Merhaba. Uzun zamandır bu sayfayı takip ediyorum. Yazılanları, yaşananları okuyorum. Buraya yazmaya bile cesaret edemediğim şeyi kime, nasıl açıklayacağımı tam 1 senedir düşünüyorum. Ben 5 sene önce 21 yaşında kendi isteğim ile çok severek kapandım. Fakat ilk günden beri hiçbir zaman bu halime alışamadım. İçine kapanık, aynadaki görüntüsünü sevmeyen, evden çıkması ve eşarbını bağlaması saatler süren bir kıza dönüştüm. Ailem muhafazakârdır. Kapanmama çok sevinmişlerdi. Belki bana büyük bir dayatmada bulunmadılar ama annem her fırsatta “İnşallah sen de kapanırsın” deyip dururdu. Babam asla kısa şeyler giymeme izin vermezdi. Heves eder, ondan gizli gizli askılı tişörtler giyerek okula giderdim.
Bu süreçte evlendim. Eşimin ailesindeki kadınlar da kapalı ve onların yanında bile çekindim, istemediğim halde başımı açmadım. Ama artık dayanamıyorum. Kargo almaya, cama ya da balkona açık çıkıyorum. Sadece eşimle gezdiğimiz yerlerde bone takıyorum. Dışarı çıkarken başıma bir şey örtmek zorunda olmak beni ilk günden beri öyle yoruyor ki… 5 sene içinde düşüncelerim, duygularım ve ben değiştim. Evet, dinimi çok seviyorum ama başörtüsü ile yapamıyorum. Kendimi uzun uzun evde bırakıyorum. Dışarı çıkmak, öyle görünmek işkenceye dönüşüyor. Olmadığım birisi gibi görünüyorum ve bu durum beni İyice içime kapanık yaptı. Özgüveni olmayan, yürürken yere bakan, göz teması bile kurmaya çekinen bir kız oldum. Kimseye bir şey açıklayamıyorum. İnsanların bakışlarından ve düşüncelerinden öyle korkuyorum ki… Evli olduğum halde annemin ve babamın o büyük tepkisinden çok korkuyorum. Yalnız olmadığımı bilmek istiyorum. Umarım neşeli ve özgüvenli olduğum eski günlerime dönecek cesareti kendimde bulabilirim.
(Görsel: Suzanne Valadon)