Cinsel kimliğim konusunda, dini inancım konusunda hep rol yapmak zorunda bırakıldım.

21 yaşındayım. İlkokul ve lise dahil hayatımın hiçbir döneminde açık giyinmeme izin verilmedi. Etek giysem zorla altına kalın çorap giydirildi. Küçüktüm, anlamıyordum. Hiçbir zaman din inancım olmadı ama aileme hiç açmadım bunu. Rol yaptım, kendimin farkına vardığım günden beri yani yaklaşık 5 yıldır rol yapıyorum.

Cinsel kimliğim konusunda, dini inancım konusunda hep rol yapmak zorunda bırakıldım. 5 yıldır zorla kapalıyım. Ailemin artık baskı yapmayacaklarını söylediği zamanlardı, istediğin her şey olacak dediler ve o kadar baskı yapıyorlardı ki bir tişört bile giyemiyordum. Kabul etmek zorunda kaldım ama o baskılar asla azalmadı. 21 yaşındayım, 21 ama hâlâ benim fikirlerim olacağının farkına varamadılar.

Şehir dışına gönderilmedim, aile evinde okuyorum. Üniversitede daha çok bilinçlendim ama aileme yine de açılmadım. Çevremde kimseye söyleyemedim, hiçbir konuda düşündüğüm gerçekleri. Rol yaptım, uymaya çalıştım. Son 2 yıldır aldığım nefesler gerçek değil. Psikolojik olarak çöktüm, arkadaşım kalmadı, sosyal hayatım 0. Hobim yok, hevesim yok, geleceğe dair tek umudum yok; beni anlayabilecek, yanımda olacak kimse yok.

Bu yıl anneme söyledim açılacağımı. Din hakkında hiçbir şeyden bahsetmedim. Kabullenilmeyip üstüne evden atılacağımı biliyorum. Annem açılma konusu geçince şiddet uygulamaya başladı, evet 21 yaşındayım. Gençliğimi aldılar. Defalarca açıkladım; güzel olmak için değil, özendiğimden değil, rahatsız hissedip nefes alamadığımdan olduğunu. Kabul etmedi; üstüme yürüdü, “Çık git evden, parasız sokaklarda kal.”dedi.

Ağladı, bağırdı, çağırdı, “Öldürürsün beni öyle bi şey yaparsan” dedi. Kendiyle tehdit etti, ediyor. Bunun yanlış olduğunu da defalarca anlattım. Anlamadı, anlamıyor. O dar görüşlü kafasından çıkamıyor ve beni hapis hayatına tıkıyor. Boğuluyorum, nefes alamıyorum, tüm hislerimi kaybettim. 5 yıldır aşık olamadım, sevilmedim, dışlandım, hep 2. plana atılan ben oldum. İçime kapandım.

Geçen yıl psikiyatriye başladım, majör depresyon ve anksiyete tanısı koyuldu. Ağlayarak eve gittim, kimse anlamadı hissettiklerimi. Kimseye anlatamadım, doktora bile bahsetmedim. İlaçlar işe yaramadı, sadece kendimi kandırdım, tedaviyi bıraktım. Bu yaz 1 kez evden çıkmadım, gezmedim, 5 yıldır main hiçbir hesabım yok; twitterda da anonim takılıyorum, orda da kimseye söylemedim, aksine her yere olmak istediğim kişiymişim gibi yazılar yazdım.

Kapalı bir tane düzgün fotoğrafım yok. Kameralardan ve aynalardan nefret ettim. Kendime küstüm, kendimden nefret ettim. Nefret, öfke ve sinir dışındaki tüm duygularım köreldi. Yoruldum. Ölümü hayal eder oldum. Geçen gece anneme yine açıkladım ama yine üstüme geldi; yine ağladı, bağırdı, çağırdı. “Asla olmayacak.” dedi. Haftaya son bir kez daha hislerimi anlatacağım, biliyorum yine hayır diyecek. 21 yaşında annemin buyruğu altında yaşamaktan yoruldum. Acısız bir ölüm yolu olsa hiç düşünmeden yapardım bunu.

Benim hayatım bir din uğruna çalındı. Bu aile beni ne inandığım dinle ne gerçek cinsel yönelimimle asla kabullenmeyecek. Arkadaşım yokken anne baba olmayı para vermek sanan kişilerle de aram kopacak uzaklaşacağız. Yalnız kaldıkça daha kötüleşeceğim. Benim hiçbir şeye umudum kalmadı. Ağlamaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Dışarı çıkmak bile istemiyorum, evde kendimi açık görüyorum çünkü. Bana iyi geliyor, hava eserken camdan saçlarımda rüzgarı hissetmek bana iyi geliyor.

Her şeyi kısıtlamaktan nefret ediyorum. Umarım bu hissi yaşayan her hemcinsim bu baskılardan, bu hislerden, bu psikolojiden kurtulur ve bunu yaşatan herkes bunun bedelini bir gün öder. İstismarcılığınız yüzünden çocuklarınızı hem çok sevdiğiniz dininizden hem kendinizden uzaklaştırdınız. Nefret ediyorum hepinizden.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir