Merhabalar, ben 24 yaşındayım. Bunu yapacağıma şu an bile inanamıyorum. Sürekli içimden bir ses yanlışa meylettiğimi, istediğim şeyin aklımın bulanmasının bir sonucu olduğunu söylüyor.
Ben ilk olarak 10,5 yaşımda adet olduğum zaman kapandım. Daha adetin niye gerçekleştiğini bile bilmezken, ailemin bunun artık davranışlarımın sevap-günah olarak yazılması anlamına geldiğini ve örtünmediğim her an için de günah yazılacağını söylemesi üzerine Allah’ı ve Müslümanlığı seven bir insan olarak kapandım. Ailem de mutlu olmuştu. Ama henüz çocuktum ve bu davranışın mantığını kavrayamıyordum. Bir gün önceden daha farklı değildim ama bazı hareketlerim dün değil de bugün günah olmaya başlamıştı.
Ortaokuldayken dershanedeki tek kapalıydım. Aynada kendimi komik bulduğum için herkesin bana baktığını ve beni komik bulduğunu düşünüyordum, bu yüzden 2 ay boyunca kantine bile gidemedim. En yakın arkadaşım sayesinde çıkabildim. Bir gün sokakta arkadaşımla ip atlarken başımı örtmedim çünkü ‘Örtülüler oynamaz’ denirdi, aynı zamanda da terliyordum. Babam beni almaya gelmişti ve beni sokakta o şekilde görünce kızdı. Yolda “Oradakilere helalsin de buradakilere mi haramsın?” dedi. Çok üzülmüştüm ama babamın söylediklerinin değil, kendi yaptığımın yanlış olduğunu düşündüm. Bunu istememeliydim. Ben Müslümandım.
Yıllar geçti ve bir tarikatın da vasıtasıyla dini felsefe alanında çok düşündüm, sohbetlere katıldım. Örtünmemin İslami bir toplum inşasının temeli olduğuna ve dolayısıyla değerli olmamın tek yolu olduğuna inanmaya başladım. Uzunca bir süreyle çok severek ve zorlanıp başka şeyler istesem de nefsime hakim olarak örtünmeye devam ettim. Sonra şehir dışında üniversite okumaya gittiğimde tarikatın oradaki insanlarıyla irtibat kurup zikirlere devam ettim. Fakat bir süre sonra baktım ki ben bunları yapsam da ek bir mükafat görmüyorum ve bu hiçbir zaman yeterli olmuyor. Taktığım bileklikten kenardan saçımın görünmesine, kıvrımlarımın belli olmasından biraz aleni gülüşlerime kadar her şeyime karışılıyor ve benim elimde olmayan, başkalarına ait düşüncelerin sorumluluğu bile bana yükleniyor. Bu, bende inandığım şeyleri sorgulattı. İnsana güzel hissettiren şeyler, birini sevmek neden bu kadar kötüydü? Allah bunu niye istemiyordu? Neden ne kadar görünmez olursam ve kendim olmaktan vazgeçip ibadet dışında bir şeyden bahsetmezsem makbul oluyordum? Madem öyle, neden beni bunlardan hoşlanır fıtratta yaratmıştı?
Daha sonra bunların çoğunun kültür olduğunu ve İslam’ın bu kadar şekilci, bu kadar yüzeysel olmaması gerektiğini düşünmeye başladım. Yıllar süren araştırma, dinleme, izleme sürecinden sonra artık başımı örtmenin beni çok zorladığını fark ettim. Tenimde güneşi hissedebilmek istiyorum. Başımı açmayı çok istiyorum ama bunu yapacağıma hala inanamıyorum. 14 yıl sonra bir teslimiyetten vazgeçip sadece aynaya baktığımda mutlu olmak için bunu yapmaya değer mi, diyorum. Ya pişman olursam, diyorum ama her geçen gün daha çok zorlandığımın da farkındayım. Bir yük olmaya başladı. Arkadaşlarımla ve kardeşimle bu düşüncemi paylaştım. Henüz anne ve babama söylemedim ama iyi tepki vermeyeceklerini biliyorum. Fiziksel şiddetleri olmasa da benimle konuşmayı kesme ihtimalleri beni korkutuyor. Yıllardır örtü konusunda onlardan duyduklarım, açılma düşüncesi aklıma her geldiğinde onları kaybetme korkusuyla ellerimi titretiyor. Ama artık cesaretimi toplamalıyım. Umarım benim için bu sürecin sonu güzel biter.
(Görsel: Harald Slott Møller)
“Bunların çoğunun kültür olduğunu ve İslam’ın bu kadar şekilci olmaması gerektiğini düşünmeye başladım.” için 12 yanıt
Tekrar merhabalar, bu yaziyi yazdiktan 2 gun sonra verdigim karari uyguladim ve basortusu takmayi biraktim. Disari ciktigim ilk an hep duydugum ruzgari sacinda hissetmekten cok kafa hareketlerimle saclarimin dokulmesi sasirtti beni. Ilk gun artik bir sonuca varabilmis olmanin hafifligiyle, yeni duruma alismakla gecti. Ertesi gun aileme haber verdim. Tepki verdiler tabii ama bekledigim seylerdi tum soyledikleri. En onemlisi goze bile aldigim iletisimi kesme gibi bir sey olmadi. Bu yuzden basta bu yuzlesme beni uzse de gun icerisinde toparlandim cunku yaptigim sey beni mutlu etmisti. Basimi actiktan sonra fiilimden dolayi kotu hissetmedim hic. Sadece yillardir suren aliskanliklarla biraz duygu karmasasi yasiyorum ama zamanla daha da iyi olacak biliyorum. Son olarak bunu su an yapabilmemin ve pismanlik hic hissetmememin en onemli sebebi bu karari sadece ama sadece kendim icin vermis olabilmem ve ekonomik ozgurlugum. Bir gun herkesin istedigi gibi yasamasi dilegiyle…
Merhaba.Sana hayran kaldım.Elinden alınan özgürlüğüne kavuşmuşsun.Aynı şeyi ateist olduğumu arkadaşlarıma ve aileme söylerken yaşamıştım.Arkadaşlarım hiçbir şey söylemediler,ailem biraz tepki verdi ama umursamadım.SENİN GİBİ GÜÇLÜ KADINLARA BAYILIYORUM BU ARADA.
Merhabaa! Sadece merak ediyorum aradan zaman geçti. Nasıl hissediyorsunuz kendinizi. Nedense yapmaya cesaretim olduğundan, gerçekten yapabileceğimi içimde hissettiğim zamanlarda acaba demeye başladım. Ama hissederek yapmadığımdan beni için anlamsız olduğunu biliyorum. Daha rahat daha mutlu, daha bir kendim olacağımıda biliyorum. Ama niye hala yapmakla yapmamak arasında gitgeldeyim onu bilmiyorum. İnanamıyorum gerçekten ilk düşünmeye başladığımda, aklıma ilk geldiğinde o kadar emindim kiii. Artık yapmak istemiyorum diyebiliyordum. Gerçekten yapabilirim dedikçe durduruyorum şimdi kendimi. aklım almıyor. Galiba bir şeyleri değiştirmekle uğraşmak istemiyorum. Olmuş olduğuyla kalsın diyorum ama mutsuz kalacağım. Eğer yaparsam yaptıktan sonra tekrar bir boşlukta hissedersem ne olacak diyorum. Bilmiyorum. Kapandığımdan beri hiçbir zman iyiki demedim hep keşke dedim. Keşke yapmasaydım. O yaşlarımda bu kararı vermeseydim. Aileme karşı direnseydim. Hala diyorum. O zman neden şimdi bir şeyleri değiştirmeye çabalamaktan vazgeçiyorum ki ben. Keşke demekten de sıkıldım. O zman o kararı vermeseydim şuan çok farklı bir ben olabilirdim. Kimseyle paylaşamıyorum o yüzden buraya yazıyorum. içimde kendim karar vermedikçe, çelişkilerimle ailemin karşına geçmek istemiyorum. Ben kararlı olmalıyımki onlara da bu kararlılığımı hissettirebilmeliyim. Mutsuzum hatta çok mutsuzum. Kimseyle paylaşamamakta çok yorucu. Yalnız mücadele etmeyide bir bakıma ben seçiyorum gibi. Merak ediyorum düşüncelerinizi. Belki bir şeyde ortak yaşanmışlık ortak his vardır. Aslında bu kadar büyütülmemesi gerekiyormuş gibi hissetmeme rağmen bi okadar daa yapabilmem çok uzak, inanılmaz gibi geliyor.
Özgür hissediyorum, guzel hissediyorum, bir insanin hayallerini yasamasi ne demekse onu hissediyorum. Hayalim ortumden kurtulmak degildi. Konu cinsellige geldiginde benim de bisiler soylemem yadirganmasindi. Sanki bedeninizi ortunce veya dindar biri olunca bazi seyleri dusunme yetinizin olmadigini hissettiriyor bazi kisiler. Artik bu imalarin hicbiri yok. Ama yeni imalar var, sanki bunu deneyimliyorsam diger her seyi de deneyimlerim gibi dusunuyor insanlar. Direkt sen artik bizden degilsin, sen artik inanmiyosundur, sen sevisirsin de gibi seyler hic soylenmedi ama imalarini hissediyorum mesela. O yuzden basta kendimi suclu hissediyordum. Sevdiklerimle arama sogulluk soktum diye. Ama bu soguklugu ben sokmadim. Bu sogukluk olmasin diye de cok ugrastim ama nefes alamiyor gibi hissediyordum artik. Eger ben bunu soyledigim halde, bu kadar zamandir bana sahit olduklari halde sectigim yola saygi gostermiyolarsa, herrrr seyi onlara danisarak yapmam gerektigini dusunuyolarsa bu benim sorunum degil. Hayatimda olup biten diger butun guzel seylerin onlar icin bir anlami olmasi benim seklime bagliysa bu onlarin ayibi. İnsan bu kadar siyah beyaz degil, hayat bu kadar siyah beyaz degil. Benden daha fazla yasadiklari halde bunu goremiyorlarsa bu da benim sucum degil. Suclu olan onlarin benimsedigi dusunce sekli. Bunu hic sorgulamamalari da onlarin problemi. Bu yuzden kimseye veya kendi sagligima zarari olan bir sey yapmiyorum. Evet sevgilerinin bu kadar sekilci olduguyla yuzlesmek insani cok uzuyor. Ama bu gercekle yuzlesmek gerekiyor. Tipki onlarin bize yaptigi gibi gozumuz gormedigi surece sanki ortada bir sey yokmus onlar bizi kosulsuz seviyormus gibi dusunebiliriz ama nasilki biz goruntulerimizin altinda bambaska dusunceleri yasiyorsak bu kosullu sevgi de gormek istemesek de var. Ne kadar erken kabul edip yuzlesirsek o kadar iyi diye dusunuyorum. Eger ortunu cikardiginda sevmezsen bu yeni seklini eskisine donersin ne olacak. Birak onlar bak biz dedik de dondu eski haline desin. Onemli olan senin mutlu olman. Hikayenin senin icin guzel bitmesini dilerim 🙂
Başımdan eksilecek bir örtü bana olan sevgilerini deşiştirmez sanmıştım. Öyle hissetmiştim. Ama o kadar yanlış tanımışım ki annemi. Hayatımda canım hiç bu kadar acımamıştı. Şimdi o benim hissettiklerimi hiç düşünmeden başkalarıyla gülebiliyor. Bense ona ağlayarak hissettiklerimi anlatırlen bana bakışını hatırlayarak ağlıyorum. Onların isteklerini yaptığım sürece bir ailem varmış. 21 yaşında bnu da öğretti hayat bana. Ve yalancıymış, daha söylemeden önce başım açıkta olsa destekleyeğini ima etmişti. Hepsi palavraymış. O dediklerimden mi yüz buldun dedi bana. Artık düşünmektan kafam patlamak üzere.
Artik bir ailen yokmus gibi hissetmek nedir iyi bilirim. Zamanla bu his azaliyor. Hatirladikca yine bir sizi kaliyor ama azaliyor. Tek caresi de her seyi kabullenmek. Bir basina kaldigini, insanlarin merhametinin yalan oldugunu ve mutlu oldugun hayattan utanmaman gerektigini kabullenmek. Hicbir sey senin kendin gibi hissedip yasayacagin bir hayattan kiymetli degil. Kendine tutun, hayat sana gerisini verecek
Tebrik ederim sizin adınıza çok mutlu oldum ne kadar incesiniz 🙂
Merhaba.Sana hayran kaldım.Elinden alınan özgürlüğüne kavuşmuşsun.Aynı şeyi ateist olduğumu arkadaşlarıma ve aileme söylerken yaşamıştım.Arkadaşlarım hiçbir şey söylemediler,ailem biraz tepki verdi ama umursamadım.SENİN GİBİ GÜÇLÜ KADINLARA BAYILIYORUM BU ARADA.
Yazdıkların tam olarak içimdeki duyguları ifade ediyor. Ben de isteyerek ve severek kapandım yıllarca da bunu severek uyguladım. Ama senin yukarıda yazdığım her şeyi hissetmeye başladım zaman içinde. Uzun zamandır düşünüyorum ama uygulamaya geçemiyorum. Çünkü aklımın bir köşesinde acaba günah mı işliyorum Allah’ın gücüne gidecek bir şey mi yapıyorum diyorum. Çünkü ben bu dine inanıyorum ve doğru yolun bu olduğunu da biliyorum. Ama dediğin gibi İslam’ın bu kadar şekilci ve katı bir din olduğuna inanamıyorum artık. Kendimi ne o tarafa ne de diğer tarafa ikna edemiyorum. Tam bir araftayım ne yapacağımı bilmiyorum.
Ayrıca by yazıyı yazan kişiyle iletişime geçmemin bir yolu var mı acaba?
Benim ınstagram hesabım @mutalaacinneti1 kendisiyle konuşabilirsem benim için çok iyi olacak.
Ben de senin gibi düşünüyorum, inançlıyım ama ne bileyim zorla taktığım için içimden gelmiyor. Aslında zaten severek takmıyorum ama çıkarırsamda çok günah olacağını düşünüyorum ve üzülüyorum. Uzun zamandır aklımda, söylemiştim bir ara ama olmaz demişlerdi şuan tekrar söyleyip ailemin tepkisini almaktan da çekiniyorum. Araftayım ne yapacağım bilmiyorum ??♀️
Bu isin psikolojik yonu cok yonlu. Ne karar verirseniz verin sonradan degistirmek istediginizde degistirirsiniz. Kimsenin sizden hata yapma ozgurlugunuzu almasina izin vermeyin. Denemeyip surekli aklinizi mesgul edecegine yapin, size uygun degilse birakirsiniz, bu sizin hayatiniz, baskasina veya size somut olarak zarar vermedigi surece hayatinizla ilgili kararlarin son duragi sizsiniz. Kendiniz oldugunuz icin sizi sevmeyen zaten hak etmiyodur. Bunu zorlastiran bu gercekle yuzlesmek ve insan yalnizken hic kolay degil, ben arkadaslarim olmasaydi yapamazdim. Sadece ekonomik ozgurlugunuzu kazandiginizda yapmaniz sizi istismar etmelerini engeller diye dusunuyorum.