Sanki benden iki taneyiz.

Merhaba. On yedi yaşındayım. Buraya yazan herkes gibi yobaz bir aileden geliyorum ve çoğu kişi gibi ben de inanmıyorum tanrı safsatasına; ama annem ve babam, dini annelerinden ve babalarından öğrenmişler. Bayağı dindarlardır. Annem pardösü giyiyor, İslam’a göre doğru giyinme şekli kara çarşaftır hâlbuki, ama onu buna dediğimde “Aa bir de öyle mi kapanacağım?” diye sormuşluğu var. Ee anne? Benim dizin üstünde giydiğim tuniğe laf ediyorsun. Neyse işte… Anne tarafı dize kadar giy der, bana; baba tarafı ise pardösü ister. Ama benim şu hayatta başörtüyü oyuncak gibi çıkarıp takmaktan başka bir vasfım yok kapanmakla ilgili.

Ortaokulda İmam Hatip’te okuyordum, kapandım. Beşinci sınıftı. Ondan önce de kısa etek, tayt falan giymeme izin yoktu zaten. Halamın, giydiğim su yeşili eteğe “Ehehe, M. ya biraz daha uzun giyemez miydin?” demişliği var. Yaş 9, eteğin altında ten göstermeyen beyaz külotlu çorabım…

Küçücük bir üç erkek kardeş detayı da vereyim bunların üstüne. Sahiden erkekler biraz geç olgunlaşıyor. Annem ile babam ne derse aynılarını onlardan duyuyorum. Hâlâ hepsini, ama en çok da en küçüğünü biraz da olsa kendim gibi yetiştirmeye çalışıyorum.

Liseye geçtim, sekizinci sınıfım mükemmel derecede psikolojik şiddet uygulayan bir Türkçe öğretmeniyle geçti, ama onu da atlattım. Bu sürede çok kilo aldım ve karantinaya kadar da dış görünüşünü çok umursayan bir insan olmadım ben. Tesettür kilolarımı örttü, en çok göğüslerimi örttü. Ama aslında çok büyük değil göğüslerim. Saklamaya çalışırken kambur oldum ve şu an onu da düzeltmeye uğraşıyorum.

Yani işte her neyse… Karantina dönemine moralim çok bozuk, psikolojim yerlerde girdim. Ailemden çok uzaktım ve o sırada bir kızla çıkmaya başladım. Hiç olmaması gereken bir olay, ama tutunduğum tek daldı. Ben birinin tutunduğu tek dal olsam o kişiden nefret ederdim. Neyse ki bunu belirtmedim, ama eğer az buçuk aklı varsa sonralarda anlıyordur.

Karantinanın ikinci yarısı, o yaz tatili, ben hiç evden çıkmadım. Kendimi açık görebildiğim tek yer orasıydı. Aynı yaz tatili, dedim bu böyle olmayacak, bir Instagram hesabı açtım. Kişisel hesap, profil fotoğrafında açık hâlim var ama biri görür diye -ve ne alakaysa Allah çarpar diye- değiştirip duruyordum. Sonra en yakınlarımı almaya başladım, evden story’ler atmaya başladım. Evden ama… Dümdüz ev, dört duvar yani, ama nasıl heyecanlıyım. Başka hesabımdan tanıştığım herkese diyorum ki, ya artık burada daha çok aktifim falan… Yer mi Anadolu çocuğu? Yedi gerçekten.

Benim ilk olarak dışarı açık çıkmam da “Ya benim buraya dışarıda fotoğraf atmam gerekiyor galiba.” diye sorgulamamla oldu. Annem bir keresinde asansörün yanına kadar açık çıkmama hiçbir şey demedi. Hatta asansörü çağırıp ayna fotoğrafı çektiğimde dâhi bir şey olmadı. Onunla da bir fotoğrafımız var. Telefonumdaki tek fotoğrafımız ve ayrıca bu fotoğraf ilk kez ev dışında bir yerde paylaştığım fotoğraftı. Yine dört duvar ama.

Şu an onuncu sınıfım, hâlâ İmam Hatip’teyim. Bu seferki proje lisesi, ama aşırı klas (!) ve o kadar senedir ilk kez bu kadar hayatım yokmuş gibi hissediyorum. Okul dışında kesinlikle açılıyorum. Öğretmenlerin olduğu okul etkinliklerine uğramıyorum bile. Instagram hesabımı hâlâ kullanıyorum. Sanki benden iki taneyiz. Oradaki kız olmayı çok fazla istiyorum.

(Görsel: Ji Xin)

Comments (6)

  1. SAFA TUNCER

    Ortunme denen olguda amac aslında kadını “görsel veya cinsel” bir meta olmaktan çıkarmak. Bunun kara çarşaf veya başka bir giysi ile olması kişisel tercihle alakali. İnsanların nasıl bir uygulama içine girdikleri veya nasıl bir bakış açısına sahip oldukları onlarin meselesi. Hiçbir inanç veya düşünce sistemi birkaç kişinin tekeline girmez ki. Yanlışlar üzerinden büyük genellemelere girmek bizi gerçek’ten koparma riski taşır..

    • Örtünme, iffet ve namus kültürünün sembolü. Namus kültürü ise kadını korumuyor tam tersi kadına şiddet ve baskıyı meşrulaştırıyor.

      Başörtü kullanmayan kadınlar birer cinsel ve görsel meta mı sana göre?

      Ayrıca kişisel tercih ile alakalı diyorsun ama tercih hakkı yok çünkü kadına örtünmeyi islamın tanrısı emrediyor. Emirlerine uymayanları da sonsuz işkence ile tehdit ediyor.

    • Artık kadınları “görsel ve cinsel meta” olarak görmekten vazgeçin. Sizin algılarınız hastalıklı. Kadınlar insandır! Çok radikal bir söz oldu değil mi? Çıplak yahut örtülü. Bunu anlamak bu kadar zorsa, sorun sizdedir bay insan.

  2. mizantrop

    Ben de dört yıldır zorla kapatildim. Ve şuan açılmak istiyorum, yaşım on beş. Evet sizlerden biraz daha küçük olabilirim ama gerçekten yaşım daha ilerlemeden, hayatım daha da mahvolmadan şimdiden açılmak istiyorum. Çünkü kendi isteğim ile de kapanmadim, ki zaten Allah insanlara irade vermiş. Ve kendim kapanmak istesem kendi iradem ile kapanirim ama işte babam.. daha on birimde iken beni zorla kapattırmaya çalıştı ki başardı da, kapanmak istemediğim zamanlarda beni okulum ile tehdit ederdi. Ben de okulumu elimden kaybetmemek için, gelecekte meslek sahibi olabilmek için bunu yapmak zorundaydım. Ki yaptım da. Ama cidden artık dayanamıyorum. Ailemin her türlü gösterdiği baskılardan, en çok da on üç yaşımda ergenliğimde.. korkunç hepsi. Cidden hepsi korkunç. Ergenliğimi çok etkiledi bu durum ki üstünden iki yıl geçti, saçlarımın rüzgarda savrulmasini, bedenimin saçlarımın rüzgarı hissetmesini o kadar çok istiyorum ki. Ama bu olmayacak, çünkü ailem, babam annem çok dindarlar, ibadetlerimi bile zorla yapıyorum. İşte namaz kilmadığim zamanlarda yine şiddete maruz kalıyorum, ve cidden artık bıktım. Sen en azından açılıp kurtulmuşsun, ama ben hiçbir zaman bu döngüden kurtulamayan zavallı bir kız olacağım. Eğer okuduysan çok teşekkür ederim, iyi günler.

    • Her zaman çok baskı geri tepe, seni anlıyorum ama kendini asla zavallı bir kız olarak görme. Emin ol biz kadınlar istediğimiz her şeyi başarabilecek güçteyiz. Ailelerimizin din anlayışı hiçbir şekilde sorgulanmamış dogmatik aileleri tarafından öğrendikleriyle bir şeyler yapmaya çalışanlar. Halbuki hepsi dinde zorlama yoktur diyor fakat bizlere bir şeyleri dayatıyorlar. Güzelliğim sana verebileceğim ilk tavsiye okulundaki rehber öğretmeninle ya da kendine yakın hissettiğin bir öğretmenle konuşmak. Benim arkadaşlarımdan bazıları öğretmenlerinden destek alarak bunların üstesinden geldi. Bu süreci bir çocuğun doğması gibi düşünebilirsin. Şu an sancılı dönemindesin ama eminim ki istediğin yaşama kavuşacaksın. Sevgilerimle ?

  3. Nurbilge

    14 yaşında aile baskısıyla kapatıldım. Babam imam ve çevre ne der korkusuyla yaşadı hep. Babamın kızları mutlaka kapalı olmalıydı!! Bu kesin kuraldı. Seçenek yön maalesef. Tam 16 yol kapalıydım. Başörtüyü başıma her taktığımda neden böyle bir ailenin çocuğuyum diye isyan ettim. Sonunda kendimle yüzleştim. 33 yaşında 2 çocuk annesiyim, hissettiğim doğru zamanda çıkardım örtüyü. Kuşlar gibi hafifim. Tüm travmalarımdan arındım. Derin nefes alabiliyorum artık. Aynaya baktığımda gördüğüm kişi benim. Herkes herşeye alışıyor. Emin olun ailenizde alışacak. Siz hazırsanız, başlayın. Kendinize saygınız koruyun. Kişisel alanınıza kimseyi sokmayın. Ne pahasına olursa olsun. Kararınız herneyse, kendi kararınız olsun. Ailenizin, eşinizin kararı değil. Sevgiyle ??

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir