Sanaldaki bazı arkadaşlarım beni açık biliyorlar.

Kendi içimde o kadar doldum ki artık sanal da olsa bir yere boşaltmak istiyorum. Öncellikle ben yaklaşık 11-12 yaşlarındayken kapandım. O zamanlar kiloluydum. Kapanmak kilolarımı gizlemeye yardımcı oluyordu. Ayrıca babam imam, biraz da onun sevgisini ve ilgisini daha fazla almak istediğimden kapandım. Şu an 19 yaşındayım ve tesettüre karşı içimde öyle bir nefret var ki hiçbir işe yaramadığını, bir şeyi engellemediğini ve ayrıca insanları boş yere yorduğunu düşünüyorum. Her gün dışarı çıkmadan önce aynanın önüne geçip o şalı yapmak bana işkence gibi geliyor. Açık halimle aynaya bakıyorum, içimden diyorum, ne güzel insansın sen… Ama kapandıktan sonra kendime bakmak bile istemiyorum. Hele tesettüre uygun kıyafet giymek… Mağazaya gittiğimde beğendiğim şeyler ya kısa oluyor ya bir yeri açık oluyor. Mecburen istemediğim şeyleri giyinmek zorunda kalıyorum ve kendime karşı nefretim daha da artıyor.

Küçük yaşta kapandığım için beden eğitimi dersinde adam akıllı koşabildiğimi bile hatırlamıyorum. Şal sürekli kayıp duruyordu. O küçük yaşımla kendimce düzeltmeye çalışıyordum. Çok ara bir yaş grubunda olduğum için de o zamanlar iğrenç şeyler giyinmek zorunda kaldım. Artık bıktım. Böyle yaşamak istemiyorum. İçimde sadece nefret ve öfke var. Neden istemediğim gibi yaşamak zorundayım, diyorum.

15 yaşındayken dolmuşta tacize uğradım. Kapalıydım da neyi engelledi peki? Hani mâni oluyordu? Malum sitelerde tesettürlü diye bir kategori bile varken kapanmak ne işe yarıyor? Neden karşı cins bir yerlerine sahip çıkamadığı için ben kendimi gizlemek zorundayım? Aklımda sürekli bu sorular dolaşıyor. Kendimce kararımı verdim. Açılacağım diye anneme söyledim. O da gençken açılıp kapanmış. Beni anladığını, nötr olduğunu söyledi. Zaten söylemeden önce de hem babama hem de anneme dolaylı yoldan anlatmaya çalışıyordum. En sonunda babama da söylemeye karar verdim. Açık açık dedim ki: “Baba, ben kalpten inanarak yapmıyorum artık. Bıktım, böyle yaşamak istemiyorum”. “Olmaz, evlenince ne yaparsan yap” dedi. “Baba bunun mantığı ne?” dedim. “O zamana kadar ben kendi kendime sürekli işkence mi edeceğim? Birini öldürmüyorum” dedim. “Öldürsen daha iyi olurdu” dedi. O an içim öyle bir acıdı ki… Keşke birini öldürüp getirsem. Daha mı iyi oldu, diye sormak istedim ve içimdeki nefret bin kat daha arttı. Tesettüre karşı artık o duyarlılığı da kaybettim. Mesela dışarıya falan çamaşır asarken kimin görüp ettiği umurumda olmuyor ya da uzun yolculuklarda başımı açtığımda biriyle göz göze geldiğimde hiçbir şey hissetmiyorum. Sanaldaki bazı arkadaşlarım beni açık biliyorlar. Gram hissiyatım kalmadı. Sadece nefret ve iğrenme… Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim.

(Görsel: Georg Schrimpf)

Comment (1)

  1. Bir an kendimi okuyorum sandım. Ben de akşam arabayla gezmeye çıktığımızda başımı açardım. Camı açıp saçlarımın uçuşunu izlemeyi çok seviyordum çünkü. Balkona tişörtle çıktığımda birinin beni görmesi hiç umrumda olmazdı. Ben sonunda başardım. Eğer konuşmak istersen, buna ihtiyacın varsa @disfruto_ instagram hesabına yazabilirsin. Seninle konuşmayı çok isterim. ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir