Hep dimdik durdum, boyun eğmedim.

Uzun zaman önce buraya yazmıştım. Umudumu kaybetmek üzereyken yazmıştım. Yaptım. Ben başımı açtım. Zor oldu ama direnerek yaptım. Babamla evin içinde atletle dolaştığım için kavga etmiştik, sabahında bana islamcı romantizmiyle bir şeyler geveledi. “Elimde bir kuşsun, kaçıp gidiyorsun ben seni tutamıyorum. Böyle giyinmeye alışmaman gerek.” gibi bir şeyler dedi, üstüne bir de ağladı. Sanki özgürlüklerimi kısıtlayarak ve onun yanında giydiklerime karışarak beni aşağılayan kendi değilmiş gibi bir de ağladı. En sonunda dedi ki “Ben bu konuda bir daha konuşmayacağım, bir şey diyeceksen de.”dedi.

Bir anda bir cesaretle üstümde tesettürlü kıyafetlerle sadece şalım yokken ona bir cesaretle dedim. “Ben başımı açacağım.” dedim. O da “Benim evimde yapamazsın. Evlenir gidersen o zaman ne yaparsan yap.” dedi. Biraz sessizlikten sonra ona “Başka bi konuda olsa insanlara karışılmamasını söylerdin, ama şimdi bana böyle diyorsun.” dedim. İşte orda bana “Ne yaparsan yap.” dedi ve ben de üstümü değiştirmeden saçım açık kapının kenarında duran çantamı aldığım gibi gittim evden. Telefonumu bile almayı unutmuşum. O kadar hızlı indim ki merdivenleri, öyle koşarcasına gittim ki dershane yolunu, anlatamam.

Sanki arkamdan bağırıp beni durduracaklardı ve ben tek şansımı da kaybedecektim. Ama olmadı öyle gittim dershaneye, ondan sonra eve dönünce bir ton hakaretvari söz; orospu muamelesi yapmaya çalıştılar ama dedirtmedim. Hep dimdik durdum, boyun eğmedim. Daha sonrasında da kısa kollu giymeyeyim diye uğraştılar ama şimdi giyebiliyorum gayet normal karşılanıyor artık bol pantolon kurallarını da yıktım sayılır. Dar bir pantolon aldım böylece özgürlüğümü elime alıyorum.

Ben buraya yazdıktan sonra Twitter’da tesettürden çıkan insanların ben biraz özgürleştim diyerek paylaştıkları görsellerle dalga geçildiğini gördüm. Evet ben özgürleştim istediğim gibi giyinmek benim özgürlüğümdü ve elimden alınıyordu ben de bunun için çabaladım ve özgürlüğümü elime aldım. Hiç utanmıyorum aksine gurur duyuyorum kendimle. O kadar vakit buraya, sizlere karşı bir borcum olduğunu hissettim ama tekrar buraya yazamadım geçmişten kaçmak istiyordum sanırım. Sizle üzüntümü paylaştıysam bunu da paylaşıp umut olmam gerekiyordu.

Hep düşünürdüm eğer bir gün dövmem olursa o da başımı açtığım gün ile alakalı olmalıydı ama o tarihi bile bilmiyorum fotoğraflarımın tarihleri ile bulabilirim ama o da içimden gelmiyor Gerçekten kaçmak istiyorum o vakitlerden o hislerden. Bu vakte kadar size yazmadığım için üzgünüm. Hepiniz benim kız kardeşlerimsiniz umarım bi nebze de olsa umut olabilmiş size yalnız olmadığınızı hissettirebilmişimdir. Asla yalnız yürümeyeceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir