Onlar için yaptığım bu şeyden vazgeçince beni kaybedilmiş, yoldan çıkmış bir kız olarak gördüler.

Henüz 13 yaşında ortaokul mezuniyetimin olduğu gün annemin yıllardır üstümde kurduğu psikolojik baskı yüzünden kapanmaya karar verdim. Bunu istemeye istemeye yaptım, annemin benim hakkımda övünebileceği bir şeyi olsun diye… Başarılarımı hiçbir zaman görmediler. Ben de belki kapanırsam gurur duyarlar diye yapmıştım. Ne büyük hataymış. Halbuki bunu onlar için yapmama rağmen beni yine görmediler, babam beni tebrik bile etmedi. Bir şekilde bastırdım, elbet alışacağım, dedim.

Sonra liseye geçtim, bir koleje başladım. Okulda benden başka sadece 2 kapalı kız vardı ve bu kalabalığın içinde farklı olmak, göze batan olmak o kadar yorucuydu ki… 9. sınıfta her gün okula öncesinde ağlayarak gittim. Kendimi hiçbir zaman beğenmedim. Daha sonra karantinaya girdik ve bu bana daha da fazla düşünme imkânı verdi. Ne kadar mutsuz olduğumu, böyle bir hayatı hak etmediğimi fark ettim. Annemle konuşmaya karar verdim ve onu bir gece yarısı çağırdım. Böyle mutlu olmadığımı, açılmak istediğimi söyledim. Bana bir sürü kırıcı şey söyledi, hatırlamak bile istemiyorum. Onlar için yaptığım bu şeyden vazgeçince beni kaybedilmiş, yoldan çıkmış bir kız olarak gördüler. O gecenin sonunda “Ne yaparsan yap, mutsuzluğunun sebebi kapalı olman değil ama sen öyle düşünüyorsan açıl” dedi ve ben o akşam yıllardır uyuyamadığım rahat uykuyu uyudum. Ertesi akşam anneme babamla konuşup açılacağımı söyledim. Annem bir anda değişti, bağırmaya başladı, babamı çağırdı, “Bak, kızın açılıyormuş” dedi. Babam da sinirlendi, beni bir sürü şeyle tehdit ettiler; okuldan almakla, üniversiteye göndermemekle… Ben de “Tamam” dedim, “açılmayacağım”.

Bunun üstüne bu konu 2-3 kez daha açıldı ve her seferinde aynı kavgalarla sonuçlandı. Ne olacağını bilmiyorum ama akıllarındaki tek şey el âlemin ne diyeceği, din değil. Eğer sorun din olsaydı bana bunu zorla yaptıramayacaklarını bilirlerdi. Yine de ben bunu başaracağım. Şu an 11. sınıfa gidiyorum ve beni okuldan alma ihtimalleri olduğu için bir şey yapmadan duruyorum ama çok yakında özgür olacağım. Onlar kaybedecek, beni de kaybedecekler. Umarım ben de bir sonraki mektubumda buraya “Başardım” yazarım. Umarım hepimiz yarına mutlu olduğumuz bedenler içinde uyanırız. Hepinizi çok seviyorum, iyi ki varsınız, bana çok güç veriyorsunuz.

(Görsel: Helene Schjerfbeck)

Comments (2)

  1. hikayemiz ayni. lutfen pes etme. her zaman yanindayim konusmak istedigin biri olursa. umarim ben de bir gun basarabilirim. unutma seni cok seviyorum yanliz degilsin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir