Başörtülü kadınlar ve trans kadınların mücadelesinin hep aynı olduğunu düşünmüşümdür.

Merhabalar sevgili Yalnız Yürümeyeceksin ekibi.

Baskı altında, zorla tesettüre sokulmaya çalışılan bir kısım insana ses olmanız oldukça dönüştürücü ve aynı zamanda da insana yalnız olmadığını hissettiren bir şey. Aslında insanlara iyilik yaparak İslam dini nazarında sevap işlediğiniz bile söylenebilir.

Ben çok farklı olduğunu düşündüğüm bir bakış açısı ile insanlara seslenmek istiyorum. Ben transseksüel bir kadınım ve gerek işimi kaybedip mesleğimin bana yaptırılmaması, gerek ailemin bana en iyi ihtimalle sırtını çevirecek olması ve belki de kaldığım -bana aldıkları- evi elimden alma ihtimallerine karşı cinsiyet geçiş sürecime hiç başlayamadım.

Burada yazan hikâyelerde ailelerin kızlarını zorla tesettüre sokması ve açılmak isteyenlerin de karşılaştıkları ağır dozdaki tepkileri okurken, onları kendi hayatımla o kadar özdeşleştirdim ki… Okurken sinirleniyor ve bir kafesin içinde sıkışmış gibi hissediyordum. Bu yüzden başörtülü kadınlar ve trans kadınların mücadelesinin hep aynı olduğunu düşünmüşümdür. Mesela bu iki özne de istediği gibi görünebilmek için savaş veriyor. İki öznenin de hayatlarına haddinden fazla burnunu sokan var. İki özneyi de bir kaşık suda boğmak isteyen ruh hastaları var. İki öznenin de tek başına hayatta kalması ve bir iş bulması diğer kişilere göre daha zor.

Gittikçe daha eril bir görüntü almaya başladım ve hareketlerimi o kadar iyi kontrol edebiliyorum ki psikolojimi bozacak düzeyde “erkek” gibi olmaya başladım. Umarım delirmem, kafayı yemem. Yani düşünsenize bana kafayı yedirten niteliksiz güruhun savaşı kazandığını? Allah korusun…

(Görsel: Assen Tanev)

“Başörtülü kadınlar ve trans kadınların mücadelesinin hep aynı olduğunu düşünmüşümdür.” için 3 yanıt

  1. merhaba, asla yalnız değilsiniz, unutmayın. manevi olarak yanınızda olmayı çok isterim. lütfen bana ulaşın.

  2. Söylediklerinize o kadar katıldım ki. Zorla başörtüsü taktigim zamanlarda hep eşcinsel ya da trans yazarların şairlerin yazılarını kitaplarını okurdum. Onlarda adeta kendimi bulurdum. Beni gerçek anlamda anlayabilecek tek insanın bu insanlar olduğunu düşünürdüm.
    İki çok ayrı unsur gibi görünüyor ama bence bu iki kesimin acıları ortak. Çok temel bir haktan mahrum bırakılıyor iki kesim de. Acıları ortak olanlar da aslinda birbirine en yakın olanlardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir