
Bana göre başörtüsü ile cinsel yönelim arasında bir zıtlık yoktu.
Merhaba, 17 yaşındayım, inançlı bir biseksüelim. Çevremde bunu bilen hiç kimse yok – ki bilseler hiç iyi şeyler olacağını zannetmiyorum. Şu an 12. sınıfım, kızlardan da hoşlandığımı 8. sınıfta fark ettim; o zaman kendimi keşfettim diyebilirim. Uzun zamandır kapalıyım ve bunun ailemle alakası yok, gerçek

İstiyorum ki beni olduğum gibi kabul etsinler, saçlarım veya kalçam onların tek derdi olmasın.
Merhabalar, ben 9 yaşından beri kendi isteğiyle kapalı olan biriyim ve aynı zamanda 9 kardeş arasındaki en küçük kızım. Şu an 17 yaşındayım. Ailemdeki hemen hemen herkes mesleğini eline aldı, kendi yoluna çıktı ama sorun şu ki ailem aşırı dindar ve her şeye karışıyorlar. Evlendikten

4 yaşındayken kızlığıma acı biber sürmüştü annem.
Okula başlayacağım ilk günkü heyecanımı sanki dün yaşamışım gibi hiçbir zaman unutmadım. Mavi önlüğümü annem giydirip güzel tokalar takmıştı; kısa oluşunu sevmediğim canım saçlarıma. Samsung tuşlu telefonuyla aile binamızın önündeki merdivenlerde durup beni çekmişti. Güzeldi, güzeldik be canlarım. Ben çocukken her şey çok daha güzeldi.

İnanın, bunları kimseye söyleyemiyorum. Burada söyleyeyim dedim.
Bayrama 2 gün kala elbise alışverişine çıkmıştık. Mağazaya girdiğimde çok güzel kıyafetler gördüm, almak istiyordum ama alamıyordum; “Çok açık” diyorlardı annemler ama halbuki bel altında bir kazaktı mesela yani. Neyse, sonra benim gösterdiğim hiçbir elbiseyi beğenmediler, ben de, “Siz seçin” dedim, sonra bunlar seçmeye başladı.

Sırf görünüşümden dolayı “Bu yobaz YKS’de nasıl derece yapmış” diyen insanlara inat buradayım.
Merhaba, ben Leyla. Bu aralar kafam çok karışıkken, kimsenin beni tanımadığı bir yerde duygularımı paylaşmak istedim. 19 yaşında bir tıp fakültesi öğrencisiyim. Ailem ve çevrem muhafazakar bir kesimden oluşuyor ama ailem yani annem ve babam, asla baskıcı değiller. Hatta oldukça bilgili, kültürlü kişiler. Sanata, tiyatroya,

Kendimi Fen Lisesi puanında bir İmam Hatip’te buldum.
Selam Benim hikayem 5. sınıfta, ailemin beni İmam Hatip’e göndermesiyle başladı. Tabii o zamanlar 10 yaşındayım; İmam Hatip ne, nereden bileyim, hiç itiraz etmedim ve ben de birçok küçük kız gibi çevremdekilere özenip kapandım. Ortaokulda yaptığım şeyin farkında değildim. Dürüst olmak gerekirse din hakkında düşünmekten

Benim de hayatta bir yerim var ve bu yeri kendi istediğim gibi doldurmalıyım.
Merhaba, Öncelikle nereden başlayacağımı bilemiyorum. Derdimi paylaşmak istiyor lâkin paylaşacak kimseyi bulamıyorum. 17 yaşındayım ve yaklaşık olarak 7 yıldır kapalıyım. Direkt olarak bir baskıyla kapandığımı söyleyemem. Zaten aile genelinde vardı ve benim de kapanacağım belli bir şeydi. O zamanlar ben de istiyordum. Kendi isteğimle ve

Kur’an’da başörtüsüne dair bir şeyin olmadığını acı bir şekilde fark ettim.
Merhabalar. Buraya üç sene önce de bir yazı yazmıştım, korku ve umutsuzluk dolu bir yazıydı. Bugün tam tersi şeyler yazmaya geldim. Ben 21 yaşındayım. Üniversiteye gittiğim sene ailemin haberi olmadan açıldım. Küçüklüğümden beri dindar bir ailede büyüyen biriydim zaten. Hatta eskiden ben de onlar gibiydim.

Belki de açıldığım zaman, başıma son zamanlarda gündemden düşmeyen cinayetlerden biri gelecek.
Merhaba. 17 yaşında bir genç kızım. Benim hikayem 10 yaşındayken başladı. Benim ortaokula başlayacağım yıl, İmam Hatip ortaokullarının açıldığı 2. yıldı. Ailem Müslüman, buna nasıl da akılları kalktı! 4. sınıfı bitirir bitirmez bir İmam Hatip ortaokuluna yazdırıldım. 5. sınıfta sınıfımdaki çoğu kişi kapalıydı, ben de

Babam beni görmezden geliyor; açılmamı onu yok saymam olarak görüyor.
Merhabalar, belki birilerine ilham olur, cesaret veririm diye kendi hikayemi yazmak istedim. Çok değil, 5 gün öncesine kadar ben de bu sayfadaki insanların yazdıklarını ağlayarak okuyor, çoğu yazılanda kendimi görüyordum. 14 yaşımda kapandım. Ailem baskıcı değildi; “Artık kapansan.” diye telkinlerde bulunuyorlardı sadece ama ben buna

4 senenin sonunda kendi hikayemin öznesi olabildim.
4 senenin sonunda sadece ailemi değil, bir dayatmayı ve düşünceyi de yendim. Benim hikayem de hepimizin hikayesi gibi ortak ama yine de herkesin hikayesi gibi bambaşka bir hikaye. Ortak şeylerin bambaşka yerlerde ve bambaşka insanlar tarafından yaşanması ne garip. Bu mektup yenmekten bahsettiğim mi yoksa

Saçlarım stresten döküldü ve boşluklar oluştu, açılsam da bu izleri bıraktı bende ailem.
Ben 17 yaşındayım, 12 yaşımdan beri ailem istediği için başörtüsü kullanıyorum. Bu durumdan o kadar şikayetçi değildim ama kendimle uyuşmadığına karar verdim; ben dindar biri değilim, düşüncelerim dine uygun değil. Başörtüsü açıkçası hayatımdaki bazı şeyleri engelliyor ve engellemeye devam edecek. Benim istediğim yaşantı örtüyü kapsamıyor,

Üniversite, bu platformdaki herkesin tek umudu.
Merhaba, burayı yaklaşık beş altı aydır takip ediyorum ve ben de yazmak istedim. Benimki de çoğunuzunki gibi aynı konu ile ilgili. 7. sınıfa geçerken kuzenimle beraber kapanmıştım. 2017 yılının Kurban Bayramı’ydı. Ailemin ve akrabalarımın isteği de vardı tabii. Güzel ve şık giyiniyorlardı. Tüm kuzenler de

Psikolojim berbat bir halde, cesaretimi kırdılar.
Merhaba, asla bir çözüm bulamadığım, bulsam da engellenen biri olarak artık içimdekileri dökmek istiyorum. Baba tarafım her zaman benim için korkunç olmuştur. Onlarla yüz yüze gelmemek için yemek yemezdim, onlarla aynı ortamda bulunmazdım olabildiğince. İlkokuldan beri dedem sürekli anneme soruyordu, bu çocuk ne zaman kapanacak,

Artık, olmamı istedikleri kişi ile olmak istediğim kişi arasında sıkışıp kalmak istemiyorum.
Burayı uzun süredir takip ediyorum. “Acaba bir gün ben de yazar mıyım?” diye düşünürdüm her mektubu okuduğumda, artık zamanı geldi. Dayanamıyorum. İçimdeki zehri boşaltmam lazım, bu yüzden yazıyorum ve belki bir nebze de olsa cesaretlenirim, bunu umuyorum. Kronolojik olarak anlatamayabilirim, kafam oldukça karışık. Kapanma hikayemle

Bu hayatı onlar yaşamayacaklar. Ben yaşayacağım.
Merhaba. Söze nerden başlarım diye düşündüm. Sizden başlamak istedim. Bir süredir, sürekli yazılanları okuyorum. Biraz da sizin için ağlıyorum bazen. Biraz da sizin için yoluyorum tırnaklarımın kenarlarındaki etleri. Elimden başka hiçbir şey gelmeyişi üzüyor beni. Kendimiz ve inanıp inanmamakta özgür olduğumuz tanrıyla aramızda ki ilişki

“Kurtuluşun yok.”
Merhabalar. 12 yaşındayım ve henüz kapalı değilim. Bu, siteye yazdığım 4. mektup. Mektupların hiçbiri paylaşılmadı, ya size ulaşmadı ya da çok fazla yoğunluk var. Her neyse, muhafazakâr denilecek bir ailenin kızıyım. Anne tarafım çok dindar, baba tarafım ise Doğulu olsa bile o kadar dindar ve

Ekonomik özgürlüğümü kazandığımda istemediğim bir kılıkla dolaşmayacağım.
Öncelikle merhabalar, Her zorla kapanan genç kız gibi ben de liseye geçerken kapandım. Öncelerinde camiye veya Kuran kurslarına gidiyordum ama henüz tam kapanmadığım için yolda başörtüyü çıkarır sallaya sallaya eve gelirdim. Sonraları, annemin (aşırı dindar bir cemaate bağlı olmasa da), artık kapanmalısın, bize günah yazılıyor,

“Hayır olmaz, baban bizi öldürür.”
Merhabalar. Buraya bir başarı hikayesi bırakıyorum. Sekiz yıl örtülü kaldıktan sonra açıldım. Bilen bilir, Doğu’da sekiz yıl örtülü kalmışsan açılmak olağanüstü bir olaydır. Bütün her şeyi göze alman gerekir; aşağılanmayı, hor görülmeyi, dışlanmayı… Ve daha birçoğu. İnanır mısınız, açıldığım için yollu, dinsiz, namussuz bile oldum.

Sakız çiğnemem ve kendi odamda yayılarak oturmam yüzünden babamdan dayak yedim.
Merhaba, ismimi vermek istemiyorum, ben de çok katı bir ailede büyüdüm. Daha 15 yaşındayım, 16’ya gireceğim. Kapanma hikayem ilkokul 4’e kadar dayanıyor. 4.sınıftayken hafızlık için sınavlara girdim; ikisinden başarılı bir şekilde geçtim, üçüncü sınavdan önce yazın 2 ay eğitim aldım. İnkar etmek istemiyorum, o sıralar

Aylarca dışarı çıkamadım; dışarıya çıkmayı bırak, balkona çıkmam bile yasaktı.
Merhaba, ben Damla. 17 yaşındayım. Dindar bir üvey baba ve kocasının hiçbir sözünden çıkmayan annem var. 12 yaşımdan beri kapanmam için zorlanıyor; “Cennet bedavadır ama cehennem paralıdır, dinin ne derse onu yap.” sözleriyle yönlendirilmeye çalışıyorum. “Şort, askılı giyeceksin de ne olacak? Kime özeniyorsun sen? Başımıza

Gözlerindeki tek değerimin başörtü olduğunu hissettirdiler bana.
Artık yalnız olmak istemiyorum. Buraya ikinci yazışım. İlk yazımda kendimden bahsetmiştim; geçmişimden, neden kapandığımdan, ailemden bahsetmiştim. Bu sefer sadece düşüncelerimden bahsedeceğim. Çok yoruldum. Her şeyden. Uzunca bir ağlama seansı sonrası buraya yazmak istedim içimdekileri. İlk yazışımın üstünden çok bir zaman geçmedi. 14 yaşında istemeyerek kapandım,

Aşamadığım şeylerden biri de yeni tanıştığım insanların geçmişimi öğrenmeleri olacak.
Merhaba. Burayı yaklaşık bir yıldır ara ara açar, okur, güç bulmaya çalışırım. Fakat bir gün yazacağıma inanmazdım. Şimdi ise bu gücün bana yetmediğinin ve daha fazlasına ihtiyacımın olduğunun farkındayım. Öncelikle ben dinden çok uzak büyüdüm, ailemde herkes açıktı, çevremde kapalı hiç olmaz, ailem laf söylerdi.

Örtünme baskısı sebebiyle buradayım ve transseksüel bir erkeğim.
Merhaba. Benim ismim, cismim o kadar önemli değil. Yine de, Can, diyelim.Ben Can, örtünme baskısı sebebiyle buradayım ve isimden tahmin edebileceğiniz üzere, transseksüel bir erkeğim. Annem ve babam neredeyse her zaman iki ayrı uçtaydı. Beraber başlayan yollarında bir anda tam ters yönlere dönen iki insan

Beni başımdaki bir örtü yüzünden sevdilerse, bu saatten sonra hiç sevmesinler.
Öncelikle merhaba, benim de hikayem herkesten farksız… Ben de burada olan herkes gibi başımdaki örtüyü çıkarmak istiyorum. Ama bazen istemek yetmiyormuş, bunu anladım çünkü nereye kadar isteyebilirdim ki? Aslına bakarsanız benim hikayem ben doğmadan yazılmıştı. Çünkü bu ailede olan herkes belli bir yaşa geldiğinde zorla

Eve kırmızı renkte sular geldi, üzerinde Arapça yazan bir kağıt yedirdiler.
20 yaşındayım. “Özgür olabilirim” sözü ailem için “Orospuluğa adım atmak” olarak görülüyor ve sonum ölüm olarak düşünülüyor. Babamın ailesindeki tesettür anlayışı namustan ibaret. Eğer sen tesettürlü değilsen, orospusun. Ne kadar acı verici, değil mi? Liseye başlamadan önce kapandım. Benden bir yaş büyük kuzenim vardı, her

Kapandığımda, annemin arkadaşları iddialaşmış “Ne zaman açılır” diye.
Yıl 2018, 18 yaşındayım. Ortaokulun son gününden beri kapalıyım. Ailem çok iyi insanlar, babam çok anlayışlı biriydi. Çevrem, ailem herkes çok istemişti kapanmamı. Annem 10 yaşından beri sıfır kol, tayt, etek giydirmiyordu. Klasik dindarlardı işte. Bir de insanların garip yargılamaları var. Kapanınca doğru yola girdi,

10 yıldan beri sosyal medyada hep açık fotoğraflarımı kullanıyorum.
Merhaba, ben çocukluğu köyde geçmiş biriyim. İlkokul bitince gelenek olarak her kız başını kapatırdı. Farkında bile değildim ama her zaman ilerici çağdaş bir kafada idim. Şehre gelince eşarbı çeneden bağlardım, o zaman öyle idi. Sonra tamamen şehre taşındık. Türban modası çoktan milleti ele geçirmişti, mecbur

Ailemin kendi yazıp çizdiği kader defterinde benim için başka bir senaryo çizilmemişti.
Merhabalar. “Umarım hepimiz bir gün çıkış yolu buluruz” diyerek, güzel dilekler ile başlamak istiyorum yazıma. Bu sayfayı keşfettiğimde ben de haykırmak, içimdeki her şeyi tek tek dökmek istemiştim. Ardından “Hayır” dedim kendime. Hayır. Başarmadan, isteğini elde etmeden göndermeyeceksin hikayeni. Şu an ise buruk bir çocuk