Beni yolda her gördüğünde tek söylediği şey “niye başını örtmeden dışarı çıktın” olurdu

Ailemin kapanmam konusundaki baskıları daha 13 yaşımdayken başladı. Babam her gün öğlen saatlerinde işten gelirdi ve eğer o saatlerde dışardaysam yolda babamla karşılaşmamak için dua ederdim çünkü beni yolda her gördüğünde tek söylediği şey niye başını örtmeden dışarı çıktın olurdu ve bunu her söylediğinde o kadar kötü hissederdim ki diyecek bir şey bulamazdım. Sanırım bu yüzden kapanmayı hiçbir zaman istemedim. Ailem ve çevrem fazlasıyla muhafazakar bu yüzden kapanma baskısı her zaman üzerimdeydi arkadaşlarımdan bile kapanmam konusunda sürekli baskı görüyordum. Gördüğüm baskılara rağmen kapanmayı hiçbir zaman istemedim kapanmam gerektiğini söyleyenleri de sürekli geçiştirdim.

Liseye geçtiğimde ailemin kapanmam konusunda baskıları arttı okulun ilk günü kapalı gidip gitmediğimi görmek için balkondan beni izlediklerini hatta takip ettiklerini bile dün gibi hatırlıyorum ama dinlemedim onları bilmediğim bir sitenin içine girdim bodrum katına indim açtım başımı sonra yoluma devam ettim dönüşte de yine aynı sitenin bodrumuna inip başımı kapatıp öyle eve gittim o an o kadar kötü hissetmiştim ki beni korumak isterken(!) aslında daha büyük bir tehlikenin içine artıklarından haberleri yoktu dinlemedikleri ve ne hissettiği mi hiçbir zaman önemsemedikleri için de haberleri olmazdı zaten ki hiçbir zaman olmadı. Neyse birkaç gün sonra anladılar açıldığımı liseye açık gitmeme izin verdiler ki babamın bu yöndeki baskıları hiçbir zaman bitmedi tabi her yaz aynı baskıyı görmekten o kadar sıkılmıştım ki her sabah yatılı bir okula gitmenin veya farklı bir şehirde liseye devam etmenin planlarını yapıyordum ama elimden bir şey gelmiyordu.

Sadece bu konuda değil her konuda ailemden baskı görüyordum hem fiziksel şiddet hem de psikolojik şiddette maruz kaldığım bir evde ergenliğimin en kötü zamanlarını geçirdim ve bir akşam babamdan yediğim dayağın etkisiyle sinir krizi geçirdim dayanamayacağımı anladım ne annem yanımdaydı ne babam ne kardeşlerim tek başımaydım yaşamak istemedim ve evimizin üçüncü katına çıktım inşaat halindeydi kimse yoktu balkondan aşağı sarkıttım kendimi annemle ablam bağırarak peşimden geldiler intihar edeceğimi anladılar ama geldiklerinde çok geçti ellerim vücudumun ağırlığına dayanamadı ve yere düştüm sonrası karanlık zaten iki omurum ve ayak kemiğim kırıldı hemen ameliyata alındım platin taktılar 15 gün hastanede kaldım. 15 yaşımda aylarca yürüyemedim, okula gidemedim ve sınıfta kaldım. Pişman oldular mi bilmiyorum annem için de zor zamanlardı ama beni anlasaydı her şey daha farklı olabilirdi babamsa bir özür bile dilemedi, dilemezdi de zaten ama pişman olduğunu anladığım çok oldu ki pişman olsa da olmasa da ona olan sinirim hiçbir zaman geçmeyecek orası ayrı mesele. Yavaş yavaş toparlandık tan sonra okuluma geri döndüm aradan çok geçmedi.

Lise bir de sevgilimi öğrendiklerinde kabusum yeniden başladı. İlk aşkımdı ve o kadar masum bir ilişkimiz vardı ki elini bile tutmamıştım ama ailemin gözünde sevgilimin olması orospu olmam için yeterliydi. Sırf bu yüzden babamın beni öldürmek isteğini bile hala dün gibi hatırlarım. Hayatımın en zor günleriydi. okula gitmeme izin vermediler gitmek istedim göndermediler. Başımı kapatmazsam okula bir daha gidemeyeceğimi okuldan alacaklarını söyleyince aynanın karşısına geçtim ağlayarak başımı kapattım. Başımı kapattığım o ilk gün annem emin olmak için benle okula kadar geldi. Okulun kapısından girmeden önce yarı yoldan geri döndüm okula yakın bir park vardı o parkın lavabosuna girdim ve şalı başımdan çıkardım annemde peşimden lavaboya geldi. Başımı açtığımı görünce sinir krizi geçirdi bağırdı, ağladı ve o an bana o kadar ağır bir laf söyledi ki o an annemden nefret ettim tekrardan başımı kapatmak zorunda kaldım ve birlikte okulun içine girdik başımı açmamam için beni sınıfa kadar bıraktı ve gitti. Lise bitene kadar kapalı olmak zorundaydım ama o şalı her gün nefret ederek takıyordum açık olmak en çok isteğim şeydi.

Üniversitenin ilk senesi bunu yapamadım pandemiden dolayı yine evde durmak zorundaydım çünkü ikinci senede kendimde bu cesareti kendimde bulamadım hep başkaları ne der korkusuyla erteledim ailemin de buna izin vermeyeceğini bildiğim için erteledim arada bir açıyordum başımı saçlarımın rüzgarda dalgalanmasını hissetmek beni kendime getiriyordu o kadar iyi hissettiriyordu ki… Ama son zamanlarda daha fazla katlanamayacağımı bu durumun psikolojik olarak beni çok yıprattığını ve takıntı haline getirdiğimi bir gün bile bu şekilde devam edemeyeceğimi anladım ve daha fazla zorlamanın bir anlamı olmadığı için açıldım insanların ve ailemin ne diyeceğini ve nasıl tepki vereceklerini az çok biliyorum ama açıkçası hiçbiri umurumda değil şu an ki mutluluğum hissettiklerim ve kendim gibi hissetmem hepsinden daha önemli, mutsuz olup insanların istediği gibi bir hayat sürmektense, mutlu olup insanları karşıma almayı seçiyorum. Artık daha güçlüyüm ve kendimden eminim. Umarım bir gün üzerimizdeki toplumsal ve dini baskılardan tamamen kurtuluruz. Güzel günlerde buluşmak dileğiyle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir