Hepinize selam,
Tıpkı benim gibi özgürlük için savaşmak, direnmek, başkaldırmak zorunda kalmış olan kız kardeşlerim, bu benim buraya ikinci yazışım. 19 yaşında, genç, feminist ve güzel denilebilecek bir kızım, ya da en azından öyle söylüyorlar. Lakin çok öz güvensizim; duruşum bile kambur. Hatta biliyor musunuz, ailem bu konuda çok uyarır beni, dik durayım diye çok söylenirler. Ben bu aralar fark ediyorum ki benim asıl dik durmamamın, asıl öz güvensiz olmamın sebebi boynumla alakalı değil, başımla, başımdakiyle alakalıymış. Ben istediğim görünüşte değilim ki istediğim özgüvende olayım. Ben bile kendimi bu halimle beğenmiyorum. Sevdiğim, hoşlandığım erkekler oluyor ve o kadar kendi içimden kendimi ezikliyorum ki asla ilerisi gelmiyor. “O sana niye baksın, bu açık, hoş, alımlı kızlar varken sen mi yani?” diyorum. Asla onlara layık görmüyorum kendimi. Ama açıkken beni bir görseniz; kömür gibi, simsiyah saçlarım var ve biliyor musunuz, bana gümüş küpe de çok yakışır.
Ben artık yapamıyorum, böyle gitgide kendimi hayattan soyutluyorum. Ama bir planım var ve onun için çabalıyorum. Üniversiteyi kazanıp ailemden gizli açılacağım. Sadece annem bilecek, o da üzülür ama olsun, ben ona yalan atmam. Buraya geldiğimde tatillerde kapanacağım, onun için çalışıyorum şu an. Umudum az evet, ama yine de pes etmedim, etmiyorum. Siz de etmeyin. O valizler hazırlanacak kızlar ve her birimiz gidip ekonomik özgürlüğümüzü elimize alacağız. Ondan sonra da o zorunda kaldığımız aile, çevre, arkadaş baskısı yüzünden taktığımız şalları çıkarıp özgürlük için, eşitlik için bayrak yapacağız.
Size tek bir tavsiyem var: Ne olursa olsun, ne kadar zor şartlarda, karanlık odalarda, kavisli yollarda olursanız olun, umudunuzu kaybetmeyin. Umut hepimizin ışığı. Hiçbir zaman hayattan, kendinizden vazgeçmeyin. O ışığı siz dahil kimsenin söndürmesine izin vermeyin. Gerisi bir şekilde halloluyor.
Sizi çok seviyorum, hepinizi bir sürü, bir sürü öpüyorum ve planım için tavsiye ve önerilerinizi bekliyorum.