Merhaba. Ben buraya daha önce yine yazmıştım. Yazım “Açılınca Müslümanlıktan Çıkmayacağım” başlığıyla yayınlanmıştı. Artık 19 yaşındayım. O zamanın üstünden 8 ay kadar geçti herhalde. Hâlâ aileme hiçbir şey söyleyemedim. O kadar uzağım ki onlara. Fark ettim de daha önce hiçbir şeyimi de söylemişim.
Babamla zaten iletişimimiz çok sınırlı, annemle de.. daha önce ona insanların bana böyle böyle söylemesinden kırılıyorum dediğimde bana sinirlendiğinde sevmediğim o tabirle seslenmeye başlamıştı. Sen yabancı bir insanın yaptığı üzüldüğün şeyi annene söylüyorsun o gelip sana aynı şeyi yapıyor ne kadar kırıcı değil mi ? İletişimimiz var onunla ama hiçbir zaman kırıldığım üzüldüğüm dert ettiğim şeyleri söylemedi. Hep sıradan hayattan bahsettik ya da sınav kaygılarımı gelecek planlarımı anlattım aileme.
Hâlâ tek dertleri sınavım sanırlar. Ağlasam moralim bozuk olsa “Ne oldu, netin mi kötü geldi?” derler. Öyle olmasa da evet derim. Açılmak istediğimi söylemedim ama bu bayram halam, eşi falan gelince yanlarına açık gittim. Annem bir şey demedi. Zaten misafirlerimiz biraz daha sekülerimsi insanlardı. O yüzden annemlerin bir şey demesine şaşırmadım ama babam sanki bana biraz garip baktı ve ben beni fazla görmesin diye koltukta geriye atıyordum kendimi.
Sonra anne tarafından kuzenlerim geldi. Kuzenim ama benim yaşımda çocuğu falan var. Anneme “Ben odadan çıkmasam olur mu, yazma takmayı sevmiyorum.” dedim, “Takma kapıda selam ver, odana geç.” dedi.
Böyle davranmasına şaşırdım ama öyle yaptım. Sanmıyorum ama belki artık mutlu olmadığımı anlamışlardır. Artık evde kimse yoksa kargo gelince de olduğum halimle açıyorum.
Artık açılmak istediğimi çok daha fazla insan biliyor. Arkadaşlarım, iki ablam, yeni tanıştığım bir akrabam, hatta 9 yaşındaki kardeşim bile.
Her şeye o kadar büyük tepki veriyorlar ki. Bir ablam burada yaşamıyor evli ve çocuğu bile var. Tayin istemiş iki şehir uzağına. “Sen bize sormadan nasıl böyle bir şey yaparsın, ölün çıksa biz oraya gelmeyiz. Kızları ( beni ablamı falan) oraya asla göndermeyiz.” falan filan. Ve böyle tepki vermeleri için bir sebep yok anlatabiliyor muyum, sadece kontrolün onlarda olmaması sorun.
Ben artık büyük görülmekten ya da yok sayılmaktan gerçekten çok yoruldum. Rüyada bile artık bu temalı rüyalar görüyorum. Bir yere gidiyorum, oradaki insanlar benimle tanıştıktan sonra “Biz seni 25 yaşında sanmıştık.” diyor rüyalarımda bile. Daha önce yaşandı çünkü.
En küçük ablamla (kendisi 25 yaşındaydı o zaman) dışarı çıkmıştık. Telefoncuya girdik ve oradaki adam bizimle sohbet etmeye başladı. Babamın tanıdığıydı zaten, sonra sordu hanginiz daha büyüksünüz diye. Ablam “Ben,” dedi. Adam “Ben diğeri sandım.” dedi. “O 25 sen 22 duruyorsun.” dedi bana.
Yaşımın küçük olduğunu düşünürken bile yine 4 yaş büyük söylemişti o kadar çok kötü hissettim ki. En küçük ihtimalinde bile 22 sanmış beni. O an orada ağlamamak için zor tuttum kendimi. Yol boyunca ağladım, eve gelince gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Kabanımdan nefret ediyorum diye yere attım. Annemler biz eve gelince sordu “Ne oldu?” diye.
Israr ettikleri için anlattım. “Sen insanların lafına ne bakıyorsun, 15 yaşında gözüküyorsun.” dedi. Tesettür beni 10 yaş büyütüyor diyemedim. “Bu ilk değil, insanlar beni hep büyük sanıyor.” dedim. “Hayır, küçük duruyorsun.” demeye devam etti.
Tesettürle bağdaştırdı mı, bilmiyorum. O kabanımı da bir daha giymedim. Tüm kış dona dona yağmurlukla gezdim. Bana internetten, mağazadan artık kaban sevmiyorum dediğim için sürekli şişme mont baktık. Beğendiğim şeyler kısaydı diye büyük ablam “Onlar açıklara göre şeyler, bunları nasıl giyeceksin?” dedi. O zaman çok söylemek istemiştim zaten ben de açılacağım diye. (Ki o zaman bile giymeme izin verecekleri meçhul de) Yine söyleyemedim.
Dilimin ucuna geliyor ama o an sesim kısılıyor sanki. Sonra mont aramaktan da vazgeçtim, kış boyu giymedim. Hava da çok soğuktu, kar yağmıştı. O zaman bile kısa yağmurluğumu giymiştim.
Aile bağlarımı gerçekten önemsiyorum. Önemsemesem ben açılacağım derim, evde kavga gürültü olur, umursamam. Çıkarım dışarı ya da üniversiteye giderim gidince açıldığımı söylerim ama zaten yeterince uzaklar, daha da uzaklaşmak istemiyorum. En azından önemli bir karar alırken yanımda olsunlar istiyorum. Desteklemelerini beklemiyorum, kabullenmelerini bekliyorum. Ailemden de destek göremesem çevreyi nasıl zapt edeceğim ki? Ebeveyn anlamında yalnız olmaktan çok yoruldum.
Evli olan ablama (o da açıldı,) söyledim, söylemek istiyorum diye beni geri çevirdi. “Sakın söyleme, sınav senen çok üstüne gelirler.” dedi. Ama ben bu konuları düşünmekten kafamı verip ders çalışamadım.
Diğer ablam da “Söyle, ne olacaksa olsun.” diyor. Ne yapacağımı bilmiyorum, boğuluyorum. Keşke lise başında depresyonumda kendime zarar vermekten vazgeçmeseydim. O zaman kurtulmuş olurdum belki. Şimdiyse ne intihar edecek cesaretim var, ne de yaşayacak.