İstediğim hayatı yaşamak için ilk olarak maddi özgürlüğe ihtiyacım var.

18 yaşındayım. 11 yaşında kapandım. 12-17 yaş aralığımda cemaat yurdunda yatılı kaldım. Hayatımın en kötü yılları diyebilirim. 12 yaşında intihar düşünüyordum ve şu an hayatta olduğuma şükrediyorum. Ailem kötü insanlar değil, hayatta her şeyin benim için iyi olmasını istiyorlar. Tabii ahirette de… Başıma ne geldiyse bu isteklerinden geldi zaten. Neyse, 17 yaşımda yurttan kendi isteğimle ayrıldım. (Yurdu bana ailem zorlamıyordu, ama bana 5 yaşımdan beri hoca olmam gerektiği söylenmişti ve ben ailemi kıramıyordum. Onlar beni hoca olmam için doğurmuştu. Nasıl kıracaktım ki?)

Dershaneye başladım. Dershaneye başlama sebebim, yurdun beni açık liseye almasıydı. Hiçbir lise temelim olmadan üniversite sınavına hazırlanmaya başladım, bu yıl sınav yılım. Temelim olmasa da sıkı çalışıyorum, çünkü üniversite benim tek çarem. İstediğim hayatı yaşamak için ilk olarak maddi özgürlüğe ihtiyacım var çünkü. Ben aslında üniversiteye gider gitmez açılmak isterdim, ama bir maddi kaynağım yok ve iş bulana kadar aileme muhtacım. Yani ancak üniversitenin 2. yılında falan özgür olabilirim. Bu da, bu yıl mezuna kalırsam -ki bu, temel eksikliğimden dolayı muhtemel bir durum- özgür olmak için 2-3 yıl daha sabretmem gerek demek. Ayrıca şöyle bir durum var. Dediğim gibi, ailem iyi insanlar ve ben onları üzmemek için açılmamak gibi bir enayilik yapmaktan korkuyorum çünkü 4 yıl yurtta kalmam ve en başta kapanmam da aynı sebepten oldu. Onları üzmemek… Gerçi o zamanlar çocuktum, ama bilemiyorum; hayatta her istediğimi veriyorlar ve benden tek istedikleri kapanmam ve Müslüman olmam. Burada bencil olan ben miyim, bilemiyorum ve artık kendimi çok kötü hissediyorum. Üniversite sınavının stresi de üstümde. Her gün içimden intihar etmek geçiyor, ama gelecekte belki her şey güzel olur diye dayanıyorum. Ha, yazının sonunda aklıma geldi ama Müslüman mıyım, ondan bile emin değilim ve kapalıyım… Neyim ben, ayaklı kara komedi mi?

(Görsel: Pierre Mornet)

Comment (1)

  1. Sen sadece bie genç kızsın. Ailelerimizin başarı madalyaları değiliz. Vücudumuzu doğurabiliyorlar ama zihnimiz bize ait. Biz kendimizin değil onların nekadar dindar olduğunu gösterme aracı yapılıyoruz. Normal giyinen bir erkeğin dıştan baktıpında dinini anlamak zordur ama yanında karısı kızı kapalıysa o Müslüman bir erkektir mesela. Biz onların dini kimlikleriyiz. Çok üzgünüm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir