Bir başörtü takmıyorum diye hayatım mahvolacak

İlk defa bu konuyu yazıyorum. Çünkü artık dayanacak gücüm kalmadı. 24 yaşındayım evliyim ve öğretmenim. Yani kendi kararlarımı verebilecek durumdayım aslında değil mi? Ama asla öyle değil. İmam kızı olarak dünyaya geldim ve açık olmanın sadece filmlerde olabilecek düşüncesiyle, (sözde) kendi isteğimle 13 yaşımda kapandım. Bu benim kararımdı belki ama başka bir yol yoktu ki? Etrafımda asla açık kimse yoktu, ki zaten olsaydı o*pu damgası yerdi. Üniversiteyi bitirdim, atamam netleşince 4 yıldır birlikte olduğum kişiyle evlendik. Ailem evlenmeme bi şey demedi, çünkü evlenmek sünnettir işte… Hala başörtüm ile bir sıkıntım yoktu, hala mutluydum. Ama birkaç ay sonra benim için katlanılmaz bir şey oldu, kendimden tiksindim, başörtüden tiksindim. Bu şekilde dışarı çıkmak içimden gelmiyordu. İşe gidip geliyordum ve evden dışarı çıkmıyordum, her gün ağlıyordum. Eşime ısrar ediyordum “n’olur açılayım.” diye, kabul etmiyordu, izin vermiyordu. “Bu şekilde devam edersem intihar ederim.” diyordum yine de izin vermiyordu.

İşin kötü yanı, onun ailesi benim ailemden bile katı insanlardı. Kendi köylerinden dışarı çıkmamış, full çarşaf giyen, kız çocuklarını 9-10 yaşlarında kapatan, dünya nedir bilmeyen, aşırı bağnaz insanlardı. Benim pantolon giymeme bile karışırlardı. Neyse evliliğimizin 4. ayı yaz tatili olacak. Ben bir hafta boyunca ağlayarak kocamı ikna etmeye çalıştım. En son o da “Tamam, ne yapıyorsan yap.” dedi ve açıldım. Dedim ki “Kendi aileme ve senin ailene giderken kapalı olacağım. Onun dışındaki zamanlar açık olacağım.” “İyi, tamam.” dedi. Benim aileme gittik, orada eskisi gibiydim. Yolda falan açıktım, sonra onun ailesine gittim orada da kapalıydım. Sonra tatile gittik, birkaç kıyafet aldım. Oralarda açıktım, istediğim gibiydi. Ama bu durum gizli olduğu için her an tedirgindim ve sıkıntılıydım. Tatile gittiğimiz yerlerde akrabaları da ziyaret ediyorduk ve ben onlara da başörtü takarak gidiyordum, çıkınca tekrar açıyordum. Bu durum benim için çok zordu ve ben tatil boyunca depresiftim. Hiçbir şeyden zevk almadım ama tabi hayatımda hiç giyinmediğim gibi giyiniyordum, bu iyi hissettiriyordu.

Tatil bitti yeni okulda yeni iş yerimde başlayacaktım. Oraya yeni ben ile başladım, yeni beni tanıyorlardı sadece. Önceki halimi kimse bilmiyordu. Ben aynı şekilde ailelere gittiğimizde kapanıyordum. Onlar bize gelince kapatıyordum. Okul zamanı bize ziyarete geldiklerinde şapka takıp çıkıyordum evden, kış olduğu için idare ediyordum, ama annem anlamıştı, çünkü eskiden asla böyle çıkmazdım. Annem “Sordu açıldın mı?” diye “Hayır.” dedim. Ablalarım biliyordu, ne kadar onaylamasalar da bir şey demiyorlardı. Sonra aileme gittik. Ben artık asla kafama bi şey takmak istemiyordum. Dışarı çıkarken şapkamı taktım, azıcık saçımı çıkardım. Annem sorunca “Evet, açıldım.” dedim. Biraz namus falan meselesine girdi, eşime kızdı “Niye izin verdin?” diye. Neyse tepkisi bana fazla gelmedi ama meğer orada çok bir şey demek istememiş ve ben gittikten sonra babama söylemiş. Babam da buraya bir gelsin onunla kötü konuşacağım, evlatlıktan reddedeceğim gibi şeyler söylemiş.

Bunları eşime anlattım ve tepkisi şöyle oldu: Ben sana açılma demiştim. Neden açıldın? Kendi aileni de benim ailemi de biliyorsun. Başka şansın yoktu senin. Sen bana zorla kabul ettirdin. Sen açıldıktan sonra ben zaten sana ilgi göstermemeye başladım. Sana ilgim de sevgim de kalmadı, çok açık giyinmeye başladın, (halbuki çok açık giyinmiyordum) istemiyorum artık seni boşanacağız dedi. Şu anda cidden ne yapacağımı bilmiyorum, çok kötüyüm. Bir yandan evliliğim, bi yandan ailem, onların dostları, akrabalar, hepsi benim başımı örtmeme bağlı. Ama ben istemiyorum, bu durumumdan memnunum. Din bu mu gerçekten? Bir başörtü takmıyorum diye hayatım mahvolacak… Çok daha uzun anlatmam gerekiyordu. Tam anlamıyla kendimi açıklayabilmek için ama en kısa hali bu şekilde…

Comments (3)

  1. Sizin düşüncesize saygı duymayan sizin arkanızda durmayan size destek vermeyen biriyle daha fazla birlikte olmayın gerçekten seven biri sizin arkanızda olurdu

  2. Merhaba ben de 24 yaşındayım. Yerinizde olsam kendi mutluluğum ve özgürlüğüm için herkesi karşıma alır kendi ayaklarımın üstünde dururdum. Size gerçekten değer verip seviyorlarsa zaten bir süre sonra kabullenip tekrar iletişim kurmak isterler. Kocanızın da yapıcı değil yıkıcı olmaya çalışması üzücü böyle bir durumda sizin arkanızda durması daha hoş olurdu tabi. Yaşınız daha genç ve maddi açıdan da kendinize bakabilecek durumdasınız ben olsam kendime yeni bir hayat kurardım.

  3. Kocana “ben kararimi özgür irademden yana verdim, tamam bosanalim” de, gör bak nasil ters köse oluyor. Hadi diyelim blöf yapmiyor, ciddi anlamda söylüyor. Böyle bir kocadan bosanmanin gercekten kötü bir sey mi oldugunu düsünüyorsun? Meslek sahibi yetiskin bir kadinsin. Bu ne özgüvensizlik? Hala baskalarinin (ailen, kocan) senin hakkinda karar vermesini, seni onaylamasini bekliyorsun! Psikolojik vidyolar izleyip, kendi ruh durumunu tespit etmelisin. Seninkisi “ögrenilmis carezlik” andiriyor. Bir acilip, bir kapanmak özgüven, öz saygi sorununun göstergesi. Neden kendini bu kadar yoruyorsunki kafandaki sac telleri yüzünden. Okurken ben yorulup daraldim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir