Selam. Buraya muhtemelen 3. yazışım. En son aylaar önce yazmıştım. Tam da şu anda gülümsemeye başlayın derim, çünkü size müthiş haberlerim var. Aptal bir aileye doğdum, uzun uzun anlatmak istemiyorum. Her türlü ahlaksızlık tamam, ama başörtüsü olacak… Neyse.
Kızlar, eğer gerçekten istiyorsanız maddi bağımsızlığınızı kazanana kadar mücadele vermelisiniz. Ben başardım. Elbette ailem bilmiyor. Çünkü mahvedemeyeceğim bir sınav senemdeyim. 25 dk. sonra 18. yılımı dolduracağım. Birkaç ay önce özgürleştim. Baktım bu böyle olmayacak. Psikoloji falan kalmadı. Açtım başımı. Annemin atlet olarak aldığımı sandığı şeyler de aldım giyiyorum. Crop’lar da aldım, kapüşonun önünü kapatıyorum, “Sadece azıcık rengi görünüyor.” diyorum.
Evden çıkarken şallı çıkıp binanın içinde vs. bi yerde o şalı çıkarıp kapüşonumuzu atıyoruz, kafayı akraba bölgeleri dışında açıyoruz. İşte bu kadar. Bırakın artık kendinizi hırpalamayı. Erteleyip de durmayın. Sizi yargılayacak insanlarla zaten takılmayın. Yalan söylemeyin, utanmayın. Arkadaşlarınıza durumu anlatırsanız yargılamazlar sizi. Üniversiteye geçince de “Bammm!” olacak.
Çok gözyaşı döktüm, ağır depresyonlar geçirdim. Sokağa çıkmak bile istemedim. Gerçekten isterseniz yaparsınız. Hadi yavaş yavaş başlayın, sonra göreceksiniz, daha da profosyonelleşeceksiniz. Ne dediğimi, yaşarken anlarsınız. Ben açtıysam herkes açabilir. Kendinizi sevin yahu. Silin şu göz yaşlarınızı. Açın başınızı. Çıkın.
Ha bu arada şaşırtıcı bir şekilde dinden çıktım. Zamanla oldu. Gerçekleri görmeye başlayınca gerisi geliyor. Bazı aptal dindarların ömrünüzü tüketmesine izin vermeyin. Hayatımız kendi seçimlerimizden oluşur. Biraz risk almalısınız. Altın kafesteki kuş olmaktan sıkılmadınız mı güzel kızlarım.