Hep kafasının dikine giden çürük elmalar!

Yaptım. Alacağım tepkileri biliyordum, buna rağmen her şeyi göze aldım ve yaptım. Ya ben pes edecektim ya ailem. “Kendi hayatın, kendi kararın” demelerini çok isterdim; lakin işler benim için o kadar kolay yürümedi. Açılmayı çok düşündüm ama yeterli cesaretim ve kesin bir kararım yoktu. Ben de emin olana kadar bekledim. Yapacaksam üniversiteye gitmeden önce yapmam gerekiyordu. Aslında tarzımdan memnundum. Tarzım sebebiyle övgü de aldım ama övgüler kadar ‘Kapalılar böyle mi giyinir!’ laflarını işittim. Açılmak için karar aşamasındayken benden yaşça çok büyük olan ablamla konuştum; anlayışla karşıladı, onun desteği olduktan sonra dağları bile yıkabilirdim. Fakat o gün verdiği desteği bir daha hiç göremedim; bu konuyu açınca “Senin aklın hâlâ orada mı!” laflarıyla karşılaştım. Bu yaptığına ne kadar sinirlensem ve kırılsam da onu anlıyordum, babamdan alacağım tepkiden korkuyordu. Onun babama karşı çıkmaya hiç cesareti olmamış ama işte arada benim gibi çürük elmalar çıkabiliyor. Hep kafasının dikine giden çürük elmalar!

Babama, bunu istemediğimi söylemek çok zordu. Geceleri salona geçip prova yapıyordum, nasıl söyleyeceğim düşünerek ağlıyordum. Fakat o gün eninde sonunda gelecekti ve geldi de. Bir gece ablamla beraber yürüyüşe çıkacaktık. Ben “Açık çıkıyorum” dediğimde ablam, “Babama söylemeden olmaz” dedi. Gittim, konuştum, anlattım; beklediğim tepkiyi aldım. Bu konu bir daha asla açılmayacaktı. Saatlerce ağladım, kimsenin beni anlamadığı bir yerdeydim. Bunu istemediğim halde günlerce kapalı şekilde dışarı çıktım. Herkes pes ettiğimi düşündü.

Aradan haftalar geçti. İstemediğim bir şeyi yapmaya daha fazla dayanamıyordum. Anneme söyleyip dışarı açık çıktım. O gün herkes bana bakıyormuş gibi hissettiğim için hep kafam önde, hızlı hızlı yürüdüğümü hiç unutamam; çıkmadan önce heyecandan ve sıkıntıdan ağlayışımı da. Artık ayak direme zamanı gelmişti. Madem derdimi güzelce anlatmıştım ve babam bunu anlamıyordu; ben de dışarı açık çıkarak kabullendiririm diye düşündüm. Sonuç da tepki de aynıydı. Binaların önünde oturan komşularımız yani mini el âlem açıldığımı görmüştü. Onlar gördükten sonra tekrar kapanamazdım. Bu yola girdim, bir daha da vazgeçmeyeceğimi söyledim. Bir süre babamdan habersiz çıktım. Kendimi ikiyüzlü bir insan gibi hissettiğim bu belirsizlik sürecinin bitmesi için babamın da bu durumu bilmesi gerekiyordu. Ben de cesaretimi topladım, dışarıda ondan poşetleri almamı bekleyen babamın yanına açık gittim. Eve geldiğimizde konusu açılmadı. Tekrar dışarı çıkmam gerektiğinde babam “Bana bak, açık çıkmıyorsun!” dedi, ben buna rağmen çıktım. Hâlâ açık çıkıyorum, babam da hâlâ görmezlikten geliyor. Hayatımda devam eden bir belirsizlik hâkim yine, beni en çok yoran da bu. Ne olursa olsun, geri dönmemeye kararlıyım.

Bu yolda mücadele eden arkadaşlarım için söyleyeceklerim var. Ailenize kapalıyken de açıkken de aynı kişi olduğunuzu, aynı karaktere sahip olduğunuzu gösterin. Açıldığınızda her kötülüğü yapacağınızı, olmadık yollara sapacağınızı sanıyorlar. Bir de her şeyden önce anlık bir hevesle değil, düşünerek karar vermeniz çok önemli. Kararınızı başkalarının etkilemesine izin vermeyin. Her şeyden önemlisi kendi mutluluğunuzu düşünün. Kendiniz olduğunuz günlere kavuşmanız dileğiyle…

(Görsel: Tom Hammick)

“Hep kafasının dikine giden çürük elmalar!” için 4 yanıt

  1. cesaretin ve kararlığndan dolayı seni tebrik ederim. umarım birgün bende senin gibi olurum. kendine dikkat et.umarım daha birçok hayallini gerçekleştirirsin. yazmak istersen instagram hesabım lll.ozge.ll
    SEVGİYLE KAL:)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir