Merhaba, 17 yaşındayım. Çok yorgunum. Hayatımdaki kimseyi dertlerimle rahatsız etmek istemiyorum. Diğerleri gibi davranıyorum. Ama yalnız kalıp hayatımı düşününce, diğerleri için çok normal olan şeylerin beni nasıl sevindirdiğini görünce paramparça oluyorum. Neden benim de anne babam öyle olmadı sanki?
5. sınıfta İmam Hatip’e yazıldım, ilk hafta hemen kapandım, kapalı olmama ihtimalim olduğunu bilmiyordum. Regl olmak ne bilmiyordum. Allah’ı daha önce hiç düşünmemiştim zaten, oyuncak istediğimde dua ederdim, oyuncağım olsun diye, o kadardı. 5 yıl kapalı kaldım, ondan sonra herkes koşup oynarken ben izledim. Keşke ben de saçımı açabilsem, rüzgar saçıma değse diye düşündüm sürekli. Bir gün olacaktı bu istediğim. 40 yaşında başka bir ülkede yaşıyor olacaktım, annemlerin haberi olmadan özgürlüğü tadacaktım. Sabredemedim o kadar.
Çok güzel bir insanla tanıştım, beni dinledi. Ben onu sevdim, o da beni sevdi. Tabii ki yasaktı bu yaptığım, affı yok. En yakın arkadaşımla beraber gittik o gün sahile. Güzel insanı ilk kez canlı olarak görecektim. Başım kapalı gitmek istemedim, beni görsün istedim. Biri de beni olduğum gibi görsün. 5 yıl sonra ilk kez dışarıda başımı açtım. Kayalıklara oturduk, sımsıkı tuttum elini. Rüzgar saçıma değdi.
Ondan sonra kendimi esir etmek daha da zor oldu, yapamadım. Halam hissetmiş gibi sordu bana, ben de anlattım, başımı örtmek istemiyordum. O da babamla konuştu. Babam tepki göstermedi, çok korktum ama ne olacağını düşünmedim daha fazla. Birkaç hafta sonra da anneme gitti konu. Kabul etmedi, kabullenemedi. Sakın geri adım atmayın. Kabulleniyorlar.
Okul başladığında açık gittim. Her şey düzelmişti sanki. Kendimi sevmeye başlamıştım. İnsanlarla konuşuyordum. O gün sahilde elini tuttuğum çocuğun elini 1.5 yıl sonra hala tutabiliyordum. Bir gün babam telefonuyla geldi yanıma. Erkek arkadaşımla fotoğraflarımı gösterdi ve “Bu sen misin?” dedi. Sonra her şey mahvoldu. Okuldan alacağını söyledi, telefonumu aldı, dışarı çıkmam yasaktı artık. Birkaç aya yumuşadı, okula devam ettim, “Üniversiteye şehir dışına göndermem” dedi. Hayatımın yok olup gidişini izliyordum. Birkaç ay sonra fotoğrafları babama atanın o gün sahile beraber gittiğim yakın arkadaşım olduğunu öğrendim. Kıskandığı için yapmış. Çocukluktan beri yakın arkadaşımdı, yediremedim. Zor bir dönemdi.
Şimdi 11. sınıf bitti, seneye sınav var. Yalvar yakar yazıldım bir dershaneye. Evde olduğum süre içinde küçük kardeşlerimle ve ev işleriyle ilgilenmek zorundayım. Dışarı çıkmama izin vermiyorlar. Ne olacak bundan sonra bilmiyorum. Tek bildiğim, kazanmak zorunda olduğum, İstanbul’dayım, Ankara istiyorum. Umarım bir yıl sonra bunu görüp sevinçle okuyabilirim. Vazgeçmek yok. Elimizden geleni yapacağız her zaman. Kendinize iyi bakın.
Teşekkür ederim okuduğunuz için. 💕