Belki de babalarımız düşündüğümüz kadar korkunç değildir

Merhaba, 4-5 sene önce buraya bir mektup göndermiştim. 10. sınıftaydım ve başörtümü çıkarmak istiyordum. Şimdi üniversite 2. sınıfa geçtim ve çok mutluyum. Gelelim benim hikayemin kalanına… Babama başörtümü çıkarmak istediğimi söyleyemiyordum. Ablam “babam seni öldürür” demişti. Babamdan hepimiz korkuyorduk ama daha önce hiç oturup doğru düzgün konuşamamıştık ki. Aslında babam çok daha anlayışlı biriymiş. Ramazan ayında bir gün babama söyleme kararı aldım. Sahura kalkmıştık, babama açılmak istediğimi, başörtüyü layığıyla taşıyacak bir sabrım olmadığını söylemiştim. Babamsa şaşırtıcı bir şekilde beni kapanırken zorlamadıklarını, açılmak istiyorsam da engel olamayacaklarını söyledi. Ramazan ayının bitmesini beklememi rica etti. Ben ise o sene ramazan bayramı günü başımı açtım.

Rüya gibiydi, ancak ne giyinmeyi biliyordum ne başka bir şeyi. Çok fazla insan yorum yapıyordu, bazı öğretmenlerim eskiden daha güzeldin dedi, bazılarıysa çok güzel olmuşsun böyle… Halbuki kimseye sormadım, daha güzel miyim değil miyim diye. İnsanlar yorum yapmadan duramıyor çünkü işleri güçleri yok. Ben kendi istediğim, kendi mutluluğum için yapmıştım bunu, insanların sempatisini ya da antipatisini kazanmak için değil. Babam kıyafetlerime hala karışıyor, kapalı giyinmemi istiyor, oje sürmemi istemiyordu. Oje sürüp tırnaklarımı uzatmama alıştı, kıyafetlerim konusundaysa hala katı. Ben de babamlayken daha kapalı giyiniyor, üniversite hayatımda ise özgürce ne istersem giyiyorum. Artık orta yolu bulmak durumunda olduğumu fark ettim. Yanisi, babanızdan korkmayın, düşündüğünüzü güzel bir dille anlatın, belki de babalarımız düşündüğümüz kadar korkunç değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir