Buradaki mektupları bazen ağlayarak bazen de kendimden küçük parçalar bularak okuyorum.
Annem ile babam, bana da ablama da hiçbir zaman baskı uygulamadı. İkimiz de istediğimiz liselerde okuduk, meslek konusunda hiçbir dayatmaya maruz kalmadık. Başörtüsü konusunda da böyleydiler. Henüz 8- 9 yaşlarındayken kendi isteğimle başörtüsü örtmeye başladım (kapanmak, açılmak tabirlerini pek doğru bulmuyorum).Tabii o zamanlar çevremdeki herkes böyleydi, ablam da küçük yaşında örtü örtmeye başlamıştı.
Şimdi uzun zamandır buna devam etmeyi istemiyorum. Sadece şunu anlayamıyorum; erkekler kapri veya kısa kollu tişört giydiklerinde bu onlar için günah veya ayıp değilken, aynı şey bizim için neden günah ya da ayıp sayılıyor? Onlar bu şekilde rahatça gezebiliyorken biz neden saçımızı örtmek zorundayız? Bunu bir türlü anlamış değilim, ne kadar açıklasalar da bu açıklamalar bana hiç mantıklı gelmiyor. Geçen seneki Kurban Bayramı’nda yolda yürürken ablama “Keşke biz de bayramlarda ‘Saçımı nasıl yapsam acaba?’ falan diye düşünebilseydik” demiştim, tabii ki başörtüsü örtmeyi istemememin sebebi ‘bayramda saçımı yapmak’ değildi, ki zaten saç/baş işleri pek ilgimi çeken bir şey değil. Sadece bunu artık istemediğimi üstü kapalı bir şekilde ablama belli etmek istemiştim. O da “Eğer istemiyorsan yapma, annem ilk başlarda tavır koyacaktır ama babam saygı duyar” dedi.
Anneme ve babama bunu ilk söylediğimde üstünde pek ayrıntılı konuşamadık ama tabii ki duruma pek sıcak bakmadılar.
Bir gün dışarıya başörtüsü örtmeden çıktım, kimsenin haberi yoktu. Hava soğuktu ve kulaklarımın üşümesi o kadar hoşuma gitmişti ki! Eve geldiğimde ve annem bana kapıyı açtığında ben ayakkabılarımı çıkarmak için eğilince kabanımın kapüşonu başımda olduğu için annem başörtüsü örtmediğimi görmedi. İçeri girip “Anne, ben bugün dışarı böyle çıktım ve artık böyle devam etmek istiyorum” dedim. Şu an düşününce bunu nasıl yapmışım, nasıl cesaret etmişim; gerçekten aklım almıyor. Tabii annem sinirlendi, babama söylediğinde babam da çok üzüldü.
Ailemin beni sevdiğini ve bana değer verdiğini biliyorum. Bu durumun onları üzdüğünü de biliyorum. Ben de onları seviyorum ama bunu istemiyorum artık, beni anlamalarını istiyorum. Yeni okul dönemine başörtüsü örtmeden başlamayı düşünüyorum. Akrabalarımın büyük bir şoka uğrayacağını ve belki de imalarla bundan hoşnutsuzluklarını belli edeceklerini şimdiden tahmin ediyorum. Fakat bunlar yaşanırken avuçlarımı sıkıp kendime içimden “Her şey yolunda, her şey yolunda” diyeceğim ve umarım öyle olacak. Sanırım son zamanlarda ailem bu durumu önceye göre daha normal karşılıyor. Onları üzmeyi ve utandırmayı hiçbir zaman istemedim ve şimdi de istemiyorum. Belki de biraz küs kaldıktan sonra barışırız, umarım.
Sizin için doğru olduğunu düşündüğünüz hayatı elde etmenizi umuyorum.
Son olarak bir şarkı sözü bırakmak istiyorum: “Your struggle makes you beautiful.” Mücadelen seni güzel kılıyor…
Sizleri seviyorum arkadaşlar.
(Görsel: Ulla Thynell)
“Mücadelen seni güzel kılıyor.” için 2 yanıt
Akrabalar şok oluyor ancak dik durduğun sürece en laf edebilecek potansiyelde olan kişi bile ‘senin tercihin’ diyip susuyor, iş sende bitiyor kısaca ve hiçbir şey hayal ettiğin kadar kötü gitmeyecek. Ben de örtümü çıkarmadan önce hep kafamda kuruyordum, bakkalın vereceği tepkiye kadar hesaplamıştım. Sen çekinme, gerisi çorap söküğü. Şans seninle olsun 🙂
Ne güzel keşke annemgilde beni sıkmasa o kadar isterdim ki özgür olmayı iğrenç hissediyorum hergün ağlamaktan bıktım. Hayattan zevk alamıyorum. ÖLMEK İSTİYORUM