Bu kadar küçük yaşta verdiğim bir karardan sorumlu tutulup bu kadar eziyet çekmek zoruma gidiyor.

Merhaba. Gerçekten ama gerçekten çok yoruldum. Her hafta başörtü üzerine bir duygusal patlama yaşıyorum ve çöküntü haline geliyorum. Bugün de bu yaşadığım çöküntüyü burada paylaşmaya karar verdim. Tahmin edersiniz ki buradaki kişilerle hikayem çok benzer. Zorla kapatılmadım ama ‘güya’ kendi isteğim ile 4. sınıfın yaz tatilinde başımı kapattım. Kapatma sebebim ise anne tarafımın çok dindar olması ve oradaki kapalı kuzenlerime özenmiş olmam, çok küçük yaştan beri okul zamanı bile Kur’an kurslarına gitmemdi. Dini ortamlarda çok fazla bulundum ve bunun etkisi ile haliyle kapandım. Çünkü her zaman bu dikte edildi, bu dayatıldı, bazen annem kısa kollu bile giymemi istemezdi. Pantolon giymemden bile hoşlanmaz, hep bol olmasını isterdi. Kafamda hiçbir zaman ‘kapalı olmamak’ düşüncesi olmadı.

Annem beni küçükken uyardığını söylüyor, “Adet olunca kapanırsın” diye uyarmış. Ama benim için bu uyarının bir değeri yok. Şu an açılmamam için uğraştığın kadar uğraştın mı? Mesela şu an açılabiliyor muyum? Hayır. O zaman da şu an açılmamam için uğraştığın gibi uğraşsaydın bu halde olmazdım anne. Kapanmak gibi büyük bir kararı daha hiçbir şey düşünemediğim bir yaşta vermektense olgun, bir şeyleri kafamda tartıp anlayabildiğim zamanda vermeyi ve bu acıları çekmemeyi çok isterdim. Bu kadar küçük yaşta verdiğim bir karardan sorumlu tutulup bu kadar eziyet çekmek zoruma gidiyor. Bu konuyu annemle konuştum. Açılmak istediğimi söyledim, asla ve asla olumlu bakmadı. Saçımı açtıktan sonra gerisinin geleceğini, başka yerlerimi de açacağımı söyledi. “Açıklar ne için tecavüze uğruyor sanıyorsun?” dedi. Sebebi buymuş ve açık oldukları için bunu hak ettiklerini söyledi. Bu nasıl bir kafa yapısıdır, ben anlamıyorum.

Başörtüden bunaldığımı dile getirdiğimde bana bunalıyorsam ileride evden çalışabileceğimi, böylece rahat olacağımı söyledi. Hayat sadece çalışmaktan ibaret de benim mi haberim yok? Sanki hiç dışarı keyif ve zevk için çıkmayacağım ve sorun böylece çözülecek… Bunalma sebeplerim evden çalışarak yok olacak… İstemediğim halde başörtümü takarsam bunun bir sevabı olmadığını söyledim, o ise istemeyerek ve acı çekerek yaparsam daha çok sevap alacağımı söyledi. Anlayacağınız annemin her şeye bir bahanesi, her şeye bir cevabı var. Onun için saçımın açık olması bir seçenek bile değil. Bunu da “Ben ölünce açıl” demesinden anlıyorum. İkna edilmesi, mücadele edilmesi öyle zor ki… Öyle bir konuşuyor ki bazen açılmayı istememin çok yanlış bir şey olduğunu düşünüyorum, suçlu hissediyorum, dile getirmekten bile utanıyorum. Ama yanlış değil, biliyorum.

Ben dinden çıkalı 1 sene oluyor, inanmadığım bir dini başımda taşıyorum. Bu doğru bir şey mi? İstemiyorum. Eğer başımı açamazsam ve böyle kalmaya devam edersem bunun tek sebebi ailemin ağzını açmamasını sağlamak olacak. Bu doğru bir şey mi? Neden saçımı kapatmalıyım? Anlamıyorum. İstemiyorum, çok yoruldum. Baskı yüzünden susmak zorundayım. Korkuyorum ve cesaretim yok. Annemle bu konuyu 2 kere konuştum ama bunu asla onaylamayacak, biliyorum. Babam ise ayrı bir dünya; o, bu konuyu duyduğu zaman ortalığı ayağa kaldırdı, bağırıp çağırdı. Her şeyin kendi isteğim ile olduğunu söyledi. Kimsenin beni zorlamadığını, böyle bir şeye hakkım olmadığını söyledi. O kadar çok Kur’an kursuna gönderilen, sürekli dini ortama maruz kalan bir çocuk nasıl kapanmayabilirdi? 8-9 sene Kur’an kursuna gittim. Eğer açılırsam ahlakım bozulacakmış. İkisi de bu konunun yanına bile yaklaşmıyor ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. Böyle basit bir şeyde bile isteklerimi yerine getirememek beni çok üzüyor. Hiçbir yol bulamıyorum çünkü gerçekten cesaretim çok az. Bu zamana kadar ailemin istediği bir çocuk olduğum için çok üstüme gidilmedi, o yüzden bu tür bir baskıya katlanacak gücü bulup tekrar ayağa kalkamıyorum. Konuşarak halledemiyorum, o zaman ne yapacağım? Onu da bilmiyorum. İyice bir çıkmaza girdim ve kayboldum. Bir zarar görmek istemiyorum ama bu iş zarar görmeden olacak gibi değil. Manipüleleri yüzünden sürekli yaptığım yanlış mı, doğru mu diye düşünmekten bile yoruldum. O kadar yoruldum ki… Sadece mutlu olmak istiyorum. İstediğimi giyebilmek, istediğim gibi yaşayabilmek istiyorum. Çok zor. Yine de pes etmemeye çalışacağım ve bu isteğimi yerine getireceğim. Umarım bir gün buraya ‘Başardım’ yazarım…

(Görsel: Anna Weyant)

Comments (3)

  1. Umarım başarırsın çünkü yazdıklarının aynısını şuan yaşıyorum hatta çoğunu yaşadım sadece benim babam seninki kadar katı değil anlattığın şeyler bana çok yakın bir hikaye neredeyse kendimi gördüm:)

  2. ben de 4. sınıf bittiğinde tıpkı senin gibi güya zorlanmadan kapandım. ve seni çok iyi anlıyorum ama inan bunların hepsi geçiyor. hiç kolay değil. çok zorlanıyorsun çok şey feda etmen gerekiyor ama başardığını fark ettiğin o anda sanki her şey geçiyor. ve o his için iyi ki hepsine katlanmışım diyorsun. anlamışsındır, ben başardım. bütün hayatımı değiştirdi özellikle ailemle olan ilişkilerimi ama değdi. ben senin de bir gün basaracagina bütün kalbimle inanıyorum<3

  3. Allah için değil ailen için kapanmanın seni münafık yapacağını, dinden soğutacağını ve Allah’ın iradene bıraktığı bir konuda sana baskı yapacak kadar kibre hakları olmadığını söylemen belki işe yarar. Onları suçlama, kızma, sitem etme, sadece yaptıkları hatayı açıkla. Sevap değil günah işlediklerini fark edebilirlerse seni desteklemeseler bile rahat bırakacaklar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir