Hayatım boyunca dogmatik kültlere hiç merakım olmadı.

Ben herkese güzel bir hayat dileyerek başlamak istiyorum. Arkadaşlar, ben bu zihniyetten ve onun bana dayattığı her şeyden kurtulmayı başardım ve acı yanları da olsa bu mücadeleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle adım Zarife, 21 yaşımdayım ve mimarlık öğrencisiyim. Tam 8 yıldır kapalıydım. 12 yaşında ailemin ve özellikle de babamın ısrarı sonucu kapandım. Büyük bir kitap hayranı olmamın hayatımdaki birçok soruyu açıklamakta bana çok yararı oldu. Hayatım boyunca dogmatik kültlere hiç merakım olmadı. Tekke ve zaviyelere oradaki teyzelere dövermiş gibi bakış atıp kapıdan girdiğim anları hatırlıyorum. Kafamdaki şeyin beni ne kadar aşağıda gösterdiğini hatırlayıp kahrolduğum çok zaman oldu. Fakat bir gün dedim ki, “Zarife kızım, sen de bir gün kendi ütopyanın ışığını göreceksin”. Her zaman düşündüğüm hatırı sayılır tek bir perdem vardı: Devrim yapılmaz, devrim olunabilir ancak…

Açıkçası çevrem muhafazakârdır ve cahillerle doludur. Bundan her zaman utanç duymuşumdur. Arkadaşlık kurduğum kişiler sizlerin “Aman da aman, ne cici ve üsluplu kız bu böyle! Kime ne zararı olur?” dediğiniz kara çarşaflı, çiçek yazmalı teyzelerin kızları, size sesleniyorum… Benim geçmişteki ahfeş keçilerim; uyanın artık, ben geldim! Bu teyzelerin kızları pek bir pespayedir. Genelleme yapmadım, tanıştıklarım böyleydi.

Uzun lafın kısası, hayatımda hiç böyle huzurlu ve güzel hissetmedim. Keşke bunu daha erkenden yapsaymışım, dedim. En büyük problemlerimi babamda yaşadım. Fiziksel şiddet gördüm, örneğin mutfaktaki tencere kapağını bana fırlattı ve fazlası da var. Yeni aldığım yırtık kot pantolonu parçaladı, cinnet geçirdim. İlk defa onun önünde o öfkeyle attığım çığlık ve geçirdiğim sinir krizi ona yaşadığım 10 yılı anlattı. Ben şu hayatta onu utandıracak hiçbir şey yapmadım. Yine de en sonunda kabullendi. Bir meslek sahibi olacağımı ve kendi fikirlerimin bekçisi olduğumu çok iyi biliyor. Bu anlattığım henüz fragman, bunu bilmenizi istiyorum. Yine aynı şekilde onun dedikleri dışında bir şey giydiğimi bilmem; zifiri karanlık bir feraceydi sanırım ve yaz sıcağında kavrulduğum bir pardösü… Kimin umurunda; yanan benim, mutsuz olan benim, aşağılanan ve hor görülen benim, ayrımcılığa uğrayan benim!

Şu hayatta bir şeyi çok iyi öğrendim. Asla susmayın! Ceza da yeseniz, tehdit de edilseniz, mobbing’e de uğrasanız, ayrımcılık da görseniz! Asıl sizi öyle gördükleri zaman üzerinize çullanıyorlar: “Zaten sessiz, baksana, bize cevap bile veremez, vur gitsin”. Özellikle de iyi zannettiklerinize sakın aldanmayın. İsterseniz arkadaş kaybedin, umurunuzda olmasın. Arkadaş olmak için, kendinizi sevdirmek için; kimse için kendinizi paralamayın. O zaman kendi özünüzden kaybedecek ve geriye baktığınızda başkaları için yaşadığınızı göreceksiniz. Bu hayatta en yegâne şey sizsiniz. Dünyaya bir kere gelme şansımız var. Size bu hayatı ikinci defa kim verecek?

Ben artık dayanamadım ve sesim çıktığı zaman hayatımda yaşadığım tüm sessizlikler çığlığım oldu. Hepsi birer birer gözlerimde haykırdı; neden sustun, neden katlandın, diye. İşte o zaman ben devrim oldum, dedim -egoistçe olacak ama yapacak bir şey yok-. Ben kendimi hep hakir gördüm. Mezuniyetimde arkadaşlarım beni ilk kez açık gördüler, anlık şok ile aralarındaki fiskos da başladı. Çok hoşuma gitmedi değil ama korkaklıkları ve diyaloğa bile girememeleri beni üzdü. Kızların bana ve mini eteğime olan meraklı bakışlarını unutmam mümkün değil. Aynı sınıfta 4 yılımızı paylaştık ve artık adımın yalnızlıkla anılmasından sıkılmıştım. Ben de şahane insanlar edineyim, dedim. Bunlardan birisi Bilal oldu. Ona o günkü desteğinden dolayı ne kadar teşekkür etsem azdır. Şimdi kendimle gurur duyuyorum. Ben gücümle, onurumla bu savaştan sağ çıktım. Umarım buradaki herkes bir gün sağ çıkabilir. Kendinize iyi bakın.

(Görsel: Erin de Burca)

Comments (2)

  1. merhaba. tam da -neredeyse- dönüm noktasındayken böyle bir yazı bana güç verdi. gerçekten dönüp dönüp okuyacağım bir mektup, çok teşekkür ederim bunun için. umarım hayatın boyunca güzellikler seni bulur, mutlu huzurlu bir hayat geçirirsin.

  2. ne demek her zaman için kendimiz olup sesimizin yayılması hepimizin mutluluğu olacaktır.bize bunları yapmasına izin verdiklerimiz şimdi düşünsünler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir