Annem sütyen giymemi bile yasaklamıştı, erkekler tahrik olur diye

Herkese merhaba! Buraya ilk mektubumu yazdığımda 17 yaşındaydım. Yayınlandı mı bilmiyorum, ama yeniden yazmak istedim. 20 yaşına girdim geçen ay. İlkokul bittikten sonra annemi mutlu edeceğimi düşünerek kapanmıştım. Mutluydum, annem mutlu olmuştu çünkü. Ama aylar sonra bir pişmanlık çöktü içime. Açılmak istediğimi söyledim. Daha küçücüktüm, annem açılırım diye beni eve kitlerdi, dışarı çıkartmazdı. Evde kitliyken telefonla babaannemi arayıp ağladığım günleri hafızamdan silemiyorum. Daha sonra ortaokulda bir şekilde alıştım, zaten İmam Hatip’e gidiyordum, hafızamdan sildim açılma düşüncesini. Liseyi de İmam Hatip’te okudum, fakat 10. sınıfa geçtiğimde bir açılma isteği geldi, içten içe bastırıyordum. Benim yetiştiğim evde annem sutyen giymemi bile yasaklamıştı, erkekler tahrik olur diye. Attığım her adımda dini düşünürdüm, yatılı kurslara giderdim yazın. Lisede “Açılmak istiyor musun?” diyenlere “Hayır, ben böyle mutluyum” derdim, ama aslında bu benim için “Hayır, annem izin vermez” demekti.

Her şey benim için pandemiden sonra başladı. Anksiyetem arttı, eve kapandım, sınavı kazanamadım. Gizlice bir psikologdan yardım aldım. O zamanlar yeni yüksek lisans yaptığı için bana ücretsiz bir şekilde bir buçuk sene yardım etti. Açılma fikrini aileme söyleyene kadar her gece ağladım, odamdaki camdan saçlarımı gizli gizli savurdum. O camdan ya kendimi atacaktım ya da saçlarımı savurmanın hayalini kuracaktım.

Sınav bittikten sonra aileme açıkladım her şeyi, ikisi de başta ölesiye nefret kustu bana. Onlara dönüp eğer kabullenmezlerse kendimi camdan atacağımı söyledim ve yapardım çünkü içimde bastıramadığım bir intihar isteği vardı, babam kabullendi o an. Ama annem benimle bir sene boyunca konuşmadı. Buna hiç üzülmemiştim, o kadar mutluydum ki yağmur yağdığında şemsiye bile açmazdım çünkü saçlarıma değerdi o yağmur. Kar yağdığında şapkamı çıkarırdım, saçıma değsin diye. Size bu hissi tarif edemem, ilkokuldan beri savaş vermiş bir kızın savaşının bitme hissi…

Son zamanlarda psikiyatrlarla haşır neşir oldum, depresyonumu aşamıyorum. Geçen sene 2. kez sınavı kazanamadım, korktum başka şehre gitmekten, ailem de caydırdı İstanbul’da okumam için. Ben de vazgeçtim, salak kafam. Halbuki kazanıp giderdim. Bu süreçte bir sene daha annemle aynı evde kalmak beni çok zorladı. Antidepresan alıp uyumaktan başka bir şey yapamadım. Annemle üç hafta önce bir tartışma yaşadık ve o tartışma yüzünden babam bir hafta önce karşısına alıp tehdit etti, “Boşanırım annenden” diye. Halbuki beni yapan onlar, ben neden tehdite uğruyorum çözememiştim… Babam konuşurken o an aklımdan tek geçen odama gidip bileğimi kesmekti, her şey son bulsun istedim, konuşmak istemiyorum deyip odama gittim. İkisi de salonda otururken, ben elime aldığım jiletle bileğimi kestim. Kanlar akarken izledim kendimi, çok garipti acımıyordu bile. Ama amacım ölmek değilmiş, yardım çığlığıymış. Odamdan çıktım, bileğimden kanlar akarken annemin karşısında durdum. Babam bana sarılırken, ona “Ölürsem kurtulursunuz diye düşündüm” dedim. Tabii sonrası onlar için gözyaşı, pişmanlık, benim içinse aslında yaşamak istediğimi fark etmem oldu.

Bu sınavdan sonra neresi olursa kazanıp gideceğim ve kendi ayaklarımın üzerinde duracağım. Bu hikayeden sanırım benim için tek geride kalan bileğimdeki kesik izleri olacak. Daha güzel günler görmek dileğiyle, kendinize iyi bakın <3

Comment (1)

  1. Selamun Kavlen Mir Rabbi Rahim… Sen kimsin ben kimim ne önemi var ki, önemli olan sensin biliyor musun çoğu makeleyi okudum inceledim, ailelerin kendi psikolojik travmalarini çocuklarına sanki öç alıyormuş gibi davranmaları, kendilerince geçmişte yaşayamadıklari yapamadıkları şeyleri şimdi üzerimizde yapıp rahata eriyorlar, hem delirtiyorlar hemde mutsuz oluyorlar, eee kendin yaptın beni böyle sonra birde benim öz saygımı asagiliyor bitiriyorsun beni, hiç oralı olma bence olabildiğince de kendinle ilgilen ben neler yaşadım bilsen şaşırırsin… Herkes başka biri olman için uğraşır halbuki sadece sevgi saygı gösterilse herkes mutlu olurdu sağlıcakla kal bir daha kendini kesme 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir