Annem, vaize bir hoca tanıdığı olduğundan bahsetti ve onunla konuşmak isteyip istemediğimi sordu.

Merhaba. Nereden başlayacağımı bilemesem de ben de hikâyemi anlatmak istedim.

Ailenin en büyük çocuğu benim ve şu an 15 yaşındayım. 5. sınıfta İmam Hatip’e başlarken kendi kendime kapanmak istedim, babam da “Şimdiden kapanman en mantıklısı, seni en başından bu şekilde tanırlar” demişti. Annem ise biraz daha ileride kapanmam taraftarıydı ama istekli olduğumu görünce bir şey dememişti. Bu şekilde 8. sınıfa kadar kapalı kaldım. Lise sınavında güzel bir puan elde ettim ve gitmek istediğim liseyi tutturdum. Babam ve annem, beni puanımın çok daha altında olan bir İmam Hatip lisesine göndermek isteseler de bunu istemediğimi belirttim. Tercih zamanına kadar sürekli bu konu hakkında konuştular ama isteğimden vazgeçmedim ve şu an okumak istediğim okulun öğrencisiyim.

9. sınıfın başlarında bazı sorgulamalar yaptım. Kendimi daha iyi tanıyabilmek adına aylarımı verdim. Sonuç olarak olmak istediğim kişi olamadığıma, fikirlerimin dışarıdan bakıldığında görünen kişiye uymadığını fark ettim. Sanırım biraz karışık oldu ama nasıl anlatılır, bilmiyorum. En sonunda ise açılmak istediğime kesin olarak karar verdim çünkü böyle kalmak istemiyordum. Sadece özgür olmak, mutlu olabileceğim bir şekilde ilerlemek istiyordum. Ocak ayında bu siteyi keşfettim ve yazılanları okudum. Gerçekten yalnız olmadığımı hissettim, kendimden bir parça bulduğum onlarca kişinin yazdıklarını okudum. Yıllar sürse bile istediğimi eninde sonunda yapabileceğime inandım.

Şubat ayının başlarında açılmayı düşündüğümü 3 yakın arkadaşımla paylaştım. Beni yargılamadan dinlediler ve bana destek oldular. Aileme bu konuyu nasıl açıklayacağım konusunda yardımcı oldular. Aslında önce annemle konuşmayı düşünüyordum ama annem konuyu direkt kapatabilir ve babama bundan hiç bahsetmeyebilirdi. Bu yüzden şubat ayının ortalarına doğru babamla konuşmaya karar verdim. Aşırı gerilmiştim, ellerim titriyordu ve konuyu nasıl açacağımı düşünüyordum. Çünkü bu zamana kadar ailemle böylesine ciddi bir konu hakkında konuşmamıştım. Beni kısıtlamalarına, çoğu şeyime karışmalarına izin vermiştim. İsteklerinin çoğunu istemesem de kabul etmek zorunda kalmıştım. Şimdiyse kendime kızıyorum, çok fazla keşke’m var. Keşke karşı çıksaydım, keşke sineye çekmeseydim, keşke kabul etmeseydim… Her neyse, en sonunda babamın karşısına geçtim ve direkt olarak konuya girerek “Ben açılmak istiyorum” dedim. Önce dalga geçti ama ciddi olduğumu anlayınca “Tamam, açıl kızım” gibi hiç beklemediğim bir tepki verdi. “Zaten namaz da kılmıyorsun, açılman bir şeyi değiştirmez” gibi şeyler söyledi. Dinden yavaş yavaş uzaklaştığımdan bahsetti ve kararımı sorgulamamı, annemle de konuşmamı istedi. Onları çok üzeceğimden bahsetti. Hayat, benim hayatım değil miydi? Neden kendimle ilgili alacağım bir karar onları üzecekti ki? Üstelik yapmak istediğim şey kötü ya da ayıp bir şey de değildi.

Biraz sakinleştikten sonra babamla birlikte annemle konuştum. Ona ilk söylediğimde bana şok içinde baktı. Şaka yapıp yapmadığımı sorguladı. Sonrası ise tahmin ettiğim gibi dini meselelerle dolu bir konuşmaydı. Konuşmalarının amacı beni isteğimden vazgeçirmekti. Açılmanın diğer dünyadaki karşılığı olsun, çevreden gelecek tepkiler olsun, kendi düşünceleri olsun; bana karşı olan her şeyden konuştular. Babam eğer açılırsam beni okulumdan alıp İmam Hatip’e vereceğini bile söyledi. Annem ise vaize bir hoca tanıdığı olduğundan bahsetti ve onunla konuşmak isteyip istemediğimi sordu. Kesin bir şekilde reddetmeme rağmen konuşmanın üstüne benden habersiz şekilde o kişiyi arayıp konuşmuş ve benim için online görüşmeler ayarlamış. Mayıs ayına kadar bazen 1 bazen de 2 hafta aralıklarla hocayla konuşmalar yaptım. Hoca genel olarak açılma konusuna pek değinmiyordu. Benim İslam’a bakış açımı, dinlerle ve yaratıcıyla ilgili neler düşündüğümü, neler okuduğumu, nelerle ilgilendiğimi soruyordu. Bu görüşmelerde aşırı bunaldığım oluyordu, görüşmeleri başından beri istemediğimden dolayı fazla da konuşmuyordum. Hayatım fazla monotondu ve neler yaptığımı sorduğunda hep aynı cevapları veriyordum. O da bana kendince annemle dışarı çıkmam, ailemle vakit geçirmem, önerdiği kitapları okumam gibi aktiviteler öneriyor; hatta bir sonraki konuşmaya kadar bunları yapmam gerektiğini, yapıp yapmadığımı soracağını söylüyordu. Daha sonraki konuşmalarda kendimi iyice kötü hissettiğim için hocayla olan görüşmelere katılmamaya başladım, şu an ise tamamen bırakmış durumdayım.

Yani kısacası yaklaşık 5 ay boyunca beni bir şekilde geçiştirdiler ve elimden bir şey gelmedi. Geçen zaman içerisinde fikrim değişmedi. Hâlâ açılmak istiyorum, başörtüyle kendimi rahat hissetmiyorum. Bu yüzden dışarı çıkmak istemiyorum. O başörtüyü her taktığımda öyle bunalıyorum ki gözlerim doluyor, çıkarıp atmak istiyorum. Geceleri yalnız kaldığımda sürekli düşünüyorum, ağlıyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemden her geçen gün daha fazla uzaklaşıyorum. Umarım umutlarım tükenmez, umarım bir gün özgür olabilirim.

(Görsel: Andrea Kowch)

Comments (3)

  1. Fatma Tuna

    Bende neredeyse seninle aynı durumdayım açılma konusu beni biraz sıkıyor akrabalarım ne der falan. Herkesi boşver bu hayatı bi kere yaşıyorsun o da dolu dolu geçsin. İstemediğin bi şekilde olmak iğrenç bir şey. İsteğin neyse onun için çabala ki anlattığına göre çok sabırlı ve güçlüsün.

  2. sors salutis

    hoca ne sikime seninle konuşuyo acaba kendini psikolog mu sanıyo çok sinirlendim aptal aq

  3. Benimde babam açılmak istediğimi söylediğimde bizi üzersin demişti sadece ve aynı şekilde bende açılırsam annemin beni imam-hatipe yollamasından korktuğum için üniversite kazanana kadar kapalı kalmaya karar verdim. Umarım ikimiz içinde güzel şeyler olur 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir