Ne zaman açılmak istesem annem ağladı, tansiyonum çıktı, dedi bayıldı

Kendimi bildim bileli büyüyünce kapanacağım, diye düşünürdüm. Hatta 15 yaşına gelince kapanırım diyordum. Sanki çok büyükmüş gibi… Sevmedim hiçbir zaman, istemedim ama ailem ve çevremdeki neredeyse herkes kapalı ve muhafazakar kesimden olduğu için başımı örtmezsem Aleviler gibi olurmuşum. Öyle dendi bana yani. Babam çok sık boğaz eden biri değildi, annem de aynı şekilde. Yani en azından çevreme göre, ama pantolon giymek büyük bir suçtu, lisede pantolon giyip teyzemlere gittiğimizde abim ve annem dönüşte “Seninle dönmek istemiyoruz. Yanında utanıyoruz.” dediler. Bir pantolon içindi bunlar.

Neyse ergenlik donemim kötü geçti. Annem tarafından çok fazla sevgi görmedim. Sevse bile diğer anneler gibi bağrına basıp, sohbet eden, derdin mi var diye soran bir anne değildi. Sorun yaşadığımız dönemlerde beni cemaat yurduna vermek istediler. Zaten istemediğim imam hatip lisesine gidiyordum ve üstüne bu mu dedim, çıldırdım bağırdım çağırdım ve iptal oldu. Bizimkiler durmuyordu, sürekli kapanmam gerektiğini söylüyorlardı ve bir gün cidden doğrusu bu diyerekten kapandım, çünkü herkes kapanıyordu. Ama çok pişman oldum ve geri açılamadım. O zamanlar 16-17 yaşlarındaydım, aslında yapamıyorum deyip açılsaydım bu kadar acı çekmezdim. Gel zaman git zaman üniversiteyi şehir dışında okumaya başladım. Açılmak bana çok saçma geliyordu, ta ki o istek içime bir ateş gibi düşene kadar. Üniversitenin ikinci senesi açılmak istedim, ama geçici his olduğunu düşünüp sustum. Senenin bitimine yakın rüyalarıma girmeye başladı. Artık gerçekten çok fazla istiyordum, hiç istemediğim kadar hem de. Her şeye hazırdım, anneme babama, çevreye kısacası herkese…

Örtüyü başıma örterken aynada kendime bakıp sen bu değilsin diyordum. Sen farklısın, sevgilim dışarı çıkalım, diyordu ama ben akşamları çıkmayı ve kampüs içinde oturmayı tercih ediyordum çünkü o halimle süslenmek ve bir yere gitmek bana mutluluk vermiyordu. Artık mutlu değildim, tek düşüncem buydu, tek derdim. Dönem bitince eve döndüm ve bir gün anneme söyledim. Bana çok kötü bir tepki verdi. Seni evlatlıktan reddederim, dedi. Çok derdimi dinleyip benimle anne kız bir şeyler yapıyormuş gibi… Akşama babam eve geldi. Yüzü çok kızgındı, sinirliydi o da bana. Çok ağır konuştu. Evden kovarım dedi. Sonra odama geçtim abim yanıma geldi keşke hiç kapanmasaydın bunları yaşamazdın, dedi. Sanki kapanmayı çok istemişim gibi.

Yaz boyunca bir yere çıkmadım. Annem ve babam benimle ilgilenmeye çalıştılar sırf açılmayayım diye benimle güzel güzel konuştular. Ama bana sahte geliyordu, çünkü ben bunu istemedim. Sevgilime de bu süre zarfında açıkladım durumu. İlk başta şok oldu, tepki veremedi. İyi düşün falan dedi ama sonra nasıl mutluysan öyle ol arkandayım dedi. Bu sayfadan R. adında biriyle konuştum. Bana çok iyi gelmişti, çok teşekkür ederim kendisine. Fakat ben bu sürede çok yıprandım ve okul zamanı geldi. Tabii ki açılamadım. Ne zaman açılmak istesem annem ağladı, tansiyonum çıktı, dedi bayıldı. Üstüne bana vicdan azabı da yüklediler. Ben de böyle olmaz deyip otobüse geniş bir kapüşonlu giyip bindim. Altında şal vardı ve ilk şehrin otogarına girince şalımı çıkarıp kapüşonu geçirdim kafama. O kadar rahattım ki bu şekilde aslında. Rahatlık değildi mesele, istediğim şey buydu. Otobüsten inince tamamen açtım ve artık özgürdüm. Aileme gidince söyledim, annem aylarca benimle konuşmadı. Sürekli telefonda ağladı. Sen evin çürük elmasısın, dedi. Beni çok üzüyordu. Psikolojim bozulmuştu. Beni en çok annem yıprattı.

Tabii ki bu süre zarfında insanlar sizin arkanızdan çok fazla konuşuyor, ama aldırmayın ne istiyorsanız onu yapın. Açılalı üç sene bitiyor dördüncü sene olacak. Annem hala beni kabullenemiyor, benimle çok sıcak değil. Zaten önceden hep bahane bulup bulup benimle aylarca küs kalırdı. Telefonunda hiç fotoğrafım yok. Bugün sordum bir benim yok, deyince çünkü sen açıksın dedi. Umursamadım. Artık psikolojimi bozmasına izin vermeyeceğim, çünkü o ben kapalıyken de çok benimle ilgilenmedi. Eskiden de benimle hep küserdi. Ben bunları unutmadım. İnşallah bir fotoğrafıma hasret kalırsın, dedim içimden.

Sizlere tavsiyem aileniz muhafazakar ise kolay olmayacak zor olacak, ama evlatsınız sizi atamazlar. Böyle bir şey için atacaklarsa da atsınlar koşullu sevgi olacağına olmasın daha iyi. Ben şimdi çok mutluyum, belki çok günahtı bilmiyorum. Ama o örtüyü takarken üzülmek istememek de bence aynıydı. Benimle birlikte üç dört tane arkadaşım açıldı ve benden sonra açılanlar da oldu. Ne istiyorsanız sizin için özgürlük odur. Özgürlüğünüzün peşinden gidin ve çok mutlu olun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir