Bu kadar basit şeylerin bana yasak olması çok acı.

Bu, buraya yazdığım 4. yazım. Bu da bir zafer yazısı olmayacak ama ne hissettiğimi anlatacağım. Uzun zamandır aklımda olan AVM’ye gidip kafamı açma fikrini bugün, 20 Ağustos 2021’de, hayata geçirdim. Kabine girdim, başımı açtım ve çıkamadım. Evet, kabinden uzun bir süre çıkamadım. Çıktığımda da başım kapalı çıktım. Diğer insanların benim ne yaptığımı anlayacağını düşündüm ve o an için yapmaktan vazgeçtim. Lavaboya gittim ve orada başımı açtım, çıkıp çıkmamakta kararsız kaldım ve derken birden dışarı çıktım. Evet, elime ne geçti? Sanki herkes ne yaptığımı biliyormuş gibi kötü hissettim. Sonra tadını çıkarmaya başladım. Hafiftim, biliyor musunuz? Boynuma dolanan, kollarıma dolanan örtüler yoktu. Daha iyi hissettim. Tanıdık birileri görür mü diye biraz endişe ettim ama çok da umursamadım. Gören de olmadı, yani umarım olmamıştır… Ben gizli saklı yapılan işlerden hiç hoşlanmam, o yüzden biraz rahatsız oldum. AVM’den çıkmadan önce lavaboda başımı geri kapattım. Hayatıma yine başım örtülü devam edecektim. Hâlâ Müslüman olduğuma göre 2 saatlik bir şey için bayağı bir günaha girdim.

Ben başımı örtmek istemiyorum. Hele aile baskısı olduğu için kapalı olmayı hiç istemiyorum. Ben her şeyi çok düşünüyorum. Kendimi nasıl avutuyorum, biliyor musunuz? İleride fikirlerim değişecekse bile ben şu an bunu bilemem. Fazla düşünmenin anlamı yok, ben daha 17 yaşındayım. Küçük olduğumu söyleyebiliriz. Ben bu yaşımda bunları düşünmek istemiyorum. O güzel küpeler, savurabildiğim saçım, o güzel etekler, elbiseler, tişörtler… Onlar bana ailemin veremediği mutluluğu veriyor. Elbette tek mutluluk sebebim bunlar değil. Fakat bu kadar basit şeylerin bana yasak olması çok acı. Üzgünüm, böyle olmasını ben de istemezdim ama bana başka çare bırakmadınız. El âlemin ne düşüneceği, erkeklerin neresinin kalkacağı sizin için daha önemliydi. Siz sanıyor musunuz ki biz baskı gördükçe sizin istediğiniz gibi oluyoruz? O atılan tokatlarla kısıtlanan kızınız şimdi istediğiniz gibi uslu uslu duruyor. Fakat bu sadece sizin gördüğünüz taraf… Durun, kızınızın şu an ne durumda olduğunu ben size anlatayım. Yalan söylüyor, başını gizlice açıyor ve çok mutsuz. Ne oldu, şimdi daha mı iyi oldu? Ben er ya da geç iyi olacağım ama beni bu kadar mutsuz yaşamaya mahkûm ettiğiniz günleri unutmayacağım.

(Görsel: Moïse Kisling)

Comment (1)

  1. @heidialp123 bana yaz lütfen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir