Saçlarım rüzgârla kavuştuğunda hissettiğim o duyguyu aklımı yitirmediğim sürece unutmam.

Birkaç dakika önce, annemin serzenişlerinden sıyrılmayı başarıp, burayı keşfettim. Dün akşam da bu saatlerde hüzünlerinden bahsetti. “Pamti’nin başını açmasının onun dünyasını karartması” adlı hüzünlerinden bahsediyordu. Bundan 6 yıl kadar önce bir yol ayrımında tesettüre girmeye karar verdim. 3 yıl kadar dinime sarıldım ve dolu dolu ibadet ettim. Sonraki 3 yıl sallantıda geçmeye başladı. 2022 mart ayında tesettürden çıkma kararı aldım: Babam ve annem deli gibi tartışırken, annem bileğine bıçak dayayıp babamdan bunaldığı için “Kendimi keseceğim! Sus artık! Git artık!” diye babama bağırırken benim dursunlar diye aralarına girdiğim mart günü…

Tartışmaları benim yüzümden değildi. Bu o kadar çok tekrar ediyordu ki kendimi güçsüz hissettiğim, ezildiğim ve bir daha benimle övünmelerini istemediğim için o gün açıldım. Saçlarımı açıp evden çıkmıştım. Saçlarım rüzgârla kavuştuğunda hissettiğim o duyguyu aklımı yitirmediğim sürece unutmam. Mesela kalbime esen pişmanlık hissiyle gün sonuna kadar bir bankta ağlaya ağlaya oturduğumu da unutmam. Bir yanımda şeytan, bir yanımda melek oturdu o gün. Hem mutlu oluyordum hem de süzülüyordu gözyaşları yanaklarımdan toprağa.

Yaşadıklarımız, duygularımızı etkiler. Duygular bize açılan yollarda seçimler yaptırır. Onlar böyle dinden uzakta yaşarken, benden nasıl dini bütün bir insan olmamı bekliyor. Babam kumar oynar, eniştesinin yanında da namaz kılar. Namaz kim için kılınır? Annem bunalıma girdiğinde inandığı dine küfür eder. Bunları yazarken utanıyor ve öfkeleniyorum. Ah, peki onlar dinlerine uygun insanlar gibi davranamazken nasıl benden bunu yapmamı bekliyorlar?

Her akşam, sabah, öğlen bana “Sen madem açılacaktın niye kapandın? Sen benim çocuğum değilsin. Sana hakkım helal değil!” diye naralar atarken, kendi hayatlarını görmezden gelmeleri beni çıldırtıyor. Bu yazdıklarımı onlara, daha çok anneme söylediğimde verdiği cevap sadece şu oluyor: “Ben sizi yetiştiremedim. Siz benim en büyük sınavımsınız.” Peki bizim sınavımızın da onlar olduğunu nasıl düşünmüyorlar?

Benden tıp okumamı bekliyormuş. Zekam yok demek ki tıp okuyamadım. Bana fırsat vermediler ki düzgün bir bölümde okuyayım. Spiker olmak isterdim. Sadece istedim. Adım atmadım. Bunun suçlusu benim. Çünkü küçük yaşta yaşadığım şeyler yüzünden gülen yüzüm çok erken soldu. Sanırım pes ettim ve yaklaşık 6 yıldır pes etmiş şekilde yaşıyorum; gölgelerin içinde, özgürlükten bi’ haber, boğazında her an ağlamaklı düğüm olan…

Ben kim için yaşıyorum? Bunu okuyan sen, kim için yaşıyorsun? Bu çıkmaz gibi görünen sokağın çıkışı yakın mıdır? Umarım yakındır. Çünkü prangalarımın çoğalmasına az kaldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir