Merhaba, ben de buradakiler gibi kendi çıkmazımı anlatacağım. Başörtüsüne girdiğimde henüz 11 yaşında küçük bir kız çocuğuydum. O sıralar bir arkadaşım başörtüsüne girmişti ve yalnız olmamak için beni de zorlamıştı. Ertesi gün tamamen kendi rızamla ben de başımı örterek gitmiştim. Annem, yaşım küçük olduğu için buna pek yakın durmamıştı. Babama göre her şey olurdu, bana pek karışmazdı. Yaşım küçük olduğu için ve çevremdekilerin çoğu dindar insanlar olduğu için bazı şeyleri sorgulamadım. Bu böyle devam etti.
7. sınıfta bir İmam Hatip ortaokuluna gittim. Liselilerle beraber okuyorduk ve kız okuluydu. 2 sene orada öğrenim görmemin ardından ailemin zoruyla liseye de orada başladım. Her şey berbattı. Gittiğim okulda kızlara zorla başörtüsü taktırıp ferace giydiriyorlardı. İstemediğim bir okula gittiğim için ders notlarım çok düşüktü. O sene başörtülüyken kendim gibi hissetmediğimi fark ettim. Yurtta kalıyordum ve oda arkadaşım açılınca ben de annemi arayıp açılmak istediğimi, yapamadığımı söyledim. Bana şiddetle karşı çıktı. Ben de uzatmayıp konuyu kapattım ve o sene öyle geçti.
10. sınıfta okuduğum okul iyice zorlaşmıştı. Kur’an ezberini yapamadığım için hocadan gördüğüm “Sınıfta bırakırım” tehditleri nedeniyle stresten hasta olmuştum. Bunlara rağmen o okuldan kurtulamadım. Ertesi dönemin başında araya karantina girdi. Evde kaldığım için bir şeyleri sorgulamaya başladım. Gerek din gerekse hayatım hakkında bir şeyler… Başörtüsünü tam anlamıyla istemediğime karar verdim ve 1 hafta boyunca ağlayıp çökmemin ardından bunu babama açıklamaya karar verdim. Babam “Bizde zorlama yok” diyerek kararımı destekledi. Çok mutluydum. Ertesi gün istediğim halimde çıkıp gezdim. Bu durum 1 hafta sürdü.
Ardından annemin babamı doldurmasıyla tekrar zorla kapatıldım. Babamın imam olduğundan ve insanların yeni halimi kınayacağından bahsediyorlardı. Bu beni içime kapatmıştı. Başörtüsünden nefret ettim. Başörtülü kadınları görmeye dahi katlanamıyordum. Bazı arkadaşlarımın da artarda açılması beni kıskandırmıştı. Üzülüyordum. Başörtüsüz kadınları gördükçe hasretle doluyordum. Uzun zaman sonra başörtüsüz bir şekilde çıktığımda saçlarımın arasına değen rüzgârı özlemiştim. Günlerim böyle geçip gitti. Kabullenmiştim ama bazı şeyler hâlâ aklıma oturmuyordu.
Aradan geçen 1 senenin ardından 11. sınıfa geldiğimde açılmak istediğimi anneme tekrar söyledim. Annem o sırada hiddetle fırlayıp beni dövmeye çalıştı. Abim bunu engelledi. Babam annemi destekliyordu. O akşam babam beni okutmamakla tehdit etmişti, annem de sürekli küfürler edip tehditler sallıyordu. Benim eyleme dökemediğim kararımdan dolayı ev halkı benden nefret etmeye başlamıştı. Dindeki bazı şeylere anlam veremediğimi babama sürekli söylüyordum ama o, benim artık dinden soğuduğumu fark edememişti.
Halam da geçmişte aynı şeyleri yaşadığı için bana destek verir ve saygı duyar. Ayrıca kendisi sonradan başörtüsünü çıkardığı için annem onu pek sevmez. Aramızda yaşanan sorunlar yüzünden geçen yaz halamın yanına gittim. Orada güzel zaman geçiriyordum. Hâlâ başörtüsü takmama rağmen özgür hissediyordum. Şimdi 12. sınıf olduğum için ailemin yanındayım. Hâlâ başörtüsünü istemiyorum ama şimdi derslerime odaklanmak zorundayım. İleride kendi bedenim üstünde istediğim kararları alabilmek için ekonomik özgürlüğüm olsun istiyorum. Hâlâ sorguluyorum. Bu sene bir an önce mezun olup yaz tatilinde yine halamın yanına gitmek ve bu sefer gerçekten başörtüsünden kurtulmak istiyorum. Çünkü beni destekleyen tek kişi o!
(Görsel: Christian Krohg)