Ben sürekli şiddet görerek büyüdüm.

Kendim için değil, bunca zaman yaptıklarımı hep ailem için yaptım.

Merhabalar, artık o kadar sıkıldım ki Sait Faik Abasıyanık’ın “Yazmasam kafayı yiyecektim” dediği yerdeyim. Gerçekten öyleyim, yazmazsam kafayı yiyecek hale getirildim. Bunca zaman hiçbir şekilde kendi istediğimi yapamadım. Bu zamana ailemin beni yönlendirmesiyle geldim. Yaşadığım hayat bu, tamam ama asıl ben bu değilim. Yaşamak istediğim hayat bu değil. Ben saçma sapan bir türbanla başımı örtmek istemiyorum. Sürekli baskıcı ve sürekli otoriter olmaları beni yavaş yavaş dinden uzaklaştırdı. Şimdi ise inanmıyorum ama başım kapalı, bu beni çok üzüyor. Sırf inanan kapalıların adı çıkmasın, benim yüzümden kötü olmasınlar diye yine tesettürlü giyinmeye özen gösteriyorum. Lakin içimde zerre kadar bir istek yok. Ailem hiçbir zaman benim isteklerime özen göstermedi; yaptıkları tek şey okutmak, bunu da her seferinde yüzüme vuruyorlar, sağ olsunlar. Eski camların bardak olduğunu, zamanın giderek geliştiğini, dünyanın hala o ilk noktasında olmadığını görmek istemiyorlar.

Ben sürekli şiddet görerek büyüdüm, belki bu yüzdendir içe kapanıklığım. Ama artık yeter, çok sıkıldım. Ben küçükken abim beni arkadaşlarımın yanında dövmüştü, nedeni de onun eşyalarını toplamamam ve arkadaşlarımın orayı o şekilde görmüş olmasıydı. O zaman annem bile ağzını açıp tek kelime etmemişti, yalnızca teyzem abime kızmıştı. İşte böyle bir evde büyüdüm; erkek bir şeye ellemez, kız hizmetçidir anlayışıyla dolu bir yerde şu an 18. yılımdayım.

Başlarda kendim için bir şey yapmadığımı söylemiştim ya; aslında çok uğraştım. 6. sınıfta voleybol oynayamıyorum diye arkadaşlarım benimle dalga geçiyordu, bu yüzden kendimi geliştirmek için voleybol kursuna gitmek istedim lakin anneme söyleyince beni dövdü. Bir başka şey ise tamamen kendi isteğimle tiyatro kursuna gitmekti. 11. sınıftayken annemi ikna etmiştim ama bu sefer de abim istemiyordu. Ben yine de severek gidiyordum çünkü çocukluk hayalimdi, çok geç kaldığımı bile düşünüyordum. Tiyatro kursunda birini seviyorum diye abim benim öyle bir dövdü ki 5 gün ağrıdan uyuyamadım. Sonuç mu? Kurstan aldılar. Ailemden, ailemin her bir bireyinden nefret ediyorum. Çok küçük yaşta zorla kapatıldım, şimdi açılmak istiyorum ama sağlıklı düşünebilen aile bireylerine sahip değilim. Böyle bir şeyi söylesem beni tam anlamıyla kafese tıkarlar. Hayat onların hayatı değil, bunu anlamıyorlar. Kendinize iyi bakın, hoş kalın, iyi günler…

(Görsel: Carla Bedini)

Comment (1)

  1. Bireyselligine bu denli saygisiz yaklasilmasi, siddete maruz birakilman beni cok uzdu. Ama bu ortamda bile istedigi seyleri bu insanlarla paylasma cesaretini cocukken gosterebilmis birisin. Ben ekonomik ozgurlugunu kazanmak icin elinden geleni yapmani tavsiye ederim sana sadece. Evlenerek ya da bir iliskiyle degil ama kesinlikle. Ozgurlugunu kazanacagina inaniyorum, resit de olmussun. Iyice dusunerek ve kendine guvenerek egitimin/ozgurlugun icin atacagin adimlar icin dinlemen gereken ses kalbin ve mantigindan baskasi degil. Ben senin uzun zaman alacak bile olsa gunun birinde bunlari kazanacagina inaniyorum. ASLA YALNIZ YURUMEYECEKSIN.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir