Beni dindar yapmak isterken dinden ve aynı zamanda kendilerinden uzaklaştırmaları ne kadar anlamsız

Buraya ikinci yazışım. En son “babama açılmak istediğimi söyleyeceğim” demiştim. O akşam cesaretimi topladım söyledim. Beni okula göndermeyeceğini, söyledi. “Sen göndermesen de ben gideceğim.” dedim. “Servis paranı vermiyorum. Masraflarını vermiyorum, git bakalım nasıl gideceksin?” dedi. Daha çoğu var, ama hepsini tekrar hatırlayıp onlardan bir kere daha soğumak istemiyorum. O gece saatlerce ağladım. Saatlerce… Tek istediğim kendimi hissetmekti, gerçek ben olmak istedim sadece. Okulda en arka sırada kendimi insanlardan soyutlamaktan sıkılmıştım, eski ben; özgür ben olmak istedim. Bunu bana çok gördüler. Sabah okula gözlerim şiş gittim. İstemediğim örtüyle kendimi kötü hissederken, gözlerim şiş biraz daha kötü hissettim ve o gün aynanın karşısında son kez ağladım.

Kendime söz verdim. Bir daha ağlamayacağım. Katlanması zor, susması zor ama başka çarem yok. İstediğim üniversiteyi kazanıp buradan gidene kadar susacağım. ”Ailesini seven mutlu kız rolü.” Keşke bu rol olmasaydı, ama bunu onlar seçti. Onları kabul etmeye çalıştım, anlamaya çalıştım, ama hayır. Onların düşüncelerine saygı bile duyamıyorum. İki gün önce tırnaklarım biraz uzun diye bana hak etmediğim şeyler söyledi, beni saatlerce ağlattı. Tırnak uzatmak günahmış. Belki basit bir şey gibi görünüyor, ama doğup büyüdüğünüz evde sizi güya ‘koşulsuz’ seven ailenizin, sadece tırnak uzattınız diye, sadece başörtü takmadınız, diye size küsmesi, konuşmaması ve sizi çaresiz bırakmasının verdiği yıkımı anlatamam. Yanımdan saçlarını savurarak bir kız geçiyor ve düşünüyorum, ‘Acaba ailesi ne diyor, tamam kızım sen nasıl mutluysan…’ Hayal edemiyorum, çünkü ben hiç görmedim. Ne kadar şanslı olduklarını bilseler…

Beni dindar yapmak isterken dinden ve aynı zamanda kendilerinden uzaklaştırmaları ne kadar anlamsız, keşke anlasalar, ama onlar anlamadı, anlamayacaklar. Belki bir gün mutlu olacağım, ama ben şimdi mutlu olmak istemiştim. Şimdi özgür olmak istemiştim. Gençliğim kafeste geçiyor ve ben sadece geleceğim için dua edebiliyorum. Maalesef buraya “Başaracağım, ben de bir gün özgür olacağım.” yazamıyorum, çünkü başarsam bile bu zamanlarım hep içimde kalacak. onları affetmeyeceğim. Ben affetsem bile geçmişim affetmeyecek. Affetsem bile unutmayacağım. Kendi imajlarını, kendi egolarını benim mutluluğumdan daha önemli gören ailemin yaptıklarını ve bana bunu yazdırdığını unutmayacağım. Evet, ben daha saçını bile kendi istediği gibi yapamayan, istediğini giyemeyen ve onlar karşısından susan, onlar biraz sesini yükselttiğinde gözleri dolan, geceleri saatlerce ağlayan, yapabileceği tek şey bir gün mutlu olmak için dua eden bir eziğim ve… Sözümü tutamadım, kendimden özür diliyorum.

Comments (6)

  1. O kadar iyi anlıyorum ki seni. Sana söylenenlerin aynısı bana da söylendi. Ben de çok sinirli ve öfkeliyim onlara karşı. Yıllarımı çöpe attılar resmen. Üniversiteye geçince istediğimi yapabileceğime inanıyorum umarım öyle de olur. Lütfen ama lütfen kaybettiğin zamanlara bakıp daha da üzülme. İlerde kendin olabileceğini hatırla ve çok çalış ki iyi bir üniversiteye gidip iyi bir meslek sahibi ol onlara ihtiyacın olmasın. Bizim gibi yüzlercesi var ve eminim biz de başarabilenlerden olacağız.Sadece umudunu yitirme <3

  2. kızlar korkmayın. üniversiteye kadar dayanın. aynı durumları ve daha fazlasını yaşadım. inanın bana bu durumlar aşılmaz durumlar değil. yaşadığınız her şeyi ailenizle paylaşmak zorunda değilsiniz. bir sevgiliniz olabilir, başınızı açabilirsiniz, bunları gizlice yapabilirsiniz. sırrınızı kime söyleyeceğinize dikkat etmeniz yeterli. telefonunuzu kontrol ediyorlarsa önlemler alabilirsiniz. yeter ki açık vermeyin. üniversiteyi bitirip kendi paranızı kazandığınızda önünüzde duramayacaklar. sadece sabredin.

    • Çok teşekkürler bu yazın için. Tam da böyle bir şeye ihtiyacım vardı şu anda 🥺

  3. bu acılar bizi güçlü yaparmı konuşmak istersen sc raspberrycandyy

  4. Havvayladem

    Seni çok iyi anlıyorum. Sadece tırnak yüzünden kavga edip babamın benimle 1 hafta konuşmadığını başımı açtıktan sonra insanlar beni ezerken onun da onların safında durup hak vermesi daha nicesi bunların hepsini yaşadım. Sonra senin gibi bir an önce kendi ayaklarımın üzerinde durup kimseye minnet etmemek için üniversiteyi kazandım. Şimdi beni tamamen farklı biri olarak tanıyorlar. En azından artık kendi hayatımı onlara göstermeden yaşamaya cesaretim var. Geçen gün fikirlerimi söyledim diye “sen benim yetiştirdiğim insan değilsin çok değiştin yazık” dedi mesela. Artık eskisi kadar yakmıyor canımı çünkü bir yolum var o yolda ilerliyorum. Şimdi ben de mezun olup bu zihniyetten kendimi kurtarmaya çalışıyorum. Seninle birlikte başaracağız. Sadece inanman ve vazgeçmemen yeterli.

  5. FreeSpirit

    Ya ben anlamıyorum ya. Benim başörtüsüyle bir derdim yok. Aileme de hiç açılmak istiyorum da demedim. Dini sorumlulukları elimden geldiğince yapıyorum. Ailemin o kadar aşırı dindar olduğunu da düşünmüyorum. Çevremde dindar bir sürü ailenin açık kızları var kapalı olupta sadece başını örten kızlarda var. Ailem aşırı dindar olmamasına rağmen bugün benden gizlice hediye diyerek bana upuzun ve bos bol bir ferace almışlar. Ben beğenmeyince kızdılar. “Artık uzun giymen gerekli” diyerek. Sürekli daha uzun giyinmem için baskı yapıyorlar. Ama ben kısa giymiyorum ki. Zaten kendi giyiniş tarzımda öyle. Açık olsaydım da abartılı şort, etek, crop giymem. Yani gerçekten aklım almıyor benim ailem bu kadar dindar değilken bana bu baskıyı yapıyorlar fakat babası imam olan bir arkadaşım istediğini giyebiliyor. Gerçekten çıldırasım geliyor. Bu davranışları beni dinden de soğutuyor. Bu siteye yolu düşen çoğu kişinin sorunlarından birinin de bu olduğunu az çok biliyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Gerçekten çok yoruldum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir