Ignatiadou)