Onlara göre bir kız, her gün temizlik yapıp yemek yapmalı.

Merhabalar. Ben 16 yaşında olan bir kızım. Konuya nasıl gireceğimi bilmiyorum ama biraz uzun olacağı için üzgünüm. Dindar bir ailenin 2. kızı olarak doğdum. Ablamla aramızda 6 yaş var. Ablam küçüklüğünden beri tayt, tişört, askılı, şort gibi kıyafetler giyemediğinden 9. sınıfa geçtiği sene güya kendi isteğiyle kapandı. O zamanlar 3. sınıfta olduğum için üstümde bir baskı yoktu tabii ki. Ablamın detaylarına girmeyeceğim, sadece tesettüre nasıl girdiğini açıklamak istedim.

En yakın arkadaşım İmam Hatip tercih edecekti. Ben de ortaokula geçtiğim sene, isteyerek İmam Hatip ortaokulunu tercih ettim bu yüzden. 6. sınıfın sonuna kadar başımı kapatmadım. Sadece hem ailemin hem hocalarımın gözüne girebilmek adına Kuran derslerinin olduğu gün -yani haftada 1 gün- full kapalı gidiyordum okula. Kıyafetlerim de bu yöndeydi zaten. Ben de askılı, şort vs. asla giymedim, giyemedim.sınıfta kapandım. Sınıftaki herkes kapalıydı, ben ve yakın olmayan bir arkadaşım hariç. O da 7. sınıfın ortalarında kapandı zaten. Bu yüzden ben de adaptasyona uğrayıp kapandım, biraz da öğretmenlerimin gözü önünde olmak istediğim içindi. İlkokuldan beri derslerim çok iyiydi, birinciliklerim, derecelerim vardı. Ailem bu konuda bana güvenir ama asla övmezlerdi. “Hayat, derslerden ibaret değil.” Hep bunu söylerlerdi, hala da söylerler. Çünkü onlara göre bir kız, her gün temizlik yapıp yemek yapmalı. Her gün en az 2-3 saatini bunlara ayırmalı. Yaşıtlarımın aileleri “Neden ders çalışmıyorsun? Bırak temizliği de ders çalış, sınav senen” derken benim ailem, “Bırak dersi de salonu topla” gibi cümleler kurdular. Ama bunların yanında ne zaman 80’li notlar alsam “Neden 90-95 değil” diyerek de üste çıktılar.

Birinci sınıfta iyi kötü yarım dönem dershaneye gittim. 7. sınıfın ortalarına doğru oluşmuş olan açılma arzum git gide artmıştı. Bunu ablama açtığımda başta destek vermedi. Çevremden büyük tepki alacağımı, bunları kaldıramayacağımı dile getirdi. Bir süre sonra anneme açtığımda “İnanmıyorsan aç başını” diyerek kenara çekildi. Ben başardım, 8. sınıf bittikten sonra 1-2 haftalık bir düşünme süresi yaşadım evde. Dışarı çıkmadım çünkü nasıl çıkacağımı bilmiyordum. Geçen sene 22 Haziran’da bir arkadaşımla buluşmak için hazırlanıp çıkıyordum ki evden, babam geldi yanıma “Böyle mi gideceksin? Başörtülü daha güzeldin” dedi. Ben bunu istediğimi söylediğimde uğurlayıp kapattı kapıyı. Ben gittikten sonra da ablama “Kız çocuğunu fazla sıkmamak gerek, yoksa daha da dağılır gider” demiş. Ablam hala söyler kendi kendine “Beni niye sıktılar o zaman?” Haklı…

Neyse, bu zamana kadar hiç erkek arkadaşım olmadı. Karşı cinsle vakit geçirmeyi bırakın, yüzlerine bile bakmadım. Hala olur, otobüste bir erkek yanıma otursa nasıl davranacağımı bilemem. Konuşmaya çalışsalar yüzlerine bakamam. Biliyor musunuz, kuzenlerime karşı bile böyleyim.

2019’un yaz sonunda Instagram’daki bir platform aracılığıyla bir kızla tanıştım. Arkadaştık. Hatta onun biseksüel olduğunu başta bilmiyordum bile. Bir ara ondan hoşlanmaya başladığımı hissettim. Sürekli onu görmek istiyordum sanki. Bu yüzden havadan sudan bir sebebi bahane edip aramıza bir çizgi koydum. Ama yıktık… Pandemi süreci girdikten sonra birbirimizin hayatlarına tamamıyla dahil olmuştuk ve ben ondan deli gibi hoşlandığımın farkına varmıştım. Kendime sürekli “Saçmalama sen bir kızsın, bir kıza ilgi duymak ne demek? Günah” diyerek kendimi çektim ama kısa bir süre sonra onun da benden hoşlandığını öğrendim. Durum böyle olunca birlikte olduk. Sosyal medyadan ne yapabilirim ki en fazla? Birlikte film izliyor, şarkılar dinliyor, ses atıyor ve komik fotoğraflarımızı yolluyorduk. Cinsel ilişki yaşayacak değilim ya bu yaşımda? Geçtiğimiz haziran ayından eylüle kadar devam etti ilişkimiz. Uzun bir süredir o kadar mutlu olduğumu bilmiyorum.

Bir gün en yakın arkadaşımdan, eşcinsel bir ilişki yaşadığımdan dolayı darbe yedim. O gün o kadar çok ağladım ki… Başımı gerçekten yaslayabilecek bir omuz aramıştım. Ablam dedim, açılmamda destekledi belki bunda da destekler. Belki kızmaz. Ablamı aldım karşıma, konuştum. Bana “Böyle yaşama sen, ölsen daha az üzülürüz, anne babamın başını yere eğiyorsun, iğreniyorum senden, bu küçüklükten gelen bir şey, ne saçmalıyorsun, psikoloğa gidelim, gerekirse seni tımarhaneye kapattırırım, sen kıyamet alametisin” gibi bir sürü şey söyledi. Kıyamet alameti olduğumu söylüyor ama 7 yıldır annemlerin bile bilmediği bir ilişki yaşıyor. Bunu ona söylediğimde “Bir erkekle yatmış olsan, alkol almış olsan, sigara kullanıyor olsan, öpüşsen şu olsa bu olsa bu kadar tepki göstermem ama bir kızla sevgili olmak nedir ya?” gibi şeyler söyledi. Annemlere söylememesinin sebebi de onun 7 yıldır yaptığı her şeyi anlatacak olmam zaten. Ablamı bu şekilde tehdit edeceğim hiç aklıma gelmezdi. Bu sözlerin üstüne 1 hafta boyunca yalnız kaldım.

Arkadaşlarıyla birlikte tatile gitmişti ablam da. Annem ve babam çalışan insanlar zaten. Size yemin ediyorum ki, bu zamana kadar bir kez intihar düşünmeyen ben, o günlerde deli gibi istemiştim bunu. Ayrıldık onunla da, yoksa ailesine kadar gideceğini söyledi. Korktum, onun başına bir şey gelecek tatsızlık çıkacak diye. O sadece bir ergenlik hevesi olduğunu düşünüyor ama ben hiç bu kadar birini sevdiğimi bilmiyorum… Bazen sevgilimi kıskanıyorum, çünkü anne ve babası biliyordu, destekliyordu bizi… Ona hiç bu kadar imreneceğimi bilmezdim. Ben dinsiz değilim, ateist değilim, Hristiyan değilim, Yahudi değilim. Ben Müslümanım. Sadece kızlara karşı da ilgi duyuyorum. Bu yüzden dinden çıkacak değilim ya? Ki namaz kılar, oruç tutarım. Başım kapalı değil belki ama yine de başta söylediğim gibi şort, askılı, kısa elbise gibi kıyafetler giymem. Giydiğim en fazla açık kıyafet kısa bir tişört. Giydiğim elbiseler bile uzun kollu olup bileklerime kadar oluyor. Daha fazlası değil. Sadece yönelimim konusunda zıt düşüyorum, beni böyle kabul etmemeleri yaşamak istemediğimi aşılıyor.

27 gün olmuş 27 gündür sadece ağlıyorum. Hayatımı onun yönetmesine izin veriyorum. Asla okumasalar da ablama, anneme ve babama buradan küçük bir not bırakıp noktalamak istiyorum.

Annecim, babacım, ablacım. Lütfen beni böyle de sevin. Çünkü benim geçen yıllardaki küçük kızdan hiçbir farkım yok…

(Görsel: Georg Schrimpf)

Comment (1)

  1. lut kavmi insanlar tarafından çok farklı yorumlanıyor. bu konu hakkında kurancı müslümanların düşüncelerini okumanı şiddetle öneririm. ikinci olarak maalesef birisine söyleme ihtiyacı hissetsek bile, bunları çevremize anlatınca en açık fikirli gördüğümüz insanlardan bile lanet tepkiler alabiliyoruz. bu yüzden söylemek istediklerini internette lgbt platformlarıyla konuşmaya dikkat et. onlar seni daha net anlayacaklardır. ikinci olarak arkanda asla iz bırakma. ailen öğrenirse ne yazık ki daha büyük tepki verecekler. maalesef gizli yaşamak zorundayız belirli bir süre. ama öyle aileler gördüm ki kızları belirli yaşa ulaşınca artık tepki bile vermeyen, kabullenme aşamasına geçen. ben inanılmaz rahat bir ailede büyümeme rağmen üzmemek için asla bir kızla ilişkimi söyleyemedim. biseksüelim. hala da söylemiyorum. çünkü hayatın akışına kaptırdım kendimi, çünkü büyüdükçe ilişkilerin değişecek, özgüvenin gelecek. o zaman daha bağımsız olacaksın. sevgilinle de iletişimi koparmak zorunda değilsin. fake bir hesap açıp iletişiminizi devam ettirirsiniz. hiçbir şeyi intiharı düşünecek kadar kafaya takma. sen maddi bağımsızlığını ilan edip hayatına yön verecek zamana geldiğinde özgür olacaksın zaten. seni öyle kabul etmemeleri sevmediklerinden değil, zihniyetlerini değiştirmeleri mümkün olmadığından.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir