Bu süreçte okuduğum kitaplar babamın gözüne batmıştı, beynimi yıkıyorlarmış.

18 yaşında hayata aşık bir insanım. Buradaki çoğu kişi gibi ben de muhafazakâr bir ailede büyüdüm.  Küçüklüğümden beri kapanmam gerektiğini bilerek büyüdüm ve ortaokulda İmam Hatip’e başlarken kapandım. O zamanki bana sorsanız, bunu kesinlikle kendisi için yaptığını söylerdi ama şimdi geriye dönüp bakınca babasına âşık olan o küçük kızın daha çok sevilmek için böyle bir şey yaptığını anlıyorum.

9. sınıfın yazına kadar hayatımda her şey yolundaydı, kendimi o dönem sorgulamaya başladım. Ne istediğimi, neye inandığımı, kısaca kendimi tanımak istedim ve bunu her geçen gün başardım. Sonuç olarak ortaya yepyeni bir benlik çıktı ve yeni ben, ailemin sevebileceği bir ben değildi. Tabii artık inanmıyordum ve dışarıdaki herkese kendimi Müslüman olarak lanse etmeme neden olan başörtüsü, beni giderek yıpratıyordu. Devamlı aileme nasıl açıklarım, nasıl açılırım senaryoları kurup duruyordum. Bu süreçte okuduğum kitaplar babamın gözüne batmıştı. Popüler bilim ve felsefe kitapları okumama kızdı, ‘beynimi yıkıyorlarmış’. Ben de ona, onun evinde olduğum sürece okumayacağımı söylemiştim.

Babam değişen fikirlerimi fark ettikçe hem üzülüyor hem de kendince beni düzeltmeye çalışıyordu. Sonra karantina süreci başladı, artık sürekli evdeydik ve o ev bana dar gelmeye başlamıştı. En sonunda geçen yıl ramazan ayında, açlığında da etkisiyle minik bir tetiklenme yaşadım ve sinir krizi geçirdim. Evdeki herkesten nefret ettiğimi söylediğimi ve bağırıp ağladığımı hatırlıyorum. Sonra bir şekilde sakinleştim ama onlara aşırı sakin kızlarının bu halini nasıl açıklayacağımı düşünüp durdum. Ertesi gün anneme bir mektup yazdım, açılmak istediğimi söyledim. Sonrasında, önce annem epey bir kızdı, “Ben seni kötü çevrelerden nasıl koruyacağım, hem sen açılırsan kız kardeşine nasıl örnek olursun?” gibi sözler söyleyip durdu.  Birkaç gün evde sessizlik oldu, herkes hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyordu. Birkaç gün sonra ise babam sahurdan sonra bana 3 saat, ‘dinin gereği bu’ temasıyla bir şeyler anlattı ve en az 1 saatinde karşımda ağladı. En sonunda “Açılabilirsin, seni dövecek halim yok ama beni ölüme 20 yıl birden yaklaştırırsın” dedi. Bu olaylardan sonra dışarı açık çıkmaya karar vermiştim ki anneannemler bize geldi. Geçmişte bu konuda annesinden gördüğü baskılardan dolayı -kapanmadığı için zorla evlendirilmiş, sevdiği adamla kaçmaya kalkınca da öldüresiye dövmüşler- arkamda duracağından emin olduğum anneannem, “Anneni üzme, değmez” demişti. 

Tabii ben bunu sindirene kadar annemler hemen bir tatil ayarlamışlardı. Tatile açık gitme düşüncem vardı ama bir tarafım da seneye gireceğim sınavı düşünüp bunları sınavdan sonra yapmam gerektiğini söylüyordu. Yapamamıştım, tatile kapalı gittim. Sonra da cesaret edemedim. Şimdi sınavıma çok az bir zaman kala ben sınavdan sonra babama rest çekerek açıldığım senaryolarını zihnimde kurarken, babam kalp krizi geçirdi. Ben şimdi ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Ailemle aynı şehirde mi okumalıyım, yoksa şehir dışında okuyup gizlice mi açılmalıyım, hiç açılmamalı mıyım… Kafam koca bir çorbaya döndü. Bu karmaşadan çıkmak için fikirlerinizi merak ediyorum. Sizce ne yapmalıyım?

(Görsel: Morris Kantor)

Comments (3)

  1. Durumun gerçekten çok zor. Benim sana tavsiyem düşüncelerin açılma yönünde olduğu müddetçe bundan vazgeçme, fakat bunu uygulamayı bir müddet erteleyebilirsin. Ailen anlayışlı bir aileye benziyor. Bence onlarla da konuş ve başını onları üzmemek için örttüğünü, açılmayı onları üzememek için ertelediğini söyle. Eğer seni gerçekten seviyorlarsa seni üzmemek için sana son karar hakkını vereceklerdir.

  2. Hayalperest

    Sakın gizlice açılma ailen sana karşı daha çok bilenir. Babana güzel bi konuşma yap deki ben hiç birşeyi sizden gizli orda burda yapmak istemiyorum sizin bilginiz dahilinde yapmak istiyorum … Hayat çok kısa doğrusuyla yanlışıyla ben yaşamak istiyorum kapalı olmak istemediğim halde örtü takmak beni kötü etkiliyo ve üzüyo kendimi iki yüzlü hissediyorum çok denedim ama ısınadım vs dersin bi kaç güzel cümle kur ve aileni ne kadar sevip değer verdiğini söyle

  3. […] başardım. En son, birkaç ay önce buraya “Bu süreçte okuduğum kitaplar babamın gözüne batmıştı, beynimi yıkıyorlarmış.” yazısını yazmıştım. O zaman kafam çok ama çok karışmıştı, işler iyice […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir