Merhabalar. Sizi uzun zamandır takip ediyorum. Açıkçası kendimi anlatmayı ya da anlatabilecek bir ortam bulmayı her zaman istemiştim. Ben Ümran. 25 yaşındayım. Evli ve bir bebek annesiyim. Zor bir çocukluk yaşadım.
Öncelikle; babamın bağlı olduğu tarikatın lideri “Kızını okula gönderen p*zevenktir!” dediği için bu yaşıma kadar okul yüzü görmedim. Kısaca okula göndermediler. Okuma yazmayı tek başıma öğrendim. Hayatım boyunca evden tek başıma dışarı çıkmam yasaktı. Harammış çünkü. 9 yaşımda (evet, 9) babam zorla başımı kapattı. Ha bu arada, köyde falan büyümedim. Doğma büyüme İstanbul, Beylikdüzü’lüyüm. 9 yaşında bir çocuk olarak tesettürle gezerken insanların acıyarak baktığını öyle iyi hatırlıyorum ki…
Annemle babam çok kavga ederdi. Bir keresinde annem çok ağlamıştı ve babama dedi ki “Bu gece kendimi ve çocuklarımı fare zehri ile öldüreceğim.”. O gece titreyerek hayatta en güvendiğim dayanağımın, yani annemin beni ne zaman öldüreceğini bekledim. Öyle bir şey yapmadı. Yapsaydı yazamazdım.
Ergenliğe girdim ve ilk kez regl oldum. 13 yaşındaydım. Ve çok dindar olan anneme gidip dedim ki “Reglim bitti. Nasıl gusül abdesti alacağım?”. Aldığım cevap dayak oldu. “Çok ayıp” olduğu için regl ya da gusül konusunda bana hiçbir şey öğretilmemişti. Nereden bilebilirdim? Öğretmedikleri bir şeyi sordum diye neden dayak yedim? Neyse, 5 dakika sonra elime bir dini kitap tutuşturdu ve abdest konusunu açtı. “Oku, öğren!” dedi.
Dini terimleri 13 yaşındaki bir çocuk olarak asla kavrayamadığım için nasıl abdest alınacağını da öğrenemedim. Duşa girdim ve ağlayarak “Allah’ım, ne olur kabul et” diyerek saçma sapan bir duş aldım. 15 yaşıma geldim. Bir şekilde sosyal medyadan bir erkek arkadaş edindim. Ne sesini duymuşluğum var, ne de elini tutmuşluğum. Tamamen sanal. Babam bunu öğrendi ve bilgisayarımı ve telefonumu sattı.
Tam 3 sene telefonsuz yaşadım. 18 yaşıma kadar. O yaşta bir genç kız için bu ne kadar onur kırıcı, tahmin edebiliyor musunuz? Ev hapsi de cabası. Bir tane yakın arkadaşım vardı. Onunla da sadece annemin gözetiminde evde görüşürdüm. Evde bir odam bile yoktu. Oturma odası dedikleri televizyonlu ve ikili koltuk bulunan odada yaşadım evlenene kadar. 18 yaşımda eşim ile tanıştım. Tanıştım derken öyle görüşmek, aşık olmak falan mümkün değil tabii. Ailemin tanıdığı biri aracı olmuştu; görücü usulü tanıştık. Ama o benim hayatımın şansı oldu, biliyor musunuz?
Kısa sürede evlendik. İnsan olduğumu, bir birey olduğumu fark etmeye başladım. Açıköğretimden okumaya başladım. Ehliyetimi aldım. Küçük bir işletme kurdum kendime. Az buçuk bir gelir elde etmeye başladım. Bebeğim oldu. İstediğim gibi giyinmeye, istediğim gibi yaşamaya başladım. Günden güne ailem bana karşı nefret dolmaya başladılar. Çünkü onlara göre kocam beni bu hale getirmişti.
Ve en sonunda en güzel hamlemi yaptım. Başörtümü açtım… Hayatım boyunca hep hissettiğim bir duygu vardı benim. “Ait olamama duygusu.” Ne yaparsam yapayım, ne denersem deneyeyim, nereye gidersem gideyim bu duygu peşimi bırakmıyordu.
Başörtümü açtım, ve işte o zaman ait olduğum yerde, ait olduğum bedendeydim. İstediğim görünümdeydim. Korkusuzca, ötekileştirilmeden dışarı çıkabiliyor, istediğim yere gidebiliyordum. Tatil beldelerinde insanların cık cık yapmalarına, sözlü tacizlerine maruz kalmıyordum. Ailem mi? Beni tamamen sildiler. Beni bir bez parçası yüzünden kabul eden insanlar, onu çıkardığımda siliyorlarsa zaten silsinler. Artık mutlu bir hayatım var. Paylaşmak istedim. Teşekkür ederim.
(Görsel: Harold Gilman)
“Babamın bağlı olduğu tarikatın lideri “Kızını okula gönderen p*zevenktir!” dediği için bu yaşıma kadar okul yüzü görmedim.” için 3 yanıt
Sadece şunu söylemek istiyorum başörtüsünü açtığında korkusuzca “ötekileştirilmeden, tatil beldesinde cık cık kınanmadan ve sözlü tacizlerine “ maruz kalmadığını söylemiş sizce kapalı insanların bu denli baskılara maruz kalması doğru mu ? Bunu yapanlar açıldıkları zaman rahata erenler mi olucak ? Ya da buna uğramamak için herkes açılsın mı ? Asıl sorun bu baskıyı ve ötekileştirmeyi yapanlar değil mi ? İnsanlar istedikleri gibi giyinemez mi yani herkes açık mı olmak zorunda rahat etmek için ?
Seni kararın ve cesaretin için tebrik ederim. Aileler çocuklarına destek olmak için vardır. Köstek olmak için değil.
çok zor bir hayat hikayeniz olmuş ve eşiniz gerçekten hayatınızın şansı olmuş, çok sevindim sizin özgürlüğünüz için, hayatınızda başarılar diliyorum. her kadın istediğini giyip, istediği gibi süslenip istediği hayatı yaşamalı, dini baskı ve zorbalılıklara rağmen böyle bir başarı kazanmanız çok değerli.